MHP, yeniden alternatif olabilir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Sevim Kılıçdaroğlu, “Gerçi Kemal elinden geleni yaptı. Çok çalıştı. Ama şu da bir gerçek; Türkiye’de sağ muhafazakâr-milliyetçi damar her zaman hâkim oldu. Sol taş çatlasa yüzde 35’ten fazla oy alamaz” dedi.
Herkes biliyor ki, şu an için Türkiye’de AKP’nin alternatifi MHP’dir. Esasen AKP, MHP’nin 40 yılda iğneyle kuyu kazarcasına oluşturduğu siyasi bilinç üzerinde ve büyük oranda yine MHP’nin yetiştirdiği kadrolarla siyasi başarıya ulaşmıştır. Demek ki MHP kendi fikriyatını ve kendi kadrolarını çeşitli sebeplerle değerlendirememiştir.
Peki bu aşamada, MHP’nin yeniden tek başına iktidar olması mümkün müdür?
Elbette mümkündür. Bunun da şartları vardır tabii. Her şeyden önce MHP’nin zihniyet olarak kendisini yenilemesi ve tek başına iktidar hedefine kilitlenmesi gerekir. Bunun için yeniden bir “gönül seferberliği” başlatılabilir..

***


Son zamanlarda, MHP ile ilgili eleştirel bir iki yazı yazdım, gördüm ki tabanda değil ama yönetimde bunlar “üzüntü” ye yol açtı. Oysa, Türkiye’nin mevcut şartlarında hâlâ doğru bildiğini her yerde açıkça ortaya koyabilen bir gazetecinin objektif tutumundan memnun olmaları gerekir. Bu sütunda her gün AKP’yi bazen de CHP’yi eleştiriyoruz ama kimse böyle yapıyoruz diye şikâyetçi olmuyor. Eleştirileri olgunlukla karşılamak gerekir.
Hep eleştirecek de değiliz tabii.. Mesela, Devlet Bahçeli’nin Van depremi dolayısıyla, ortaya çıkan toplumsal fay kırıklarını tedavi yönündeki tutumu, Türkiye için çok önemli ve değerlidir.
Bahçeli, “Bin yılda karıldı bu ülkenin harcı; ayrıştırmak kimin harcı” tutumunu, göstererek “Bin yıllık kardeşliği yaşamak ve yaşatmak” için çok değerli bir çaba göstermiştir.
Bahçeli, “Kökeni, aidiyeti, yöresi ne olursa olsun bu toprakları vatanı, üzerinde yaşayan insanları kardeşi gören herkes gönüllük esasıyla Türk milleti ailesinin seçkin bir mensubu olarak biraraya gelmişler ve aynı hedefe kilitlenmişlerdir” derken, konuya Türk Milliyetçilerinin nasıl bakması gerektiğini de ortaya koyuyor..
Tabii “aynı hedefe kilitlenmek” konusunda büyük meseleler vardır. Şimdi, Türkiye’deki siyasi akımlara mensup kitlelerin aynı hedefe kilitlendiğini söylemek mümkün değildir ama Bahçeli, tarih bilincini hatırlatarak, millete yön gösteriyor. Zira Osman Turan’ın dediği gibi “Bugün, Türkler’in aynı ruha sahip olmakla birlikte, kendi düzenlerini tatbikata geçiremeyişinin sebeplerinden biri de, milliyet, din, insanlık ideallerini tarihteki gibi birbirine kaynaştırmak, bağdaştırmak yerine, bu kavramları birbirine aykırı unsurlar imiş gibi ele almalarıdır.”
Dolayısıyla yenileme derken MHP’nin bu idealleri bağdaştırmak suretiyle, AKP karşısında ön alabileceğini söylemek
istiyorum..

***


Ve Bahçeli, tehdidi de açıkça bildiriyor:
“Sırf bu özelliklerinden dolayı yeni mandacılık, numaralı cumhuriyetçilerle sarmaş dolaş olan bölücü çevreler, bunlara ümit veren AKP zihniyeti Cumhuriyet anlayışına içten içe tahammülsüzdür ve şaşı bakmaktadır. Bu münasebetsizliğin Cumhuriyet’i tasfiye etmek için mazeret arayışında olduğu çoktan bellidir. Bunun karşısında uyanık ve her zamankinden daha fazla itinalı olmamız gerekmektedir.
Terör örgütünü oksijensiz bırakmaktan bahseden Başbakan Erdoğan’ın, PKK açılımıyla bölücülere suni teneffüs yaptığını görmemesi ve hâlâ meseleyi çıkmaz sokaklara sürüklemesi anlaşılır gibi değildir.
Türkiye, bölgesinde küresel planlara kurban verilmeden Başbakan Erdoğan kendisine gelmelidir.”
Bu politika, zikzaksız devam ederse, MHP’yi yeniden umut haline getirecektir kanaatindeyim..

Yazarın Diğer Yazıları