Ya Viyana fethedilseydi?

----

Türk Millî Takımı’nın Euro 24 Avrupa Kupası finallerinde son 16’ya kalıp Avusturya ile eşleşmesinden sonra Viyana Kuşatmaları yeniden gündeme geldi. Yarın Avusturya ile oynayacağımız maç öncesinde bazı gazeteler ve spor yazarları bunu “3. Viyana Kuşatması” gibi sunup, “Bu kez zafer” taleplerinde bulunmaya başladılar. Pek tabii ki yarınki maç bir spor müsabakasından ibaret. Ama tarihimizin dönüm noktalarından biri sayılan iki Viyana kuşatması ve sonuçları elbette ki bir futbol maçından çok daha fazlası… Türkiye-Avusturya millî maçı dolayısıyla gündem olmuşken ben de size askerî tarihçi Kahraman Şakul’un 2021 yılında Timaş Yayınları’ndan çıkmış olan “II. Viyana Kuşatması / Yedi Başlı Ejderin Fendi” adlı kitabını tanıtmak istedim. Böylece bilmeyenler de Viyana Kuşatmaları ne imiş, ne değilmiş, kuşatmalar sırasında ne gibi hatalar yapılmış, ne gibi sonuçları olmuş sorularının cevaplarını öğrenebilecekler. Bu önemli çalışma şu önsözle takdim ediliyor:

“Askerî tarihçi Kahraman Şakul, bozgunun Doğu-Batı arasında kalan imgesi üzerine arkeolojik kazı yapıyor, ‘bizim cephe’nin Alaman Dağı’ndaki acı saatlerini yeniden işletiyor. Akademik disiplinin satır aralarında, Kara Mustafa Paşa, Vânî Efendi, Evliya Çelebi, Murad Giray, İbrahim Paşa, IV. Mehmed, Sobieski, Lothringen Dükü Karl ve İmparator Leopold portreleri üzerinden kuşatan ve kuşatılanın ortak trajedisiyle karşılaşacak, 1526 Mohaç Zaferi’nin gölgesinde geçen 157 senelik filmin sonunda, yenilgiden dönen Osmanlı’yla ‘düşman’ın yengi naralarının iç içe geçtiği bir literatür okuyacaksınız.

Viyana kapılarında bırakılan Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi'nin Yedi Başlı Ejder'in sesinde eriyip gittiğine şahit olacak, bu mücadelenin nasıl Kızılelma ve İslamofobi mengenesine sıkışıp medeniyetler çatışması tezine malzeme edildiğini görecek, kuşatan ve kuşatılanların ortak kaderini objektif bir vizörden seyredeceksiniz.

Bu önemli çalışma, muharebe odaklı eski askerî tarihçilik ile multidisipliner yeni askerî tarihçiliğin bir arada olduğu, sivillerin mağduriyetine yer verildiği bir tarih anlatısı.

Kahraman Şakul, “Viyana ya fethedilseydi?” sorusunun izinde, görsel malzemeyle zenginleştirdiği kitabında, dönemin panoramasını çiziyor, Viyana kapılarında kalan Osmanlı ütopyasının eskizlerini çıkarıyor”.

Timaş Yayınları

Tel: (0212) 511 24 24

Bir kalem ustasından iki güzel kitap birden

İstanbul Edebiyat Fakültesi ve Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’nun yetiştirdiği vatansever kalemlerden Mehmet Sezai Keyvanoğlu iki yeni kitabını birden okurlarıyla buluşturdu. Keyvanoğlu’nun hikâyelerini topladığı kitabının ismi “Hayatım ve Öykülerim”. Şiirlerini bir araya getirdiği, “Yaklaşmadan Ölüme Durdurmalı Zamanı” adlı kitabı da okura “beni hemen oku” mesajı veriyor. “Hayatım ve Öykülerim” kitabı hakkında Keyvanoğlu şu bilgiyi veriyor:

“Sevgili okurlar bu kitabın ilk öyküsü ‘Elde Var Sıfır’ı önce roman olarak yazmayı düşündüm. Ama uzun teferruatlara girmek istemedim. Bu yüzden 68 yıl yaşadığım acı ve tatlı olayları kısa kısa kaleme aldım. Burada yazılanlar benim gözlem ve düşüncelerimden ibarettir. Ayrıca2009’da basılan ve içinde 12 ibretlik hikâye bulunan “Gurbet Türküsü”nü de bu kitabıma ilave ettim. Umarım beğenirsiniz”

Mehmet Sezai Keyvanoğlu, üçüncü şiir kitabı “Yaklaşmadan Ölüme Durdurmalı Zamanı”nı da şu açıklamayla okurlarına sunuyor:

“İlk iki kitabımda olduğu gibi bu kitabımda da edebi ve tarihe ışık tutacak şiirlere yer verdim. Türk milleti şair millettir. Bu yüzden bir çok insan şiir yazar. Kimi askerlik, kimi anne baba sevgisine, kimi aşk şiirleri, kimisi de vatan, tabiat ve ölüm üzerine şiirler yazar. Bazıları toplumsal olayları içeren şiirler yazar. Ancak bunlar kitap haline gelse bile zaman içinde kaybolup gitmektedir. Şunlar bilinmelidir ki; yazmak için çok okumak lazımdır. Sadece ilham gelmesi yeterli değildir. Kelime haznesi zengin olmalıdır. Serbest vezinle şiir yazılsa bile hece ve aruz veznini bilmek gerekir. Şiir yazmak ciddi iştir…”

Yason Yayınları

Tel:(0530) 307 10 93