Muhtar bile olamazdın Erdoğan, konuşsana
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık kullandığı bir vurgu vardır;
-“Kadere bak…”
Haydi Erdoğan’ın tarihî kaderine bakalım.
21 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Refah Partisi (RP) hakkında şu gerekçe ile Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı:
-"Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri nedeniyle kapatılması…”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Refahlılar çok sert açıklamalarla tepki gösterdiler.
Erdoğan’ın 6 Aralık 1997'de Siirt mitinginde yaptığı konuşmaya şu suçlama için dava açıldı;
-“Halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etme…”
Erdoğan şu cezayı aldı:
-10 ay hapis ve 716 milyon 666 bin 666 liralık ağır para cezası.
Refah Partisi, 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
Erdoğan’ın cezası 23 Eylül 1998'de Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce onandı.
Siyasi Partiler ve Mahalli İdareler kanunlarına göre Erdoğan’a “siyaset yasağı” getirildi.
“Erdoğan, muhtar bile olamaz” denildi.
24 Temmuz 1999'da tahliye olan Erdoğan 14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kurucuları arasında yer aldı.
Siyasi yasağına rağmen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AKP kuruluşuna her nedense “şartsız” onay verdi.
İktidarda DSP, MHP ve ANAP koalisyonu vardı.
Merhum Başbakan Bülent Ecevit rahatsızlandı.
Hüsamettin Özkan, Başbakan Yardımcılığı ve DSP'den ayrıldı.
Devlet Bahçeli’nin, isteği üzerine 3 Kasım 2002’de erken seçim kararı alındı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) ve Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) 2002 seçimi öncesi siyasi yasağı olan Erdoğan’ın parti üyesi ve genel başkan olamayacağına yönelik başvurular yaptı.
Ne AYM ne de YSK engel koymayınca AKP, 3 Kasım 2002 seçimine Genel Başkan Erdoğan ile katıldı.
Yani siyasi yasak delindi. Ya da her nedense deldirildi.
Cem Uzan’ın lideri olduğu Genç Parti yüzde 7,5 oy alınca MHP ve Doğru Yol çok az farkla Meclis’e giremedi.
AKP yüzde 34,28 ile 363, CHP yüzde 19,39 ile 178 milletvekili aldı ve Meclis’e sadece 2 parti girince AKP tek başına iktidar, Abdullah Gül Başbakan oldu.
Genel Başkan Deniz Baykal Meclis’teki yasaya CHP oylarıyla destek verdi ve Erdoğan’ın siyasi yasağı kaldırıldı.
YSK, hukuk dışı ikinci kararı ile Siirt’te milletvekili seçimini iptal etti.
Erdoğan aday olunca 9 Mart 2003’te milletvekili seçildi.
14 Mart’ta başbakan oldu.
Kadere bak Erdoğan, kadere bak.
CHP siyasi yasağını kaldırdı ve muhtar dahi olamayacaktın ama 21 yıldır başbakan ve cumhurbaşkanı olarak tek başına Türkiye’yi yönetiyorsun.
Şimdi sana soruyorum Erdoğan;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu’na “ahmak” davasında istenen “siyasi yasak” için neden tek kelime konuşmuyorsun?
Neden tepki göstermiyorsun?
Neden Meclis’e bir yasa tasarısı gönderip siyasi yasak tanımının yeniden düzenlenmesini istemiyorsun?
İmamoğlu’na siyasi yasak konursa ne yapılması gerektiğini CHP’li hukukçular tartışıyor.
Bazı CHP’liler siyasi yasak olursa “İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı gösterelim” diyor.
Özgür Özel’e soruyorum;
Siyasi yasakların ceza kanununda yeniden tanımlanması için CHP neden Meclis’e bir yasa teklifi vermiyor?
Bu yasa teklifi ile net şekilde belli olur:
-Erdoğan siyasi yasakçı mı değil mi?
Muhtar bile olamazdın ya;
Haydi Erdoğan, İmamoğlu için konuşsana.
Siyasi yasaklara tavır koysana Erdoğan.