Tam da 100'er günlük eylem planının açıklandığı günde gündemin ortasına bomba gibi düşen haber neydi?
Tren kazası..
Kaza ile 100'er günlük eylem planı arasında bir ilişki var mı derseniz; var.
Ne ilişki var?
Zihniyet ilişkisi var.
Yönetim felsefesi ilişkisi var.
Siyasi karar süreci ve yönetimi ilişkisi var.
Kaza işte bu sebeplerle 100 güne ve öncesindekilerin tamamına itiraz gibi..
Kaza, anlayan herkese diyor ki:
İktidar, göz boyamak için açılışlar yapıyor.
Yandaş müteahhitlere kamu çıkarı sağlıyor.
İnsan hayatını önemsemiyor.
İşi ehline (liyakatli) olana vermiyor.
Tamamlanmamış yolu, tamammış gibi gösteriyor.
Sinyalizasyon koymadan kazalara davetiye çıkarıyor, sonra da sanki işin içinde kendileri yokmuş gibi "araştıracağız" diyerek ikinci bir aldatma yolunu seçiyor.
İlk 100 günün hedefleri tutturulamadı
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini ülkenin yegâne kalkınma ve kurtuluş sebebi sayanlar bizi şaşırtmadı.
Niye?
Çünkü ilk 100 günün sonunda ortaya çıkan tam başarı değilmiş, eksikmiş. Sayın Cumhurbaşkanı öyle söyledi.
Bu durumda her projede yüzde 20 başarısızlık ortaya çıkarsa, bir yılda (360 gün olduğuna göre) yüzde 60 başarısızlık ortaya çıkmaz mı?
Demek ki neymiş?
100'er günlük projeler garantili değil.
Önce bunu tespit edelim.
Sonra gelelim ikinciye.
Dikkatinizi çekerim.. İkinci 100 günlük projede, asıl problemler yok..
Ne yok?
Sanayileşme yok.
Satılan şeker fabrikalarının yerine geçecek tarım sanayisi politikası yok.
Android sistemleri ve yazılım mühendisliğine yönelik geleceğin eğitim projesi de yok..
Bilimsel gelişme ve ilerleme yok.
Kıbrıs'ta üs kurmak da yok.
Ege'ye sahip olma, işgal edilen adaları kurtarma da yok.
İşsizliği önleyecek köklü girişim politikaları da yok, yerine özel sektörde istihdam vb. var..
Muhalefetin 100 günü yok mu?
Bence var..
Açıklamalıdırlar..
Geçen 100 gün boyunca neler kayıp ettiğimizi..
100 günlük sürede devletin adının T.C. olduğu açık ve net olarak anayasasında yazdığı halde devlet dairelerinden neden bu yazının kaldırıldığı hükümet ve taraftarlarınca gözden kaçırıldı.
Fındık önergesi reddedildi.
Mesela haksızlıkları, işsizlikleri.
Şeker fabrikalarının önünde insanlar kuyrukta günlerce bekletildi ve süründürüldü..
Halen daha FETÖ mücadelesi, siyaset kişilerine gelmedi. İlgisiz kimseler, gereksiz yere FETÖ'cü diye kamuoyuna sunulmakta.
Emin Çölaşan, Necati Doğru bunun son örneği..
Davaların inandırıcılığı ve ciddiyeti ortadan kaldırılmak isteniyor hissi uyanmaya başladı.
Kısacası muhalefetin 100 günü, iktidarın 100 gününden çok daha etkileyici bir gündemi içeriyor.
Öyle ise muhalefet de 100 gün açıklamalı. İcraatlarını (tepkilerini) halk için neler yaptığını tek tek, konu başlıklarıyla topluca, sırasıyla anlatmalıdır.
Türkiye 100 günde neyi eksik bıraktı ve ne kayıp etti?
