O Madalya...
Çanakkale Şehitlerini anma günü 18 Mart... Ders alınmayınca yine tekerrür ediyor. Geçtiğimiz gün Avcılar'da Atatürk"ün adına ağızlarına almaktan imtina ederek hükümete yaranmak isteyen "o kafa"yı protesto eden Garnizon Komutanı Albay Önder İrevül'e "idari soruşturma" açılmış... Sadece Türkiye'nin değil, iletişim teknolojisi ile dünyanın gözü önünde cereyan etti. Ön teker nereye giderse arka teker olan Milli Eğitim Müdürü ve İmam Hatip öğretmeni de oraya gider.
Söz konusu Çanakkale ise gelin 2004 yılına gidelim. 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma toplantısına varalım. Söz konusu törenin hazırlıkları aylar önce yapılır. Dünyanın çeşitli ülkelerinden konuklar gelir. Diplomatlar, askeri ateşeler, basın kuruluşları titizlikle izler. Ne de olsa 7 düvelin yüklendiği yerdir. 89. yıldönümü törenleri için Çanakkale Valiliği ile 2. Kolordu Komutanı faaliyetleri koordine eder. Protokol belirlenir. Kimlerin, nereye oturacağı, konuşma sıraları çok önceden ilan edilir. Törenden bir gün önce Vali, 2. Kolordu Komutanı Korgeneral Engin Alan'a "Sayın Başbakan törene 2 saat geç kalacak. Bu yüzden geç başlatalım" deyince Alan, kararlı tutumu ile; Olmaz öyle şey... Bu konuda kesin emir var. 89 yıldır devam eden uygulama nasıl değişir. Yoksa acil bir durum mu var? diye sorar. Vali, ise Başbakan Erdoğan'ın yol güzergahındaki partinin ilçe ve il binalarını ziyaret edeceğini vurgular. Engin Paşa öfkelenir "Olmaz öyle şey. Bütün dünyanın temsilcileri var. Dünya tarihinin dönüm noktası değişmez!" cevabını verir. Vali'nin Başbakan R.T.Erdoğan ya da yetkililere ne şekilde açıklama yaptığını bilmiyoruz. Nitekim Erdoğan planlanan saatte tören alanına gelir. Korgeneral Alan karşılamada "Hoş geldiniz" diyerek elini sıkıp, selamlar. Başbakan da "Nasılsınız Paşam. Afiyettesinizdir inşallah" karşılığını verir. Planlanan saatte tören başlar. Protokol konuşmaları sıra ile yapılır. Çiçeği burnunda Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken okuduğu şiir kasetleri pek revaçtadır. Mehmet Akif'in Çanakkale Şehitlerine şiirini bile okumuştu. Hamaset yüklü bir konuşma yapar. Evliyalara, embiyalara vs. teşekkür eder lakin TSK ve Mehmetçik'in adını ağzına almaz. Engin Alan TSK'nın temsilcisi olarak bu işe haklı olarak kırılır. Başbakan Erdoğan kürsüden inip, protokoldaki yerini alırken ayağa kalkmaz. Kaldı ki "devlet protokolü kurallarında" ayağa kalkmak gibi şey yoktur. Ayağa kalkmama olayını kaşıyan tek kuruluş FETÖ'nün Zaman ve Samanyolu tv'sidir.
PKK terörünün belini kıran operasyonlara imza atan, Özel Kuvvetler Komutanlığı yapan Engin Alan'ın 2004 Ağustos'unda "Orgeneralliğe" terfisi neredeyse garanti iken, süpriz bir karar ile "görev süresi bir yıl uzatılır." Alan, bu kararın arkasındaki sebebi bildiği için emeklilik dilekçesini hazırlar. Fakat devrin Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükkanıt, eşi ile beraber Çanakkale'ye gelip, Alan'ı evinde ziyaret ederek istifa kararından vazgeçmesi için telkinde bulunur. Alan'ın Orgeneralliğe terfi edeceğini önce Ordu Komutanı daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanı olacağını belirtir. Türk Ordusu geleneğinde komuta kademesinde ani kaymaların önüne geçmek için Alan kabul eder. Bir yıl sonra terfi ettirilmeyeceğini gayet iyi bildiği için emeklilik günleri için planlarını yapar. 2005 Ağustosunda emekliye sevk edilir. Önce Türk Silahlı Kuvvetleri Dayanışma Vakfı Başkanlığına ardından ASELSAN'da göreve devam eder. 2007 seçimlerinde merhum Deniz Bölükbaşı'nın aracılığı ile MHP'den millietvekili adaylığı teklifi alır. Ancak kabul etmez. Ardından "Balyoz Kumpası" ile tutuklanır... Bir süre sonra serbest bırakılır. Tekrar tutuklanır. Silivri duruşmalarında heyete adeta meydan okur.
2004'ün üzerinden 7 yıl geçmiştir. Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarında Türk Ordusuna büyük darbe vurulmuştur. 19 Mayıs 2011'de ATO'daki konuşmasında R.T.Erdoğan kürsüde: "Başbakan anma törenine gider de bir korgeneral ayağa kalkmaz mı? Çanakkale'de anma törenine gidiyoruz. Bu beyefendi ayağa kalkmıyor. Gereği yapıldı, bedelini ödedi. Şimdi gideceği yeri buldu" sözleri ile rövanşı nasıl aldıklarına işaret ediyordu. Silivri'deki duruşmalarda, son yattığı Sincan Cezaevinde Alan Çanakkale olayına ilişkin "Bu gün olsa yine yaparım" demekten geri durmadı. Engin Alan ismi efsane olarak yaşamaya devam edecek...
Gelelim Avcılar'daki olaya... Sen Mustafa Kemal Atatürk diye bir adamı tanıyor musun? diye sorduktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu iradesini inkar etmeye kalkışanları prostesto ederek salonu terk eden Albay Önder İrevül de tarihe geçmiştir. Mustafa Kemal'in askerine "idari soruşturma açılmış." Ne gam. O madalya öyle güzel yakıştı ki...