Oluyor böyle vakalar
Frankfurt'tan yazan Ali Cenap Gümüşçüoğlu'nun mailini alınca sevindim. Don Camillo'nun maceralarıyla ilgili uyarısına teşekkür ediyorum. Bol narkozlu 4 yıl ve uzun sayılacak ara hata riskimi artırdı galiba. Bu konuda bir örnek vereyim; "Selahattin Pınar'ın bestesini Sadettin Kaynak'a malettim. Hatayı ancak baskıdan sonra farkettim. Alp Arslan ile Uğur Gür birleştirilince 2 isim tek kişiye dönüşmüş. Alın size bir üzüntü kaynağı daha.. Teknik arıza derken yaşlılık faktörünü de ekleyince, çift kontrol dönemine geçmenin gerekliliğine inandım.
Bu arada Gümüşçüoğlu'nun son olaylarla ilgili yorumunu sizlerle paylaşmak istiyorum:
"Kıymetli Burhan Bey,
Büyük geçmiş olsun!
Suçsuz Mehmetçiğin boynunu kesenler ve yaralayanların hemen mahkemeye çıkarılmaları ve gerekli cezanın verilmesi gerekiyor. Şalvarlı, IŞİD sakallı tipler askerimizi darp etti. O çocuklar, isteseler ellerindeki silahlarla çok daha fazla zaiyat verdirirlerdi. Son derece basiretli davrandılar."
Yeniden buluşma
Harita ve Kadastro Mühendisi Ali İhsan Sağlam'ın mesajını teşekkürlerimle birlikte sunuyorum:
"Allah'tan sağlık ve saadet, daha uzun ömür dilerim. Şükürler olsun sizi sağlıklı ve elinizde kalemle bulduk. Sağlık sebebi ve akabinde eski gazetenizdeki dönüşüm sonucu kopmuştuk. İstanbul'dan Ankara'ya giderken YENİÇAĞ'a gözatıp sizi görmek inanın beni çok mutlu etti. Hoşgeldiniz. Selamlar."
---
Coşkun Telciler'in e-postaları elimize fazla gecikmeyle ulaştı. Kendisine sevgiler. İzmir'den Avukat Göktuğ Tosun'un yolladıkları da aynı şekilde. Beni ilgilendiren en önemli paragrafı yayınlıyorum:
"Yazılarınız tıpkı eskiden olduğu gibi bağımlılık yaratmaya başladı. Umarım çoook uzun yıllar sizi okuma zevkini tadarız."
Bir eski dost daha
Yaşar Usluer bir siyaset ve kalem ustası, "Burhan Abi merhaba. Her zamanki gibi yine görüş ve düşüncelerinizle duygularımıza tercüman olduğunuz için gönülden tebrik ederim" diyor ve özetle şöyle devam ediyor:
"*Şapkasını alıp kaçanlardan değiliz diyen bakana soralım. 'Bu fötr şapka ile 6 defa gittim, 7 defa geldim' diyen, birinin icazetiyle değil milletin özgür iradesiyle gelen, mekanı cennet Demirel'den başka lider var mıdır?
Sizin belirttiğiniz gibi, ağır iş makinalarının olmadığı dönemde, kazma-küreklerle ülkeyi barajlarla doldurdu. Bu yüzden Barajlar Kralı unvanını alan başka lider var mıdır?
Eğer FETÖ'cü vatan hainleri başarılı olsaydı, Şapkasını alıp kaçanlardan değiliz diyen bakan konuşabilir miydi? Vatandaşlar değil tankın önüne yatmak, sokağa çıkabilir miydi? Sayın bakan 27 Mayıs'ı, 12 Mart'ı yaşamasa da 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı yaşamıştır. Bu dönemde NEDEN tankın üstüne çıkmadı da şimdi kahramanlık havası basıyor?Yoksa, 'Ağzı olan kunuşuyor mu?'
* Biliyorsunuz 'Tarih tekerrürden ibarettir' sözü boşa değildir. Liderleri hep en yakınları-güvendikleri vurmuştur. Örnek; Sezar'ı Brütüs, Menderes'i soyadını verdiği Ethem Menderes, Demirel'i Meclis Başkanı yaptığı Bozbeyli ve Genelkurmay Başkanlığı'na getirdiği Evren, Ecevit'i manevi oğlum dediği Özkan, Erdoğan'ı özel kanunla koruduğu Fidan v.d.
Bu yüzden değişeceklerin ilk sırasına MİT müsteşarı alınmalıylı. Sonra da TSK'nın komuta kademesi. Yaverin, özel kalem müdürünün tezgahlarını farkedemeyenler tutulmamalı şeklindeki görüşünüz doğrudur.
*Damdan düşenin halini damdan düşen bilir ya da soğanın acısını yiyen değil, doğrayan bilir misali yaka-paça götürülüp Yassıada'da 'Seni buraya tıkan güç böyleistiyor' diye yargılayanları, Hamzakoy'u, Zincirbozan'ı bilmeyenler damdan düşenin halini de soğanın acısını da bilemezler"