"Aaaa, Hulki Cevizoğlu okuyucularına sitem ediyor!" Ya da, "Yaşasın Hulki'nin yazıları okunmuyormuş, onu eledik, en çok biz okunuyoruz, patron bizi ödüllendirecek!"
Gibi düşüncelere sakın ha kapılmayın.
*
Okunmuyorsunuz!
*
Sevinmemeniz gerektiği gibi bu söze alınmayın da!
*
Sözüm, kitap yazarları için.
Doğu Avrupalı Hırvat yazar Dubravka Ugresiç bir kitap yazdı.
Adı başlıkta: "Okumadığınız İçin Teşekkürler."
*
Ayrıntı Yayınları'ndan çıkan 240 sayfalık kitapta "yayın dünyası", "yayıncılık evreni" masaya yatırılıyor.
Özetle, "kötü kitabın", "intihal şahikası" kitapların iyi kitapları nasıl piyasadan kovduğu anlatılıyor.
Gün geçtikçe neden daha çok yazar "şuh pozlar" vermeye başladı?
Kitaplar nasıl "metalaştırıldı?"
*
Bourdieu'nun kavramıyla söylersem, "kültürel sermaye" olan kitaplar nasıl "ticari sermaye" oldu?
*
Yazar Ugresiç, "yayın dünyasında ajansların, editörlerin, süpermarketlere dönen kitapçıların, dağıtımcıların günümüzdeki durumunu gözler önüne seriyor."
Ugresiç, artık yazarların yazarlık meziyetine değil şöhretine, hatta "et"ine bakıldığını, kitap fuarlarının kitapla ilgisinin kalmadığını, editörlerin yazarların yerine geçtiğini, herkesin yazar olduğunu ve dolayısıyla yazar olmanın anlam ve önemini yitirdiğini anlatıyor.
*
Şöyle diyor:
"Bakın bütün dünyadaki 'çoksatar' listelerine, ilk sıralarda edebiyat yapıtları yerine çok büyük ihtimalle bu büyük şovun bir parçası olarak üretilmiş kitapları görürsünüz."
*
"Okumadığınız İçin Teşekkür!" eden Hırvat yazarın gözlem ve tespitleri Türkiye için de geçerli.
