Millî Eğitim’de döküntü
2024 üniversiteye giriş imtihan sonuçları açıklandı. Sonuçlar açıklanmadan önce öğrenciler, soruların çok zor olduğunu, yapamadıklarını söylüyorlardı. Herkes şikâyetçiyse, avantaj da eşit demektir.
Üniversite giriş imtihanı için soruları hazırlayanlar, bilerek mi sorularla öğrencileri terletmek istediler? Yoksa her zamanki gibi normal sorular da öğrenciler ilgisizliklerinden, yetiştirme gevşekliğinden soruların zor olduğunu düşündüler? Meseleyle yakından ilgilenenler elbette bunun cevabını da biliyorlardır.
Ak Parti 22 yıldır iktidarda. Millî Eğitim’i bir türlü rayına oturtamadılar. Oturtamadıkları için de sık Millî Eğitim Bakanı değiştirdiler. 22 yılda 9 bakan değişmiş.
Önceki hükûmetlerde bakanlar sık değişiyor muydu?
Cumhuriyet döneminin en uzun hükûmeti CHP Hükûmeti idi. Mustafa Kemal Atatürk 1938’de dünyadan ayrıldı, yerine İsmet İnönü geçti. Mustafa Kemal Atatürk de İsmet İnönü de “cumhurbaşkanı” sıfatıyla tek söz sahibi idiler. Şimdi de aynı. Yeni rejimde başbakan yok! R. T. Erdoğan, “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla kendi başına istediğini bakan yapıyor. Parlamento, ele güne karşı göstermelik.
***
Millî Mücadele yürütülürken Ankara’da faaliyete geçen icra Vekilleri Heyeti’ne baktım. İcra vekilleri heyeti, şimdiki bakanlar kurulu.
İstiklâl Harbi sürerken ilk Maarif Vekili (Millî Eğitim Bakanı) Dr. Rıza Nur idi (4 Mayıs-13 Aralık 1920). Rıza Nur 24 Aralık 1921-27 Ekim 1923 arasında Sağlık Bakanlığı da yaptı.
Rıza Nur biliyorsunuz; Lozan Konferansı’nda İsmet İnönü’nün yardımcısıydı. Mustafa Kemal’e şiddetli muarızların dayanağı dört ciltlik “Hayat ve Hatıratım” 1968’de yayınlandı. Tezgâh altından satıldı. (Ben de talebeliğimde tezgâh altından almıştım.) O tarihten beri elden düşmedi. Mustafa Kemal muarızları sık sık Rıza Nur’un “Hayat ve Hatıratım”ına müracaat ettiler ve ediyorlar. 1926’da gurbete çıkan Rıza Nur, Türkçülük araştırmalarına ağırlık verdi. Nihal Atsız’ın yakın durduğu bir kişiydi. Atsız, Rıza Nur’un manevî oğlu gösterilir.
Sonra uzun yıllar Türk Ocakları’nın genel başkanlığını yürüten Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Millî Eğitim Bakanlığı’na getirilecektir (14 Aralık 1920-20 Kasım 1921). O, Mehmet Âkif’e İstiklâl Marşı’nı yazdırdı, Büyük Millet Meclisi’nde kabul ettirdi. Sonraki Millî Eğitim Bakanları: Mehmet Vehbi (Bolak) (20 Kasım 1921-5 Kasım 1922), İsmail Safa (Özler) (5 Kasım 1922-27 Ekim 1923).
Cumhuriyet kurulduktan sonra 30 Ekim 1923’ten Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in ölümüne kadar sürede Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, 12 yılda 14 bakan değişiyor.
İsmet İnönü’nün döneminde, 1938’den 1950’ye kadar 4 bakan MEB koltuğuna oturuyor.
14 Mayıs 1950 seçimlerinden sonra Demokrat Parti iktidarı ele alıyor. Celal Bayar Cumhurbaşkanı, Adnan Menderes Başbakan oluyor. Artık ipler Başbakan’ın elindedir. 27 Mayıs 1960 Darbesi’ne kadar 10 Millî Eğitim Bakanı değişiyor.
10 yıl içinde 10 bakan! Her yıla bir bakan! Acaba yanlış mı saydım diye tekrar baktım!
Sonraki hükûmetleri saymayacağım. Kısa aralıklarla iktidar değişiyor.
Ak Parti iktidarında, iktidarın ana damarı olarak Millî Eğitim görülüyor. Elbette Yüksek Öğretim Kurumu, ayrı bir bakanlık gibi. MEB ve YÖK birbirini tamamlıyor. Rejimi değiştirmenin asıl yolu eğitim.
Recep Tayyip Erdoğan=Ak Parti Millî Eğitim’le fikirlerini enjekte edeceğinin şuurunda. Ama ne yapsa, istediği neticeyi alamıyor. Son üniversiteye giriş imtihanı bunu gösteriyor.
Millî Eğitim Meselesi, belki Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında öne çıkmıştı.
22 yıldır, iniş çıkışlarla hükûmet eden ve rejimi değiştirip “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemi” adıyla “tek adam” rejimine geçen Recep Tayyip Erdoğan=Ak Parti Millî Eğitim’de artık virajı dönmek ve dosdoğru imam hatipleştirme yolunda dev adımlar atmak, parazitler gördüklerini, kendilerine aykırı gelenleri bertaraf etmenin ötesinde, toplanmamaları, dirilmemeleri için ezmek istiyor ama, hiçbir surette istediği neticeyi alamıyor.
Son üniversiteye giriş imtihanı döküntüyü, neticesizliklerini bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.