Örgütler üstü örgütümüz
MHP öyle bir başvuru yaptı ki; 154 kişilik bir liste hazırlayarak Sinan Ateş siyasi cinayeti davasında tarihi belge olarak kayda soktu.
MHP’ye göre 154 kişilik örgütün (!) ideolojileri şöyle:
- “Bölücü, Marksist, FETÖ’cü yapıların elemanları…”
MHP 154 kişiyi örgütler üstü örgüt olarak tanımlıyor.
Bu örgütlerin arasına sanırım bir hata sonucu “Liberal” kelimesi de girmiş.
Liberalizm; bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşü. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar ile bireylerin eşitlik ilkesini savunanlara verilen ad.
İşte bu tanımı 55 yıllık gazeteci olarak onurla kabul ediyorum.
Bu örgüt MHP’ye göre;
- “Sistematik ve istikrarlı bir şekilde, küresel çeşitli güçlerle ittifak içinde”
Bir de şu “küresel güçlerle ittifak içinde” denilen suçlamayı anlayamadım.
Örgütümüzde; 153 dava yoldaşım var.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve 11 milletvekili,
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ,
İYİ Parti genel başkanı Müsavat Dervişoğlu ve 3 milletvekili,
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu,
Aynı gün saldırıya uğradığımız Saadet Meclis Grup Başkanı Selçuk Özdağ,
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan,
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, 3 milletvekili
Milli Yol partisi genel başkanı Remzi Çayır,
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş,
Demokrat Parti Milletvekili Salih Uzun,
Eski Liberal Parti Genel Başkanı Cem Toker,
Cumhur İttifakı ortağı Yeniden Refah Partisinden Doğan Aydal,
Ve şu siyasetçiler: Ahat Andican, Aytun Çıray, Bahattin Yücel, Ali Haydar Fırat, Emin Şirin, Fikri Sağlar, Gülay Yedekçi, Mustafa Böğürcü, Nazif Okumuş, Önay Alpago, Bahadır Erdem, Turan Aydoğan, Yavuz Ağıralioğlu, Yavuz Değirmenci, Gaye Usluer, Nesrin Nas, Ufuk Söylemez, Gülistan Kılıç Koçyiğit.
Ve 63 özgür gazeteci…
Şöyle soruyor; “MHP ile derdiniz nedir?”
- Derdimiz şudur;
MHP’nin Sinan Ateş cinayetinin azmettiricilerinin bulunması için yargıya çağrı yapmasıdır.
Ülkü Ocakları ve MHP’nin tüzel kişiliklerine sığınarak, bu önemli kurumlara çöreklenip yasa dışı eylemlere karışanların yargıya hesap vermeleridir.
MHP’nin dilekçesinde şu vurgu dikkat çekiyor:
- “Bahçeli’nin milliyetçiliği çağa uyarladığı…”
Aynen doğru.
AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözünü anımsatayım:
- “Kimse bizim karşımıza Kürtlükle, Türklükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız. Çünkü değerler silsilesi içerisinde böyle ırki, kavmiyete dayanan milliyetçilik yoktur. Bu şeytandandır."
“Kürtlük” hariç bu sözlerin hedefi çok açık ve net bir şekilde MHP’dir. Bahçeli’dir.
Sonra ne oldu? Bahçeli milliyetçiliği çağa uyarladı.
Sonuç; Bahçeli ve MHP bu Erdoğan’a ve AKP’ye yandaş oldu…
Örgüt mensuplarımız haydi beraber şu sloganlarımızı haykıralım:
Yaşasın; Örgütlü mücadelemiz.
Yaşasın; Adalet direnişimiz.
Kahrolsun; Milliyetçiliği ayaklar altına alanlar.
Kahrolsun: Siyasi cinayet ve siyasi saldırıları azmettirenler.