Sn. Dervişoğlu İYİ Parti’yi çok zor bir dönemde aldı. Geçmişin dağ gibi yığılan yanlış politikalarını önünde buldu. Başka bir liderin seçtiği kadroyla çalışmak zorunda kaldı. Genel başkanlığı devraldığı dönemde parti dibe vurmuş, umutlar yok olmuştu. Bugün yapılan anketlerde parti yüzde 5/6 bandına oturmuş görünüyor. Onca istifa ve beşinci kol faaliyetine rağmen partinin bu seviyede kalması yine de büyük başarı.

Gidenlerin çoğu zaten kalmak için gelenler değildi. Hiç bir zaman milliyetçilik evrenine girmediler. Onları getiren de kalsınlar diye getirmemişti, kendisi nasıl gittiyse onlar da öyle gitti.

Görünüşe göre en az iki yıl seçim yok. Özgür Özel’in erken seçim çağrıları tabanı canlı tutmaktan başka anlam taşımıyor. Vatandaş sağda AKP’nin yerini alacak bir parti görmek istiyor. İYİ Parti’nin bu şansı hâlâ var, bırakılan kötü mirasa rağmen İYİ Parti yeniden umut olabilir.

Dervişoğlu’nu dikkatle takip ediyorum, her vatanseverin, milliyetçinin söylemesi gereken şeyleri söylüyor. Yalancıktan değil sahiden muhalefet yapıyor. Agresif, rahatsız edici bir dil kullanmıyor. Siyaset öksüzü milliyetçilerin ruhuna sesleniyor.

İktidarı durdurmak, millî konularda yanlış politikalara meydan vermemek için Türk milliyetçiliğinin güçlenmesi şart. Millî devlet, milliyetçilik ve milliyetçilerle kaimdir. Onun için kültür ve irfanımızın dilini kullanan siyasetçilere destek olmak şart. Muhalefeti CHP’ye bırakmak, AKP sonrasını CHP’ye bırakmaktır. CHP kendi zemininde, İYİ Parti kendi zemininde muhalefet yapmalıdır. Çünkü her birinin seslendiği kulaklar farklıdır.

Bu dağınıklığı ortadan kaldırmanın yollarından biri de -hep birlikte- bir tarafa yüklenmektir. Çocukluğundan beri milliyetçi camianın içinde her aşama ve sınavdan geçmiş olan Dervişoğlu’na destek olmak milliyetçiliği yeniden bir sıklet merkezi hâline getirebilir. Milliyetçilik alternatifleri yok etmek değil alternatif olmaktır. Daha ne kadar biz iktidara talip değiliz diyenlerle birlikte olacağız? Hâlâ Türk milliyetçilerinin zamanı gelmedi mi?