Ne kadar güvendeyiz?
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, telefonla yapılan dolandırıcılık olaylarında resmen patlama var.
Bu suç oranındaki artışta kimse polisi suçlayamaz.
Çünkü polis, neredeyse tüm cep telefonlarına her ay SMS yollayarak uyarıyor.
Polis sizi telefonla arayıp para istemez!
Gel gör ki vatandaş, yine de aynı numaraya geliyor.
Son dönemde bir başka dolandırıcılık konusu banka korkusu.
Dolandırıcılar bankadan aradıklarını söyleyip geçen yıl sigorta yaptırdıklarını ve uzatmak için onay istiyorlar.
Vatandaş tabii ki hemen itiraz ediyor. Böyle bir sigorta yaptırmadığını söylüyor. Dolandırıcı öyle bilgiler veriyor ki inanmamak imkânsız.
"Filan banka kartı, sonu 1450 ile biten karttan ödemişsiniz. Bilginiz dahilinde değilse 750 TL hesabınıza iade edelim..."
İşte bu cümle vatandaşı eritip, mantığının durmasına neden oluyor.
Banka ona 750 lira iade edecek.
Hemen kabul ediyor. Dolandırıcı onay için kartın tüm bilgilerini istiyor. Tabii ki anne kızlık soyadı ile birlikte.
İşlem bitiyor ve paranın 3 gün içerisinde kredi kartınıza iade olacağını söylüyor.
Siz bunun keyfini yaşarken adamlar kredi kartınızın bilgileri ile yurt dışı üzerinden internetle alışveriş yapıyor.
Eğer cebinize gelen SMS'leri anında görüp bankayı arayıp dolandırıldığınızı söylerseniz paranızı kurtarma umudunuz var. Ancak bir çok kişi maalesef bunu yapmadığı için çok rahat dolandırılıyor.
Sorun bankalar
İnsanlar neden bu hale geldi?
Bence bunun sorumlusu bankalar. Vatandaşı o kadar çok telefonla arıyorlar ki artık neyin gerçek, neyin sahte olduğunu anlamak mümkün değil.
Dün 0850'li bir numaradan arandım. Arayan kişi 20 yıldır çalıştığım bankadan olduğunu iddia etti ve bilgilendirme amacıyla aradığını söyledi. Konu nedir dediğimde önce kimlik bilgilerinizi doğrulamamız lazım dedi.
Ben seni aramadım ki! Sen beni aradın. Niye teyit için özel bilgilerimi vereyim ki!
Yine de konuyu söylemek için bazı özel bilgilerimi sordu. Doğal olarak İzmir Emniyet Müdürü'nün dediği gibi küfür edip kapattım.
Sonra öğrendim ki gerçekten beni arayan bankaymış. Kredi pazarlamak için beni aramışlar.
İyi de kardeşim, kredi pazarlaması için sen müşterini arıyorsun ve neden benden özel bilgilerimi istiyorsun.
Daha bunun gibi bir çok olay üst üste gelince sonuç olarak insanlar telefonla dolandırılıyor.
Nasıl polis-savcı diye insanların çok rahat dolandırılmasında bir dönem yapılan Ergenekon operasyonlarının etkisi varsa, bu tür dolandırıcılıklarda da sorumlu bankalardır.
Türkiye Bankalar Birliği artık müşteriye telefonla pazarlama yapılmasını yasaklamalı. Sadece özel durumlarda vatandaş aranmalı. Bugün insanlar bankalardan gelen telefonları açmamaya başladı.
Çok önemli bir konu bile olsa maalesef açmıyorlar.
Nitekim, emekli bir vatandaş adına sahte kimlikle kredi başvurusunda bulunuluyor. Bankacı onay için sistemden emekli müşterinin numarasını bulup defalarca teyit için arıyor. Ancak bankaların aramasından bıkan emekli vatandaş açmıyor ve 6 ay sonra 10 bin liralık icra emri ile karşı karşıya kalıyor.
Siz siz olun, bankalardan gelen SMS'leri okuyun ve aramaları yanıtlayın.
Çok rahatsız olduklarınızı ise BDDK'nın internet sitesi üzerinden şikayet edin.