Olimpiyatlar öncesi kara tabloyu açıkladı
Yıllar ayları, aylar haftaları kovalarken Paris Olimpiyat Oyunlarına sayılı günler kaldı…
Bir taraftan Avrupa Futbol Şampiyonası, bir taraftan da yaklaşan Paris Olimpiyatları ile gündemin nabzını tutmanın çabasını veriyorum…
Paris’te madalya avına çıkacak sporcularımızı mercek altına aldım…
Bu arada Fransa Bisiklet Turunu da es geçmemek lazım…
Gözümüzün bir ucuyla da, bugün başlayıp, 21 Temmuz’da sona erecek olan Fransa Turunda bisikletçileri takip edeceğiz.
*
Olimpiyatlar her ülke gibi, bizim ülkemiz için de çok kıymetli…
Türk sporun görücüye çıkması gibi bir şey…
Oyunlara 25-26 gün kaldı…
Yani, Anadolu’daki tabiriyle göz açıp kapatıncaya kadar koca koca yılları geride bırakmışız…
Bundan 3 yıl önce gün saymaya başladık sporcular ve spor severler olarak…
Bizler bunları yaparken işin başındakiler acaba ne yapıyordu?
Bir önceki Olimpiyat Oyunlarına, yani Tokyo’ya 107 sporcuyla katılan Türkiye, an itibarıyla 88 kotada kaldı!
Aradaki fark 19…
Aslında sayı olarak Tokyo’yu geçmeli miydik?
Evet, geçmeliydik…
Kimse de çıkıp demiyor ki, biz bir önceki Olimpiyat Oyunlarına 107 sporcuyla katılırken, Paris’e 88 sporcuyla katılacak olmamızın sebebi ya da sebepleri nedir?
Devlet paramı vermedi?
Hayır verdi…
Tesis mi yapmadı?
Yaptı…
Hem de onlarca spor tesisi yaptı…
Peki biz niye bir önceki oyunlardan daha fazla kota alamadık?
İşte bunun cevabını ben değil, yetkililer verecek…
Yürekli bir insan çıkacak, “şu şu sebeplerden dolayı Tokyo’yu yakalayamadık” diyecek…
Gerçekten üzülmemiz ve sorgulamamız gereken bir durum…
Öyle değil mi abiler?
Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar şimdi niye susuyorlar?
Çok ilginçtir ki, 2024’ün ilk günlerinde birçok ülke Paris Olimpiyatları’ndaki madalya hedeflerini açıkladılar…
Hem de rakamlar vererek…
Hedefe ulaşırlar ya da ulaşmazlar, ama tavırlarını net olarak ortaya koyuyorlar…
En son, yani 1-2 gün önce de, 5-6 milyon nüfuslu Danimarka, Paris’te en az 10 madalya kazanabileceklerini ve bunun için de hazır olduklarını kamuoyuyla paylaştı...
Daha önce Amerika, İngiltere, Almanya, Hollanda, Finlandiya Norveç hatta Hindistan bile madalya hedeflerini ortaya koymuşlardı…
Bu ülkeler, madalya hedeflerini ortaya koyarken, dahası iddialı laflar ederken, bizim onlardan neyimiz eksik?
Sahi bizde eksik olan ne?
Fazlamız var eksiğimiz yok…
Düşüncemi söylemekte bir sakınca görmüyorum; bizde eksik olan meseleye olan inanç eksikliğidir, motivasyondur ve meydan okuma noktasında pasifliğimizdir!
İşte bu nedenle, cesaret edip madalya tahminini kamuoyuyla paylaşamıyoruz, dolayısıyla da bir sinerji oluşturamıyoruz…
Şimdi buradan bir kez daha soruyorum; kıymetli yöneticilerimiz Paris Olimpiyatları’nda hangi branşlarda, kaç madalya kazanabiliriz?
Altın madalya stratejimiz var mı?
Durun siz söylemeyin, ben söyleyeyim en iyisi…
Aklınızdan geçeni biliyorum…
“Boksta 1 ya da 2 altın olabilir” diyorsunuz…
Mete Gazoz’da gününde olursa, bir altın da ondan gelir diye düşünüyorsunuzdur, büyük bir ihtimalle…
Güreşteki ağır abilerden de 1-2 altın beklentiniz olabilir…
Bu da normal…
Ama garantisi yok…
Benim dışarıdan birisi olarak, kaç altın çıkaracağız noktasında kafamın basmaması normal…
Ya sizlerin?
