Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sadi SOMUNCUOĞLU
Sadi SOMUNCUOĞLU

Okların hedefi, Türk Milleti ve Milli Devletimiz (III)

“PKK açılımı” çerçevesinde atılan adımları incelemeye devam ediyoruz.
5-Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Projesi. (DVİHE)
Çalışmalarına 12 Kasım’da başlayan ’Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitim Projesi’ çalıştayında konuşan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye’de demokrasinin gelişmesi ve eşitlikçi, katılımcı, çoğulcu demokratik kültürün oluşmasının önündeki en önemli engelin ayrımcılık olduğunu söylüyor. Çubukçu, “Toplumsal, kültürel farklılıkların bir sosyal risk ya da güvenlik problemi olmaktan çıkartılarak, kültürel zenginlikler haline getirilmesi gerektiğine” işaret ediyor.
Bakanın, “toplumsal ve kültürel farklılık” tan kastının, farklı dil, din ve etnik köken olduğu, ambalajı çok güzel hazırlanan bu projenin özünü teşkil ettiği iyi bilinmeli. Ayrıca etnik farklılıkları temel alan eşitlikçi, katılımcı, çoğulcu, demokratik kültürün önündeki en büyük engelin “ayrımcılık” olduğunun vurgulanması da, esas niyeti ifşadan başka bir şey değildir.
Kısacası bu açıklamalarla, kökeni ne olursa olsun herkesin Türk Milleti’nin eşit, şerefli birer parçası olduğu görüşüne “ayrımcılık” deniyor.
PKK da aynen bu iddia ile terör yapıyor. Asırlar ötesinde kalmış farklı dil, din ve etnik kökenlere göre bilinç oluşturarak, “demokratik çoğulculuk” ve “demokratik vatandaşlık” inşası hedeflenmiştir.
İktidar sahipleri, madem ki “demokrasi” ye bu kadar aşıklar, acaba niçin demokrasiyi ülkede ve parti içinde, kurum ve kurallarıyla uygulamıyorlar? Niçin bütün dünyada olduğu gibi demokrasiyi, eşit ve hür vatandaşların seçme ve seçilme hakkına ve tek millet esasına dayanan bir rejim olarak görmüyor da, ırkçı bir yaklaşımla, din, dil, etnisite gruplarının eşitliği ve ortaklığı olarak görüyorlar?
Evet, daha sağlam bir kanaate ulaşmak için, bu sorunun cevabı ile bundan önceki I. ve II. yazılarımızda izah edilen hususlar birlikte değerlendirilmelidir.
Tekrar DVİHE Projesine dönersek; Milli eğitimimizi, milli olmaktan tamamen çıkaracak düzenlemeleri şöylece özetleyebiliriz. Proje kapsamında; yönetmelikleri, müfredatı revize etmek ve bununla ilgili ders müfredatını geliştirmek; okul öncesi ve ilköğretim okul topluluklarının (öğretmenler, öğrenciler, öğretim dışı personel, veliler ve topluluk önderleri) DVİHE konusunda kapasitelerinin ve farkındalıklarının (şuurlandırma) arttırılması olarak görmekteyiz.
Önemli olduğu için bu projenin bir de mali kaynaklarına da bakalım. Toplam maliyet 9.1 milyon euro, AB katkısı 7.65 milyon euro, Türkiye 0.9 milyon euro, Avrupa Konseyi, 0.3 milyon euro, Hibe Projeleri Eşfinansman, 0.3 milyon euro.
Bu projede geçen kavramlar ve amaçlar konusunda, BOP’un Türkiye ayağı dediğimiz “Kopenhag Siyasi Kriterleri ve Türkiye (Mevzuat Taraması) adlı Proje kitabın 32-33’üncü sayfalarına bakalım;
Aynen; “Demokratik çoğulculuk ilkesi, farklı dil, din, etnik kökenlerin varlığının kabulü, farklı düşüncelerin ifade edilmesi ve ‘devletin temel amaç ve görevlerinin buna göre belirlenmesi demektir. Bu durum anayasal vatandaşlığın kapsamını da tayin eder.” denilmektedir.
Bu kitabın 1998’de hazırlandığını hatırlatalım. Yine AB ve PKK taleplerinin tamamının bu kitaptan alındığını tekrarlayalım ki, Türkiye, nasıl bir yol haritasına göre yönlendiriliyor açıkça görülsün.
Devamı var.

Not: Milli Düşünce Merkezi internet sitesi adresi: millidusunce.org

Yazarın Diğer Yazıları