24 Haziran seçim sonuçları ile ilgili ayağı yere basan yorumlar yerine vaziyeti kotarmanın arkasına sığınılıyor. Gazetemizin gerçek okurları değil de sosyal medya üzerinden fena saldırıya uğruyoruz. Seçim öncesi il il tahmin yazılarımızda nasıl yanıldığımızı ballandıra ballandıra anlatanlar belden aşağı vurmaktan da geri durmuyor. Doğru, yanıldık ancak sadece yurt dışı oylar yüzünden iki günde kaç milletvekilliğinin el değiştirdiği de ortada. Bazı illerde 100-200 oy ile bir vekillik diğerine kaydı. Sözü uzatmayacağım başta yüzde 7 oy kaybeden Erdoğan olmak üzere tüm siyasi partilerin kadroları şapkalarını öne koyup sosyolojik soruşturmalarını yaparak, öz eleştirilerini vermelidir. Kimse Tanrı değil. Her insan hata yapabilir. Hatadan dönmek ise erdemdir. Her ne kadar sağda özeleştiri kültürü yerine biat esas alınıyor olsa da bu duvarın yıkılışı şart. Bakınız İYİ Parti'nin kurucularından Yusuf Halaçoğlu aday yapılmamasına rağmen memleketi Kayseri'ye gidip başta Mehmet Fatih Eryılmaz olmak üzere İYİ Parti'ye çalıştı. Türk Tarih Kurumu'nun yüz akı eski başkanı, kurucusu olduğu partinin nerelerde hata yaptığını çekinmeden açıklıyor. Demokrasi budur işte. Aşağıda Halaçoğlu'nun tespitlerini okuyacaksınız. Peşinen altına imza atıyorum. Değerli okuyucularımızdan gelecek eleştiri ve önerileri de değerlendireceğim.
***
"Nerede hata yapıldı? Bir tanesi tabanda bizzat Genel Başkan'ın söylediği gibi yüzde 17 kemik oy vardı. Rüzgâr Genel Başkan'dan yanaydı. Öyleyse nasıl kaybettik. Tabanımızı oluşturan milliyetçi-ülkücü camianın duayenleri listede yer almadı. Listeye neredeyse partinin kuruluşunda hiç fonksiyonu olmayan bir kısım kişiler konuldu. Bu sebeple MHP'den gelen önemli bir kısım yeniden oraya oy verdi. İYİ Parti siyasi arenada yeni bir partiye ihtiyaçtan doğdu. Güvenilir bir kadro olarak İYİ Parti görüldü ve buraya küskün CHP'liler ve AKP'den memnun olmayan sağ oylar geçiş yaptı
Ancak, İYİ Parti'nin gereksiz yere ittifaka girmesi bütün gelen oyları geri çevirdi. Sağ oylar ittifakta CHP olduğu için geri döndü. CHP'den gelen oylar da ittifakta CHP olduğu için zaten ha o, ha bu denerek İYİ Parti'ye verilmedi. Sayın Genel Başkan sağdan CHP'ye oy verilmeyeceğini bizzat söylemedi mi? Böyle bir durumda İYİ Parti'nin özelliği neydi ki daha fazla oy alabilsin. Zaten meydan ve para sorunu en başından beri vardı. Buna rağmen yapılan anketlerde oyumuz hep yüzde 18'in üstünde çıktı. Genel Başkan'ın oyları daha da yüksekti.
Belirttiğim hataları yapmayıp tek başımıza seçime girseydik partimiz yüzde 17, Cumhurbaşkanı adayımız da yüzde 20'lerde oy alacaktı. Adam tek başına iktidar oldu. 295, sizi aldatmasın. Recep Bey'i iyi tanıyanlar bilir ki 8-10 milletvekilini partisine katar ve MHP'ye de bel bağlamaz. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti'ni Atatürk dönemindeki kuruluş felsefesine göre modernize etme, dinimizi siyasetin çirkefliğinden kurtarma, aklı hâkim kılma, ilim ve fenni ve liyakati ön plana çıkarma, halkı biat kültüründen kurtarma hedefiyle çıktığımız ve mücadele ettiğimiz yolda başarılı olamadık. Zira hedefimiz 43 milletvekili ile Meclis'e girmek değildi. O Meclis'te muhalefetin bir etkisi olmayacaktır. Bunu kısa zamanda hepiniz göreceksiniz.''