İşin içerisinde olan sizlersiniz…
Öyle değil mi?
Kusura bakmayın ama, tüm imkan ve yetki sahibi olmanıza rağmen, sizlerin de benim gibi, kaç altın, kaç gümüş, kaç bronz alacağımız noktasında bir tahmininiz ya da öngörünüz yok…
Çünkü, masada varsınız, olmanız gereken sahada yoksunuz!
*
Türkiye olarak katıldığımız 21 Olimpiyat Oyunlarının sadece 18’inde 104 madalya kazandık…
Rastlandı olsa gerek, bu madalyaların 18’ini de Türk vatandaşı olan sporcularımız kazandı…
Bu 104 madalya kaç branşta mı alındı?
Başta güreş olmak üzere 9 branşta…
Türkiye 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda bu kadar büyük imkanlara rağmen, toplam 13 madalya ile ülkeler sıralamasında 35. sırada yer aldı…
Bu 13 madalyanın 4’ü karate branşımızda elde edilmişti...
2024 Paris’te karate yok…
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, karateyi taca attı!
Bildiğim kadarıyla, IOC bu konuda bir açıklama da yapmadı…
Dünya Karate Federasyonu’nun da itirazı ya da gücü yetmeyince, en başarılı olabileceğimiz karatenin yokluğunda, oyunlara topal başlayacağız…
Tokyo’da 4 madalya kazanan karateciler, Paris’te daha başarılı olabilirler miydi?
Muhtemelen…
*
Olimpiyatlar tarihinde en başarılı olan güreş branşında, 2020 Tokyo istediğimiz gibi olmadı…
Pehlivanlar Tokyo’da 3 bronz madalyayla yetinmek zorunda kalmışlardı…
Paris Olimpiyat Oyunları, güreşimiz açısından çok zorlu geçecek duruyor…
Yukarıda da belirttiğim gibi, ağır abiler mindere de ağırlıklarını koyacaklardır.
*
“Filenin Sultanları”nın geçen hafta yapılan, Milletler Ligi’ndeki performansları, açık konuşmak gerekirse, Paris için çok güzel şeyler vaat etmemiştir!
Daha önceki bir yazımda “Filenin Sultanları”nın kürsüsü garanti diye ifade etmiştim, ancak, biraz zihnim bulaştı…
Umarım yanılan ben olurum…
Boksa gelince; Busenaz Sürmeneli ile Buse Naz Çakıroğlu kesin kürsü yaparlar, ancak madalyanın rengi ne olur, şimdiden kestirmek mümkün değil…
Çünkü, kadınlar boksta, bütün dünya “Busenazları tahttan nasıl indiririz”in hesaplarını yaparken, bütün çalışmalarını da bu doğrultuda yaptılar, yapıyorlar…
Benim de en çok merak ettiğim branşlardan birisi de boks…
Erkekler de madalya çıkar mı?
Bilemiyorum, ama umutsuz da değilim…
51kiloda Avrupa Şampiyonu olan Samet Gümüş ile 80 kiloda ringe çıkan ve Avrupa üçüncülükleri bulunan Kaan Aykutsun madalyaya yakın isimler…
Jimnastik branşında Tokyo’da bir bronz çıkarmıştık, Paris’te işimiz kolay değil…
Tekvando da ise Türkiye katıldığı tüm oyunlardan madalya çıkardı…
Paris’ten de boş dönmeyeceklerine inanıyorum…
Judocularımız son dönemde iyi bir ivme kazandılar, dolayısıyla Paris’te en az bir madalya ile dönebilirler…
Umarım dönerler.
*
Sürprizler dışında diğer branşlardan çok büyük beklentimiz yok…
Yani, 2020 Tokyo’daki başarımızı egale edebilir miyiz?
Saha verilerine baktığımızda bu çokta mümkün görünmüyor!
İnşallah yanılan ben olurum ve güzel ülkemiz on değil, on beş değil, gönül ister ki 30 madalya kazansın…
Ülkeler sıralamasında Türkiye’nin ismi ilk beş ülke arasında olsun…
Çünkü, genç bir nüfusa sahip olan Türkiye’de bu potansiyel var…
Bu potansiyeli harekete geçirebilmemiz içinde doğru yöneticilerle doğru planlama yapılması şart…
Kimse kusura bakmasın; biraz zülfiyare dokundum, ama birilerinin de bu gerçekleri yazması lazım…
Kimse kendini köpeksiz köyde zannetmesin.