Millet her gün yeniden doğar!

ANKA’nın haberine göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gibi çok sayıda hükümet üyesinin de gençlik döneminde içinde yer aldığı Milli Türk Talebe Birliği’nin Anayasa önerileri Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Aslında böyle bir yolun açılması, AKP iktidarının yapmak istediği Yeni Anayasa için kamuoyu oluşturmak amacına dönüktür. Evet, iktidar çizgisi dışında da öneriler yapılıyor ama bunlar medyada yer almıyor..
MTTB’nin önerilerinin hepsini tartışmaya bu sütun yetmez. Onun için sadece bir konunun üzerinde duracağım.

Bir maddede deniliyor ki; “Anayasal tanımlar yapılırken dikkat edilmesi gereken bir husus da etnik kökenlerdir. Bu nedenle; ülke vatandaşlarının, vatandaşlık açısından etnik kökenler anlamında ayrılması ve etnik anlamda bir grubu temsil eden bir isimle tüm vatandaşların ifade edilmesi doğru değildir. Vatandaşların etnik kökenlerinin tayinine kadar varan bu ibareler anayasamızdan kaldırılmalıdır. Vatandaşlık temelinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğu anayasada belirtilmelidir. Böylece vatandaşlık bilincinin yaygınlaştırılması kolaylaşacaktır.”

***

Demek ki MTTB, “Türk” kavramını, “etnik anlamda bir grubu temsil eden bir isim” olarak kabul ediyor ki Türk adının kaldırılıp yerine “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” ifadesinin kullanılmasını öneriyor.
Türkiye’den başka dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir tartışma olamaz. Mesela Almanya’da, Alman milleti ifadesinin Alman anayasasından çıkarılmasını tartışabilir misiniz? Buna hukuki bir engel yoktur ama Alman kamuoyu böyle bir durumda ayağa kalkmaz mı? Veya diğer ülkelerde Fransa’da, İtalya’da böyle bir talepte bulunanlara, hangi gözle bakılır?
Türkiye’de böyle bir tartışma yapılabilmesini sebebi, Türkiye’nin şu anda MTTB’den yetişen insanlar tarafından yönetiliyor olmasıdır. Zaten Tayyip Erdoğan, AKP iktidarı boyunca, zamanının büyük bir bölümünü, Türk kavramının millet olarak değil, etnik bir grubun adı olarak anlaşılması için harcamıştır. Abdullah Gül de “Dağa taşa ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazmak ilkelliktir” dedikten sonra, Türklere Cumhurbaşkanı olabilmiştir.
Bu zihniyete sahip olanların, yani Türkiye topraklarında Türk egemenliğini tanımayanların ülkenin yönetiminde bulunması, zaten Türk Milleti için yeteri kadar büyük bir sorundur. Fakat, AKP’ye oy verenler de Türkler’dir.

***

9 Aralık 2011 günü Gazi Üniversitesi’nde, Atatürkçü Düşünce Topluluğunun düzenlediği Atatürk dönemi ile ilgili bir panele katıldım. Diğer konuşmacılar Prof. Dr. Sina Akşin ve Prof. Dr. Alparslan Işıklı idi. Paneli Prof. Dr. Muhteşem Kaynak yönetti. Sorulardan biri, cumhuriyetin sosyal politikalardaki başarısı üzerine idi. Yine Gazi Üniversitesi öğrencilerinin çıkardığı “Safiyane” adlı dergide, Emre Demirhan Üçhöyük, Ziya Gökalp’ın ırka dayanmayan milliyet anlayışının Cumhuriyetin temeli olmakla birlikte, Türk adının etnik bir grubun adı gibi algılanmış olmasının bugünkü sorunların temelini oluşturduğunu yazıyordu.

***

Gerçi bu konuları bu sütunda çok inceledik ama, MTTB’nin aynı hatayı yapmaya devam etmesi üzerine yeniden hatırlatmak vacip oldu.
Hani Kemal Ilıcak’ın Tercüman gazetesinin bir sloganı vardı: “Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıçtır.”
İşte bunun gibi, ulus, yahut millet her gün yeniden doğar. Siz yeni doğmuş bebeği ana sütü sütü ile değil mama ile beslerseniz, ileride her türlü hastalığa açık bir vücuda sahip olur. Ulusu veya milleti de her gün, kendi milli varlığını yönelik tehditlerle baş edecek sütle, yani “her türlü vasıta ile” ve milli bilinçle beslemezseniz, kimileri dini de tersine çevirerek kendi milliyetini etnik bir grup sayabilir. Veya Türk hakimiyetini kendi vicdanında tanımadığı için siyasi hayatta da durumu bu yönde değiştirmek isteyebilir.
Asıl sorun şurada ki halk da bu tür “aydın” ların etkisinde kalarak, dine mensubiyetin milliyeti ortadan kaldırdığını zannederek, kendi milliyetine karşı olanlara destek vermekte, yani intihar etmektedir.
Çünkü bağışıklık sistemi zayıftır. Kültürel kodları zayıftır. Üstelik Ergenekon deyince artık aklına çete gelmektedir...

Yazarın Diğer Yazıları