Ormanı yalan ve talan yok eder...

Şükürler olsun, bu yaz başta Bodrum ve Antalya olmak üzere tatil beldelerimizde orman yangınlarından değil, nefes aldırmayan sıcaklar yakıyor. Denize, güneşe ve gece kısıldığının farkında olmadıkları müziğe gelen yerli yabancı turistler yakıcı sıcaklardan fazla şikayetçi değil. Sıcağın etkisi, deniz, reklamların renklendirdiği büyük şemsiyeler ve odaları serinleten klimalar ile bir nebze olsun gideriliyor.
Nedense Bodrum’u çok seven, çok sevdiği için de yakıp kavuran alevleriyle beldenin her dem yeşil dalları, geniş kara gövdeleriyle, bulutlara nazire yapan asil çam ormanlarını kucaklayarak yakıp kül eden, her biri kesin sabotaj olan (!) geleneksel yangınlar bu yıl yerini ufak tefek çalılık yangınlarına bıraktı.
İnanın, nazar değmesin diye, sağ elimin işaret parmağını içe doğru kıvırıp, tahtaya birkaç kez vurdum.
Bodrum en büyük yangınını 2007 yılında bir yaz sabahı yaşadı. Yetkili makamlara göre(!) 350 dönüm, halka ve diğer yetkili makamlara göre ise 1000 dönüm kara çam ormanı yandı.
Bodrum’un en yeşil beldesi iki yıla yakın yangının karasından kurtulamadı.
Bir orman adamı. Mühendis... Bodrum orman İşletme şefi, zoru başardı. Tüm kara bölgeyi yeniden yeşile döndürdü.
Birilerine göre 350 dönüm, diğer birilerine göre 1000 dönüm olan yangın bölgesine önce gecesini gündüzüne katarak, büyük bir bankanın ve de Bodrum’u sevenlerin sponsorluğunda önce yangına müdahale yolları açtırdı, daha sonra da tüm bölgeyi ağaçlandırdı. İşini garantiye almak için tohumlar attırdı.
Hem de bir ilki gerçekleştirip, ormanların akciğeri kara çamları korumak için ön taraflara zakkum gibi yeşil bitkiler , daha sonra da ateşe ve dumana dayanaklı kara selvi, harnup (keçi boynuzu) ağaçları ektirdi.
Yüce Yaradan, yüreği orman sevgisi ile dolu Bodrum Orman Şefin’in çalışmalarını aralıksız yağmur ile ödüllendirdi.
Bodrum’un Kızılağaç beldesindeki ekili bitki ve ağaçlar, bol yağmur ve orman işçilerinin bakım çalışmaları ile boy atıp geliştiler. İki metreyi aşan boylarıyla eskisi gibi bulutları kucaklayamayıp, göğe nazire yapamasalar da daha sağlıklı, gür ve yeşil bir orman olacaklarını müjdeliyorlar.
Kızılağaç’ta bu güzel eseri ekibi ile uykusuz geceler, aman vermeyen yangın ve bürokrasi ile mücadele ederek gerçekleştirip, bu güzelliğin üzerine gölge düşmesin diye titreyen, Bodrum ve Bodrum’luyla dürüstlüğü, çalışkanlığı ile bütünleşen Bodrum Orman Şefi, ne yazık ki görevinin başında değil.
Bodrum ilginç bir yer. Ne de olsa; küçük İstanbul. Rantı yüksek. Önce 2B olan daha sonra iptal edilen ormanlık alanlarda birilerinin gözü var. Bu alanlar 5-10 dönüm değil. Binler, on binlerce dönüm. Orman işlerinden iyi anlayan birileri bu bölgeleri yeniden 2B’ye sokmak için uğraş veriyor. Başarılı olurlarsa kazancın değerini hesaplamak mümkün değil. Birilerinin arzusu çöpsüz üzüm.
Paraya giden yolda engel istemiyorlar. Ayak oyunları ile Bodrum Orman şefinin ataması Yatağan’a yapılıyor.
Orman Bakanı’na yangın uçakları ve helikopterlerini kimlerin kiraladığını sormuştuk. Cevap alamadık. Oysa soru çok basit. Her yıl yüzlerce milyon dolar, kime, kimlere, hangi şirketlere ödeniyor?
Dolar ve Petrol değer kaybederken, uçak ve helikopterlerin ücretleri hangi nedenle artırıldı?
Sayın bakana soruyu tekrarlayalım;
Yangın helikopterlerini ve uçaklarını kimlerden kiralıyorsunuz?
Bu şirketlerin ortakları arasında Türk var mı?
Düşen yangın helikopterinin yaşı kaçtı?
Ormancıların şehit olduğu bu kaza ile ilgili yeterince inceleme yapıldı mı?
Örneğin, helikopterin yaşı konusunda ne tür bilgilere ulaşıldı. Kaza sonrasında kiralanan helikopterlerin yaşı ile ilgili yeni bir düzenleme yapıldı mı? Ormanları sadece yangın değil talan da yok ediyor.
Nasıl oluyor da bazı orman müdürleri, dudak uçuklatan servetlere sahip oluyorlar?
Bazı müdürlerin servetleri emekli olduktan sonra hızla artarken bazılarının serveti görevde yeşeriyor. Bu servetin gübresi nereden geliyor. Konu orman olunca Bodrum’un adı geçince işin içine ister istemez Milas Orman İşletme Müdürü giriyor. Yerel basın, İşletme Müdürü Ayhan Bayrak’ı çok seviyor. Neredeyse attığı her adımı izliyor. Elbette yerel basında Ayhan Bayrak’la ilgili olarak, Bodrum İşletme Şefi gibi başarılı çalışmalarına değil, yolsuzluk iddialarına yer veriliyor. Bu iddialar yenilir yutulur gibi değil.
Göründüğü kadarıyla Ankara Milas İşletme Şefi’ni seviyor. Sadece Ankara değil, Müfettişler de Ayhan Bayrak’a kucak açıp, hakkında çıkan yolsuzluk iddialarını görmezden geliyorlar.
Orman çok derin konu; haftaya da ormandaki talan ve yalanlara devam edeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları