​​​​​​​Millet oy verdiyse her şey mübah mı?

Dünkü yazımda MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli'nin Kanal İstanbul'la ilgili 2011'deki ve 2019'daki taban tabana zıt sözlerini hatırlatmış ve "Ben yoruldum Devlet Bey" demiştim..

7 Mayıs 2011'de Bayrampaşa'da yaptığı konuşmanın görüntüleri de sosyal medyada ilgi görünce, genel alışkanlıkların ötesinde davranıp açıklamalarına açıklama getirdi Devlet Bey..

Dedi ki;

- Ben projeyle ilgili makul ve mantıklı bir eleştiri ya da gerekçesi olanlara kulak verilmeli demiştim. Ama bu notu dikkate almayan 'Kiralık kalemler" zıvanadan çıktılar..

'Kiralık kalemler" sözü ilginç oldu tabi. Zira bu konuyu ilk dillendiren gazeteci olduğum için, o tarife ben de giriyorum..

Allah şahittir, kalemimin kiralık olmadığını en iyi bilenlerden biri Devlet Bey'dir. Bugün hayata ve ülkeye farklı baksak da, bu fikrini muhafaza ettiğinden adım gibi eminim..

**

"Makul ve mantıklı eleştirilere kulak verilmelidir" diyen Devlet Bey'in, bu gerekçe ve eleştirileri hiçe sayarak ve toptancı bir şekilde, "Kiralık kalem, zilletin ayakları, gayrı milliler, şuursuzlar" diyerek devam etmesi, benim çelişkim olamaz elbette...

Asker bir şeyler söylüyor. Diplomatlar uyarıyor. Bilim insanları "Çürük yumurta" kokusundan bahsediyor.. Kent bilimciler "8 milyon insanı bir adacığa hapsetmek yapılabilecek en büyük hatadır" diyor..

Dolayısıyla, ülkenin bekası açısından makul ve mantıklı bir dolu gerekçe var.. Buna rağmen, mesele Ak Parti'nin bekası olunca, "Alayı birden şuursuz ve gayrı milli."

Bilemedim..

Ama Devlet Bey'in, açıklamalarına getirdiği açıklamasının can alıcı noktası neresi biliyor musunuz?

İşte tam da şurası;

- Biz o dönem muhalefet anlayışımız doğrultusunda eleştirdik, itiraz ettik. Daha sonra millet destek verdi, AK Parti'yi tekraren iktidara taşıdı. Yani projelere de tamam dedi. Artık iktidar partisinin Kanal İstanbul Projesi'ni hayata geçirmesinin önünde engel de kalmadı. Buyursunlar yapsınlar.

Eyvah eyvah.. Çünkü Devlet Bey, 2011 seçiminden sonra da Kanal İstanbul'u eleştirmeye devam etti.. Taaa 2016'ya kadar. Eğer millet 2011'de, Ak Parti'ye oy vererek tüm projelerine meşruiyet kazandırmışsa, bu eleştiriler 5 yıl boyunca neden devam etti?

Ve Devlet Bey'e daha önemli bir sorum var;

- Millet oy verdi diye Ak Parti'nin bütün projelerine onay verecekseniz, ayak sesleri gelmeye başlayan yeni bir 'Çözüm Süreci'nde de aynı desteği verecek misiniz?

Azerbaycan bayrağının çöpe atıldığı "Erivan açılımı" gündeme gelirse, destek olacak mısınız?

Madem millet oy verdi diye Ak Parti projelerine kayıtsız şartsız onay verilecek, o halde, yarın bir gün FETÖ'yle yeniden kolkola girerlerse, Fetullah Gülen de yeniden "hocaefendi" olabilecek mi?

Millet oy verdiyse, yarın yine terörişkolar rahatsız olmasın diye "Al Bayrak" indirilirse, sessiz kalınıp, "Şartların gereğidir" mi denilecek?

**

İddialı bulmayın. Özür ve kabahat ilişkisi eski bir ilişki..

Bunları soruyorum ama boşuna soruyorum biliyor musunuz?

Devlet Bey'in yerel seçim öncesi Apo'nun mektubuyla ilgili mevzudaki tavrı geliyor aklıma..

Yine üzülüyorum.. Yine kahroluyorum..

Ve harbiden çok yoruldum..

Artık bu bahiste susmaya çalışmak için çırpınıyorum..

Ama gönül razı değil..

Kılavuz karga olunca..

Diyor ki;

- Hz. Nuh, gemiye binmemekte ısrar eden oğlunu cep telefonuyla arayıp ikna etmeye çalıştı.

**

Diyor ki;

- Ben de Hz. Nuh'la telefonda konuştum.

**

Diyor ki;

-Nuh'un gemisinden güvercin uçurulmadı, insansız hava aracı gönderildi..

**

Kim diyor bunları?

Dr. Yavuz Örnek..

Hazreti Nuh zamanında GSM şebekeleri fantezisi kurabilen Örnek, bu kez bir başka çılgınlığın ortasında.

Nedir o?

Çılgın proje Kanal İstanbul..

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan öğreniyoruz ki, Kanal İstanbul'la ilgili ÇED Raporu'nda onun da imzası var..

Projenin çevreye etkisi nedir, ne değildir, belirleyen ekipte yani.

**

"Projeyi Hz. Nuh'un firması yapacak. Karşı çıkanın dedelerini gemiden indirir vallahi" falan derse şaşırmayın.

Karşı çıkanların soyu kime dayanıyorsa onu gemiden indirdi mi, hoooop, yoksunuz.

O derece büyüktür tehlike..

**

Hz. Nuh ile cep telefonu ve insansız hava aracını yan yana getirebilen bir zihnin, olumlu rapor verdiği Kanal İstanbul'un bizi ne tür bir tehditle baş başa bırakabileceğini bir düşünün derim.

Orta dünyadan gelmiş gibi adamların, gerçek dünyadaki komedileri belirleyecekse geleceğimizi, samimi söylüyorum, "Batsın bu dünya.."

**

İşin kılavuzu karga. Alın size makul ve mantıklı gerekçe...

Yazarın Diğer Yazıları