Ne "U" dönüşler gördük, bu ne ki!..
Ne var ki bu kadar "yok artık" çekecek?
Şu, "termik santrallere baca filtresi takılması" konusunu diyorum; sosyal medyada pek popüler olan deyişle, "AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın onayladığı ertelemenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından veto edilmesi"ni…
"Dönmek", -hele ki son dönemde- hem yurdum siyaseti, hem de yurdum medyası için artık bir "başucu manevrası" değil mi?
***
Nazarlarında…
"Sayın Öcalan'la vizyonları yüzde 90- 95 oranında örtüşüyor"ken, "Öcalan'ın düşünceleri onların da düşünceleri"yken,"PKK ile görüşen arkadaşı" bizatihi göndermişlerken, "PKK'ya katılan çocuklar canları ciğerleri"yken, "Yerel yönetimlerin güçlendirildiği bir modelde PKK seçime girsin" istiyorlarken, "Öcalan Türkiye için şans"ken, "Ne TSK askerleri ashab-ı kiram kadar şerefli, ne de gerilla müşrikler kadar düşman"ken, "Sayın Öcalan demeyi, Öcalan posterleri taşımayı ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan çıkarmış"ken, "PKK bir terör örgütü değil politik bir hareket"ken, bir anda "Terör örgütüyle masaya oturacak kadar alçalmadık", "PKK ile müzakere söz konusu olamaz", "Bir terör örgütüyle ateşkes konuşacak değiliz" diye haykırmaya başlayan, ama böyle haykırdığı sırada da PKK'nın İmralı'daki cani başı Öcalan'ın seçim desteği mektubunu okutan ve dahi terör örgütü başının kendisi gibi azılı bir katil kardeşini TRT'ye çıkarıp konuşturan bir zihniyetten bahsediyoruz.
***
Nazarlarında…
"Yeni Türkiye'nin, değişim ve yeniden kuruluş sürecinin sivil alandaki en önemli gücü Hizmet"ken… "Erdoğan'ın siyasi liderliği ve Gülen'in manevi önderliği birbirlerinin mütemmim cüzü"yken. "Et bile tırnaktan ayrılır ama Gülen Cemaati ile Erdoğan birbirinden ayrılmaz"ken… "Hizmet erlerinin devlet kademelerinde görev alması anaların ak sütü gibi hakları"yken, "Gülencilerin devlete sızarkenki takiyyeleri meşru"yken… "Gülen, bir gönül insanı"yken… "Cemaatin, yatırım yaptıkları ülkelerin muhabbetini kazanmış iş adamlarıyla, dünyanın her yerinde görev yapan vefakar öğretmenleriyle gurur duyuyorlar"ken, "Yurt dışındaki cemaat okulları sömürgeci yapıyı tarumar ediyor"ken, "Ne istiyorlarsa veriyorlar"ken… Hoop, "hizmet" diye, "cemaat" diye yere göğe koyamadıkları yapıyı bir gecede "terör örgütü", önünde el pençe durdukları "hoca efendi"lerini de aynı gece "terör örgütü elebaşı" yapıveren bir zihniyetten söz ediyoruz…
***
Milliyetçiliği ayaklar altına almışken, "milliyetçilerle" ittifak kurabilen bir zihniyetten…
İsrail'e "van minüt" diye celallenirken, Yahudi lobi şirketlerine milyonlarca dolar yedirdiği iddia edilen bir zihniyetten…
"Nazi, randevu vermem" dediği AB üyelerinin ayağına gidip AB'yle devam etme iradesini bildiren bir zihniyetten…
***
Diyeceğim…
İktidarın "tükürdüğünü yalama karnesi"ne bakınca, bunca "beka sorunu" yanında 15 santralin bacası filtre takmış, takmamış onlar için ne ki!
Patlıcan ile dalkavuk meselesi
Her şey bitti, sıra, omurgasızlığına tekraren şahit olduğumuz bir mecrada "termik santrale baca takılmasının maliyeti" haberine imza atanların, Cumhurbaşkanı'nın vetosundan sonra "şimdi ne yapacağı"nı beklemeye geldi. Keza, kendi geçirdikleri yasanın veto edilmesini elleri palarcasına alkışlayanların bir yüz kızarma eşiği olup olmadığını da…
***
Kıssayı biliyorsunuzdur:
Kendisi için pişirilen patlıcan yemeğini pek beğenen padişah, "Patlıcan çok güzel bir sebzedir" deyince, dalkavuk almış sazı eline:
- Efendim isabet buyurdunuz, patlıcanın çeşit çeşit yemeği olur, tatlısı olur, türlüsü olur, turşusu kurulur, tadına doyum olmaz…
Padişahın yemeğini bu kadar beğendiğini gören aşçıbaşı, sultanını memnun etmek için ertesi gün de patlıcan pişirmiş. Ama padişah bu işe hiç sevinmemiş:
- Bu ne böyle! Her gün patlıcan mı yiyeceğiz? Mübarek bari bir şeye benzese… Ne şekli şekil, ne tadı tat…
Dalkavuk onaylamış:
- Haklısınız efendim… Ne yemeği bir şeye benziyor, ne kendi… Tadı da yok, tuzu da
Padişah öfkeli:
- Sen benimle alay mı ediyorsun? Daha dün patlıcanı öve öve bitiremeyen sen değil miydin?
Dalkavuk:
- Aman efendim estağfurullah… Ben patlıcanın değil, zatı âlilerinin dalkavuğuyum…
***
Bunlarınki de o hesap;
Dalkavukluğunu yaptıkları termik santral sahipleri değil sonuçta… Ne gam…
SORU-YORUM
Sorum Mahir Ünal'a, Cumhurbaşkanı, termik santral bacalarına filtre takılmasını erteleyen yasayı "önce sağlık, önce insan" diyerek veto ettiyse, siz ne diyerek onay vermiştiniz TBMM'de?