MHP'deki değişim ve gençlik meselesi
Devletlerin gelecekleri hakkındaki en mantıklı tahminler, çıkarımlar gençliklerine bakılarak yapılabilmektedir. Gençliğin durumu, tepkileri, genel kanaati, ilgi alanları ve davranış kalıpları incelendiğinde devletlerin gelecekte bürüneceği kimlik az çok anlaşılabilmektedir.
Türk gençliği içinde sınıflandırmayı çeşitlendirebilmek mümkündür. Ama 3 ana başlık etrafında meselenin izahı daha rahat yapılabilir.
Apolitik gençlik
Türkiye'deki gençliğin büyük bir bölümünü apolitikler oluşturmaktadır. Sosyal medya gençliği olarak da ifade edilebilecek bu grubun, nereye savrulacağı tam olarak belli değildir. Medya okuryazarlığı düşük, kendi geleceği hakkındaki kaygısı asgari düzeydedir. Sorumluluk duyguları kısmidir. Ülkede olan bitenler, çevresinde yaşananlar çok umurunda olmaz. Sosyal medya ile çevrelenmiş, standart kalıplarla yaşamını sürdürür.
Maddiyata tapan gençlik
Bir diğer gençlik grubu ise olabildiğince maddi hislerle hareket eden gruptur. İnsanların büyük emekler vererek yıllarca ulaşamadıkları makamlara, mevkilere rahat bir şekilde ulaşırlar. Var oldukları konuma ezilerek gelmedikleri için, ezmekten çekinmezler. Devlet adabından uzaktırlar. Siyasi kültürleri gelişmemiştir. Okumaya hevesleri iktidara ulaşmalarıyla birlikte kat be kat azalmıştır. Özellikle son yıllarda bu gençliğe yönelik çıkan yayınlar son derece az bir haldedir.
Milliyetçi gençlik
Özellikle üniversitelerdeki faaliyetleri ve teşkilatlı yapısıyla dikkat çekmektedir. Ancak bu yapının sağlamlığı üniversite eğitiminin bitmesiyle sona ermekte. Tıpkı emekli olduktan sonra sivil hayata alışmakta bocalayan subaylar gibi milliyetçi gençler de mezuniyet sonrası hayata hazır değildirler. Çünkü gittikleri her kapı yüzlerine kapatılırken, herhangi bir yerden torpili olanlar hep önlerine geçmiştir. Milliyetçi oldukları için birçok yerden elenmiş, dışlanmış durumdadırlar. Gururlu oldukları için istemeyi, yalvarmayı, kabuk değiştirmeyi başaramazlar.
Ancak bu olumsuz gibi görünen tablo Türkiye'nin geleceği açısından son derece büyük bir kazanıma dönüşmüş durumdadır.
'Büyüme çağındaki çocuklar ulaşmak istedikleri yerlere çıkmak isterlerse onlara yardımcı olmayın, bu sayede kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenir, daha güçlü olurlar' denir. Tıpkı bu örnekteki gibi milliyetçi gençlere yardımcı olunmamış, kolaylık sağlanmamıştır. Bu durum milliyetçileri donanımlı, inatçı, sorgulayan ve araştıran kimliklere dönüştürmüştür.
Ülkücü birey, kendi ve ülke geleceği hakkında daha fazla düşünmeye başlamıştır. Çünkü her şeyin üzerinde tuttuğu millet sevgisinde temel ihtiyaçlarını dahi gideremeyecek bir devlet yapılanmasıyla karşı karşıyadır.
Kurumlar siyasileşmiş, haklarını gasp edenler en ön saflara geçmiştir. Hal böyle olunca bulundukları alanlarda her ne kadar rütbe olarak yükselemeseler de, o makamın en tepe noktalarında bulunanlardan daha donanımlı hale gelebilmişlerdir.
MHP'deki değişim
MHP'deki değişimin milliyetçi gençlik üzerinde büyük tesirler yapması bekleniyor. Çünkü sınırlı bir çevrede, hayatını sürdürme gayreti olan, her yerde hakkı yenen gençler, adaletli bir sistemde kendilerinin de yer bulacağından eminler.
MHP'nin %25'in üzerine çıktığı tabloda, siyasi erkler arasında denge sağlanacaktır. Bu denge sadece belirli kesimlerin kontrolünde olan medya ve kamuda yeni alanların açılmasına imkân verecektir. Tek bir tarafın değil, herkesin kucaklandığı, adaletli bir ortamda, alanlarında yetişmiş milliyetçi gençlerin Türkiye'ye çok büyük faydaları olacaktır.
İşte bu yüzden MHP'deki değişim heyecanı gençliği de yakından etkilemiş durumdadır.
Daha güçlü bir Türkiye için, milliyetçi gençlerin üniversitelerde PKK'lılarla uğraşmak yerine ülke yönetimde söz sahibi olarak PKK'yı kökten temizlemeleri çok uzak bir ihtimal değildir.