"Ne zaman adam oluruz?"

Torbalı Belediye Başkanı 24 yaşındaki oğlunu, bir belediye şirketinde Genel Müdür Yardımcısı yaptı..

Bu tercih haklı olarak tartışma yarattı..

Çünkü, öncelikle, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun sıkça vurguladığı "Etik" kurallara aykırıydı..

Ve Kemal beyin iktidarı sürekli eleştirdiği "Kayırmacılık", "akraba torpili" gibi noktalardaki duruşunu açığa düşürdü..

Başkanı da oğlunu da tanımam.. Belki de genç yaşına rağmen gerçekten başarılı olabilecek yeteneğe sahiptir..

Ama takdir edersiniz ki mesele o değil..

İlginç bir ülkeyiz.. İlginç bir milletiz..

Bundan 26 yıl önce İstanbul'da meydana gelen ve adına 'İSKİ Skandalı' denilen hadiseyi biliyorsunuz..

Gençler bilmiyor diyeceğim ama, Ak Parti her fırsatta onlara da öğretti..

Devlet kurumu yönetirken hatanın ya da yolsuzluğun küçüğü büyüğü olmaz..

Ama klor alımındaki, bana göre (o dönem gazeteciydim, meseleye vakıfım) ufak tefek bir işi 26 yıldır konuşuyoruz..

O olayın akabinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yönetimini ele alan bugünkü iktidar sahiplerinin, 25 yıldır imza attıkları işleri bu kadar konuşmadı Türkiye..

**

Yatıyorlar İSKİ skandalı, kalkıyorlar İSKİ skandalı..

Ellerinin kiri kadar olabilecek bir miktarı 26 yıldır konuşturuyorlar da, 25 yıldır milyarları bulan tezgahları duymazdan geliyorlar..

Sadece iktidar sahipleri değil.. Medyası da aynı..

Sorarım size, İstanbul'daki "Carlton arazisi" bu kadar konuşuldu mu?

İmar planlarındaki 'Akçeli' oynamalar bu kadar konuşuldu mu?

"17 trilyonluk ok atan" vakıflar bu kadar konuşuldu mu?

Eş-dost kayırmalar, orman talanları, milyarlık rantlar bu kadar konuşuldu mu?

Akbiller, acil kaydıyla ihalesiz alınan vagonlar, otobüsler bu kadar konuşuldu mu?

Elbette hayır..

Ama bu gerçek, Torbalı Belediye Başkkanı'nın tercihindeki 'hata' gerçeğini ortadan kaldırmıyor..

Hatadan dönüldü ama iz bıraktı..

CHP'li belediyeler sözkonusu olduğunda, önümüzdeki 5 yıl göreceksiniz bu konu temcit pilavı yapılacak..

**

Efendim bu konuya girmeyi düşünmüyordum..

Ama Fatih Altaylı'nın yazısını okuyunca dayanamadım..

Haklı bir tepkiyi öyle bir şiddetle vurgulamış ki, sarsıcı..

Sarsıcıdan öte, acımasız.. Acımasızdan öte, deveyi hamuduyla götürenleri ıskalayıp, bir hatayı facia ilan eden türden..

Ve dayanamayıp, bu konuya, sırf şu gerçeğin altını çizmek için girdim;

"Not: Ne zaman adam oluruz? Belediye şirketinin oğula teslimine itiraz ederken, koskoca devlet hazinesinin 'Damada' teslimine, geçtim itirazı, isyan edebildiğimiz zaman.."

Üzgünüm Leyla..

Cumhurbaşkanı galoş takamaz mı?

"Seviiiim koş.. Cumhurbaşkanı'nın ayağında galoş var" diye bir replik duysakdık dizide ne kadar anlamsız gelirdi değil mi..

Efendim sosyal medyada olay oldu.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarlada ve ayağında dizine kadar galoş var..

Vay efendim tarlada galoş mu giyilir minvalinde aldı bir polemik..

Hangi sayfayı açsanız, galoşlu fotoğraf ve binbir çeşit yorum..

Turladım ve sonunda dedim ki kendi kendime;

-Ne gereksiz işlerle uğraşıyoruz..

**

Cumhurbaşkanı bir tarlada.. Belli ki tarlanın zemini çamur.. Oradan da aracına binecek.. Ayakkabıları çamur olmasın diye galoş geçirmiş..

Allah aşkına ne var bunda?

Konu edilecek ne var? Tartışılacak ne var? Eleştirilecek ne var?

Vallahi.. Ne var bunda..

Galoştan çıkıp mevzuyu nerelere getirmişler azizim..

Ayakkabısı çamur olmasın diye geçirilmiş galoşun mevzusu mu olur?

Yazının bu bölümü biliyorum ki birçok okura gereksiz gelecek..

Hah, işte ben de onu diyorum..

Harbiden gereksiz..

Yazarın Diğer Yazıları