"Çılgın proje" değil zenginler için rant projesi -3-

İki gündür Kanal İstanbul çevresinden arazi alan isimleri tek tek aktarıyorum.
Bugün üçüncü ve son bölümle dikkat çeken bu isimlere devam edelim.
Çünkü aralarında tanıdık isimler var.

Adı: Eyüp Akdağ
MÜSİAD üyesi olan ve 2008'e kadar yönetim kurulunda yer alan Akdağ, halen MÜSİAD Madencilik Kurulu'nun temsilcisi olarak görev yapıyor. İstanbul Ayazağa'daki orman arazisinde maden ocaklarının kazı yapabilmesi için çam ağaçlarını devlet eliyle katletmesiyle bilinen Akdağ Madenciliğin sahibi. Taş ocaklarına izin verilmesi için yürüttüğü lobi faaliyetiyle tanınıyor.
İnşaat sektöründe kullanılmak üzere agrega madenlerinin çıkarılması için faaliyet gösteren firma, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan gerekli izinleri alarak kazı yapacağı bölgedeki ağaçların İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından kesilmesine yol açmıştı.
2013 yılında Arnavutköy'de 65 bin metrekare büyüklüğünde 1 tapu sahibi oluyor.

Adı: Aziz Torun
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile imam hatip lisesinden arkadaşıdır. Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketinin sahibi. 2013 yılında Parsel büyüklükleri 60 bin metrekare olan 5 tapu sahibi oluyor.
Dikkat edin Erdoğan, Kanal İstanbul'u ilk olarak 2011 yılında açıklamıştı.

Adı: Erdoğan Bayraktar
İsmi 17-25 Aralık operasyonlarında çok tartışıldı. Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı olarak görev yaptı. 2007 yılında kurulan Vatan Eğitim ve Teknoloji Vakfı Başkanlığını üstlendi. Eşi ve oğlunun da hissedar olduğu Oğuzkağan şirketi, Bulvar Atakent projesinin arsasını vakıftan ihale ile almıştı.
Arnavutköy'de 2012 ve sonrası 14 tapu sahibi oldu. 2018 Aralık ayında da ne olduysa bu arsaları elinden çıkarıyor.

Adı: İsmail Doğan
Arnavutköy'de 2013-2018 yılları arasında 21 bin 839 metrekare araziyi 11 tapu ile topladı. 19 yıldır MHP üyesi olan İsmail Doğan ve ailesi, AKP'ye geçmesiyle biliniyorlardı. Aileye rozetini ise milletvekili adayı Ahmet Uzer takmıştı.

Adı: Recai Erol ve Necmi Erol
Muratbey peynirlerinin sahibi. Recai Erol 2013-2014 yılları arasında 50 bin 841 metrekare araziyi 9 tapuda, Necmi Erol da 53 bin 785 metrekare araziyi 9 tapuda toplamış. Toplamda kanal civarında yaklaşık 105 dönüm araziye sahip olmuşlar.

Adı: Nur Muhammed Genç
17-25 Aralık sürecinden sonra istifasıyla dikkat çeken eski Arnavutköy Belediye Başkan Yardımcısı Melik Genç'in kardeşi. Arnavutköy'de 2013-2018 yılları arasında 22 bin 502 metrekare araziyi 6 tapuda parça parça toplamış. Konuyla ilgili geçen yıl Sözcü'den Özlem Güvemli'nin sorularını yanıtlayan Genç, "Arazileri 5-6 yıl önce sattım. Kanal İstanbul güzergahında şu anda arazim yok. Emlak işi yapıyorum. O günkü fiyatlar iyiydi, sattım. İnşaat işine girdim. Pasif tapularda olabilir ama aktif olarak üstümde tapu yok" demişti.

Adı: Süleyman Karaman
TCDD Genel Müdürü olarak da görev yapmış olan makine yüksek mühendisi. 2015 yılında TCDD bünyesindeki görevinden istifa ederek AKP Erzincan milletvekili adayı oldu seçildi. 41 canın gittiği Pamukova tren kazasında TCDD Genel Müdürü'ydü.
Oğulları ve sahip oldukları firmada Kanal İstanbul'dan arazi alan isimler arasından çıktı.
Daha kimler yok ki; Cenk Yerlikaya'nın 9 tapuda 36 bin metrekare, Yakup Önder Mercangöz'ün 8 tapu ve 75 bin metrekare, Aydın Keleş'in 7 tapu ve 30 bin metrekare, Emine Sabancı Kamışlı'nın 7 tapu 35 bin 929 metrekare, Hediye Sekman Çetinkaya'nın 7 tapu ve 87 bin 924 metrekare, Veysel Gürbüz'ün 6 tapu ve 23 bin metrekare, Mehmet Babacan'ın 5 tapu ve 72 bin metrekare, Beşir Uğur'un 4 tapu ve 67 bin metrekare, Ayşe Memişoğlu'nun 3 tapu 17 bin 800 metrekare arazisi var ve bu liste uzayıp gidiyor...
Hepsi de 2011 sonrasında özellikle 2013 yılından sonra toplanmaya başlamış.
Yani demem o ki "çılgın proje" falan değil. Zenginler için rant projesi olmuş durumda. Her ne kadar kimseye güzergâh söylenmeyecek denilmiş olsa da haberi olan çok kişi olmuş.
Tabii bir de arazi kapatanların yanı sıra bu projenin Montrö Boğazlar Antlaşması'nı kadük bırakacağı tartışmaları var.
Bu işi en iyi bilen Emekli Amirallerin bildirisinde de zaten "darbe" diye yaygara çıkardıkları konu buydu. Siyasi tartışmalardan kimse bildirinin teknik tarafının ne anlattığına bakmadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Montrö'den çıkmayız ama Kanal İstanbul'u da yaparız" dedi.
Ama gelin ben kimsenin sormadığı, düşünmediği o soruyu sorayım.
Devlet, hadi güç bela bu projeyi yaptı diyelim. Kanal çevresini kamulaştırıp, yoksul halka konut projesi olarak dağıtabilir mi?
Gülmeyin sordum sadece!
Bu ülkede kimsenin düşünmediği tek kesim var. Onlar da işe ihtiyacı olan, kirasını faturasını ödemeye çalışan "aman kovulmayayım" diye perişan olan yoksul halk.
Türkiye, Kanal İstanbul ile sözde zenginleşecek ama yine biz fakirleşeceğiz.

****

SÜLEYMAN KARAMAN’DAN DÜZELTME VE CEVAP

Sayın Murat Ağırel;

07.04.2021 tarihli köşe yazınızda “ Çılgın Proje değil, zenginler için rant projesi -3-“ başlıklı haberde, Kanal İstanbul güzergahında şahsımla ilgili, “Oğulları ve sahip oldukları firmada, Kanal İstanbul'dan arazi alan isimler arasından çıktı.” ifadesi kullanılarak, asılsız ve mesnetsiz bir ithamda bulunulmuş, kişilik haklarıma saldırı yapılmıştır.

Bahsedilen güzergahta ne benim ne çocuklarımın, ne de sahip oldukları şirketlerin herhangi bir arazi alımı asla söz konusu olmamıştır. Gerçek dışı kaleme alınan bu haberin düzeltilerek, kamuoyuna duyurulmasını rica ederim.

Süleyman KARAMAN
Erzincan Milletvekili

Yazarın Diğer Yazıları