“Milletin çeşitliliği” dayatması; CHP ve MHP’nin tutumu...
Anayasa tartışmaları konusunda CHP’nin tutumu konuşuluyor. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesinde Türkiye’nin sivil bir anayasaya ihtiyacı olduğuna işaret etti. Özel ise “öncelikle mevcut anayasanın uygulanması” üzerinde durdu ve mevcut anayasa uygulanmazken yeni anayasanın konuşulamayacağını ifade etti.
Görüşmeden sonra Erdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u çağırdı...
Bu aşamada soru şudur: AKP, mevcut Anayasa’ya aykırılıkların tamamını düzeltse, CHP yeni anayasayı konuşmaya mı başlayacak? Başlarsa ne diyecek? Devletin temel nitelikleri ile ilgili maddeler hariç, Anayasa’da değişmeyen ne var? CHP, AKP ile devletin temel niteliklerinin değiştirilmesini mi tartışacak? Hani Tayyip Erdoğan, “Milletin çeşitliliğine dayalı anayasa yapacağız” diyor ya... Devleti Türk Milleti temelinde kuran CHP, AKP ile milletin çeşitliliğinin Anayasa’ya yansıtılmasını mı konuşacak?
***
CHP’nin tutumu bulanık ama MHP’nin AKP’nin başlattığı “Yeni Anayasa” tartışmasıyla ilgili görüşü açıklandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Tayyip Erdoğan ve Numan Kurtulmuş gibi “Darbe anayasası Türkiye'ye layık değildir. Artık vakit gelmiştir.” dedi.
Bu arada konu ile ilgili olarak Akın Hacısalihoğlu, bir mektup gönderdi:
“Sayın Arslan Bulut
Malumunuz Türkiye kapalı kapılar ardında, bir taraftan Kürtlere özerklik verilmesi diğer taraftan da mültecilerin Türkiye’ye entegrasyonu dayatılarak ikili kıskaca alınmak isteniyor.
Bahçeli’nin DEM’e karşı sert çıkışları var ama Anayasa’da milletin çeşitliliğine yönelik bir takım değişiklikler olursa MHP’nin, DEM, AKP ve HÜDAPAR ile aynı istikamette oy kullanacağı kanaatindeyim.
MHP’nin hazırlamış olduğu 100 maddelik yeni Anayasa taslağında, Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesi bir madde haline getiriliyor ve Anayasanın başlangıç hükümleri değiştiriliyor.
Buradan, Bahçeli’nin niyetini anlamak mümkün... Anlaşılan o ki, ‘Milletin Çeşitliliğine’ gidiş yolunun taşları milliyetçi bir liderin katkılarıyla döşenecek. Bunlarla alakalı çok şeyler yazdınız ama Bahçeli’nin ısrarla Erdoğan’ın iktidarda kalmasını istemesi, bana bunları düşündürüyor.
Saygılarımla...”
***
Devlet Bahçeli ise 4 Mayıs 2021’de, partisinin 100 maddelik yeni anayasa önerisinin hazır olduğunu açıklayarak; çalışmanın önce AKP ve Cumhurbaşkanı ile paylaşılacağını söylemişti.
Bahçeli, şöyle demişti:
“Anayasa önerimiz 4 kısım, 100 maddeden oluşmaktadır. Anayasanın değiştirilemez maddeleri aynen korunmuştur. Devletin genel esasları, ilk beş maddede düzenlenen şekli ve nitelikleri aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında 'bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez' denilmiştir.
Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.
Başlangıca, ‘Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti’ düsturu ile giriş yapılmıştır.
*Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada ‘il esası’ korunmuştur.”
***
Görüldüğü gibi MHP önerisinde, “değiştirilemez” maddeler tek maddede toplanarak şeklen de olsa değiştirilmiş; yol açılmış oluyor!
Başlangıç ilkelerine “Allah’ın lütfu” lafzı ekleniyor.
Mevcut başlangıç metnindeki “Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı” hükmü, böylece ortadan kaldırılmış oluyor...
Erdoğan, “Milletin Çeşitliliği” diye ısrar ederse, CHP de kabul ederse, MHP “Ne yapalım, biz kabul etmedik ama AKP ve CHP oyları ile geçti” mi diyecek?
MHP, DSP ve ANAP ile koalisyon sırasında “hükûmeti bozarım” çekincesini kaldırarak, “AB’ye uyum” yasalarının yolunu bu taktikle açmıştı! MHP, idamın kaldırılmasına, Kürtçe yayın ve öğretime, vakıflar maddesine, daha doğrusu yasanın tümüne “hayır” demişti ama bu “hayır” ve itiraz süresi geçtikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak, MHP’yi sorumluluktan kurtaramamıştı. Şimdi yine aynı oyun oynanabilir...