O zaman Türk var!

“1,5 milyon Ermeni’yi kesmiştir” derken Türk var.
“Kürtlere asimilasyon uygulamıştır” derken Türk var.
“Rumların mallarını gasp etmiştir” derken Türk var.
“6-7 Eylül olayları” nda Türk var.
“Toprak ve tazminat taleplerinde” Türk var.
“Özerklik kılıfı altında ‘bağımsızlık’ isterken” Türk var.
“Bartholomeos için Ekümenik Patriklik isterken” Türk var.
Velhasıl, “isterken” Türk var, “Hakkı teslim ederken” Türk diye bir şey yok. Bunun adı, olsa olsa, alçaklıktır.
Prof. Dr.Yümni Sezen telefon etti, “Hasan Bey” dedi, “Bir şeyin düşmanı varsa, kendisi de vardır!”
Vesselâm..



Daha güzel zor anlatılır!
“AKP hükümeti bu Din sorusu kazığının faillerini ortaya çıkartmalıdır.
Bu soruları okuyan çocuk dine de, okula da, hazırlayanlara da, hükümete de dümdüz gider.
Öyle tuzaklar, öyle mantık oyunları, öyle soru içinde oyunlar saklı ki, Hanefi fıkhının 30 ciltlik el-Mebsut’unu devirmiş bir allame bile bu Din sorularını cevaplandıramaz.
Birkaç örnek vereyim:
“2- Zekatın veriliş miktarı bakımından aşağıdakilerden hangisi diğerlerinden farklıdır?
A-Koyun ve Keçi
B- Altın ve Gümüş
C- Torak ürünleri
D- Para ve menkul değerler
8- Öğretmen Elif’e Hac konusunda doğru (D) ve yanlış (Y) testi uygulamış ve Elif şu cevapları vermiştir.
* Hac farz, umre ise Sünnettir.(D)
* Kâbe’yi 7 kez dönmeye şavt denir. (Y)
* İhram, haccın farzlarındandır. (Y)
Bu cevaplara göre, Elif hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A-Haccın farzlarını doğru biliyor.
B- Hac ile ilgili tüm görevleri doğru biliyor.
C- Hac ile ilgili görevlerin hiçbirini doğru bilmiyor.
D- Haccın farz, umrenin ise sünnet olduğunu biliyor.
Bunun gibi daha o kadar Din sorusu var ki...
AKP hükümeti, üniversitedeki profesörlerden 100 tanesini bir sınıfa toplasın, 8. sınıf öğrencilerine dayattığı Din sorularını sorsun; 100 Prof.’tan 10 tanesi bu soruların tamamına doğru cevap verebilirse; ben Üniversite diplomamı, Master diplomamı, Haseki Eğitim Merkezi diplomamı Ankara Gündoğdu Meydanı’nda yakacağım.
Milli Eğitim Bakanlığı, Din Kültürü sorularının tamamını puanlama dışı bırakmalı, hiç sormamış kabul etmelidir.
Çocukların şahsiyetini ve tertemiz gönül dünyalarındaki din duygularını sıfırlamaya kimsenin hakkı yoktur.
Kabir sorularından beter Din kültürü soruları!
Be hey basiret ve iz’andan yoksun formasyonsuzlar; Münker ve Nekir bile mezarda böylesi kazık sorular sormuyor; ergenlik çağına ermemiş çocuklara zaten hiç soru sormuyor... Siz hangi akıl, hangi iman ve hangi formasyonla bu zebani soruları çiçeği burnunda çocuklara dayatabiliyorsunuz?!
Münker-Nekir’in sorduğu sualler; Rabbin kim? Peygamberin kim? Dinin ne? Kitabın ne?”
Bu satırlar Mehmet Emin Koç Hoca’nın Yenimesaj gazetesindeki yazısından alıntılandı. Hoca, devam ediyor:
“Türk milletinin vatanının, onurunun, madenlerinin Cumhuriyet mirası işletme ve kaynaklarının başına peşkeşçi kesildiniz, milletin başına Azrail kesildiniz, yetmiyormuş gibi; şimdi de çocuklarımızın başına Münker-Nekir’den beter zebaniler kesildiniz... Çekilin Müslüman milletimizin ve çocuklarımız başından!”
Ne diyelim?
Hoca, haksız mı?



Bin yılın projesi
Başbakan Erdoğan ve AKP hükûmeti, yedi milyar dolara mal olan Marmaray için, ”Asrın Projesi“ diye övünüyor.
Oysa aynı Erdoğan ve AKP, 49 bankaya sadece ”tüketici kredisi faizi“ olarak bu milletin cebinden 36,5 milyar liralık, (14 milyar doların üzerinde) bir rant aktarmış.
Yani tam iki adet ”Marmaray Parası“ halkın cebinden çekilip bankaların kasasına konmuş.
Bu durumda Erdoğan’ın ”Marmaray’ı asrın projesi“ ise bankaların faiz vurgunu kendileri için herhalde ”Bin yılın projesi“ dir, öyle değil mi?
Ey dul, yetim, emekli...
Sen de kendine yılda bir yapılan 15 lira zammı alıp dindar Erdoğan’ına dua et. İktidardan gitmesin diye kurbanlar kesmeyi sürdür bakalım..
Bankalar ”Erdoğan kalsın“ diye Erdoğan için dua ediyor..
Tabii kurban yerine seni, senin rızkını keserek!

Yazarın Diğer Yazıları