Allah kimseyi parasız bırakmasın. Parasızlık çok kötü bir şey.
Genelde Türkiye''de en çok edilen dualar arasında "Allah''ım beni muhannete muhtaç eyleme" gelir.
Bu bazen Türkçesiyle açık açık namerte muhtaç etme diye de yapılır.
Namerte muhtaç olmak insanın onurunu kıran bir olaydır.
Allah hiç kimsenin onurunu ayaklar altına aldıracak muhtaçlık yaşatmasın.
Hele bir ülkeye asla!
Türkiye bu konuda destanlara konu olmuş bir ülkedir.
Cephede aç görünmemek için elindeki son ekmeği bile karşı siperdeki düşmanına atan Türkler için çok önemlidir bu gurur.
Ancak bugün AKP Türkiye''sinde gerçekten çok dramatik olaylar yaşanıyor.
KPS''de en iyi puan aldığı için yerleşemeyen gencin kâğıt toplaması, emekli vatandaşın akşam pazar çöpünden sebze toplaması sadece onların değil bizim de gururumuzu kıran bir olay.
Sokak sokak gezip, yemek toplayan insanları hep bu dönem gördük.
Son iki yıldır ülkemize pandemi nedeniyle turist gelmiyor.
Aslında turist uzun süredir Türkiye''ye gelmiyor. Avrupa''dan neredeyse hiç gelmiyor.
İki yıl önce Türkiye''ye gidecek olan turistlere, "şunları yapmayın tutuklanırsınız" diye uyarı verilmesi ne kadar acı.
Sonuç olarak Türkiye''nin kasası boş. Bırakın 128 milyar doları, üstüne bir de 60 milyar dolar eksi var. Yani kasaya 60 milyar dolar koyacağız ki sıfırlayalım. Ondan sonra konulacak her dolar bizi artıya geçirecek.
Bu çaresizlik içindeki Türkiye''nin şu günlerde tek umudu turizm.
Turizmden gelecek olan döviz.
Ancak şu ana kadar başta İngiltere ve Almanya olmak üzere Türkiye''yi riskli ülke ilan etti.
Rusya, Türkiye''ye uçuş sınırlaması getirdi.
Turizm sektöründe büyük panik var. Çünkü bu yıl da turist gelmez ise bırakın personel çıkartmayı, bankalara borçtan dolayı iflaslarını isteyecek hale gelecekler.
Zaten devasa bir turistik tesisin anahtarı sahibi tarafından bankaya bırakıldı. Adam ceketini aldı çıktı.
Eğer bu yıl turizm açılmaz ise buna benzer ceket alıp gitme olayları artacaktır.
İşte tüm bunlar AKP iktidarını daha da zorluyor.
Türkiye''ye turist bulmak için kapı kapı dolaşıyor.
İlk olarak Almanya''nın kapısını çaldık. Siz gelin yeter ki. Biz, turistlerin gördüğü herkesi aşılayacağız dedik.
Ne kadar acı bir durum.
Sonra kalkıp Rusya''nın kapısını çaldık.
1 Haziran''da yasakların kalkması için pazarlık yaptık. Rusya burnundan kıl aldırmadı. Rusya''ya hiç olmasa aşılı olanları yollayın diye adeta yalvardık.
Sonunda en büyük bomba patladı.
O meşhur tanıtım videosu.
Sen gel yeter!
İster koronalı ister koronasız. Biz maskeliyiz ve sana hizmet etmeye hazırız!
Bir Türk olarak tüm bunlar sizin gururunuzu kırmıyor mu?
Benim şahsen hem gururum kırılıyor hem muhannete muhtaç olmuş bir insan psikolojisine düşüyorum...
