Televizyonların her eve girmeye başladığı dönemde en büyük sorun çatılara dikilen antenlerdi.
Öyle ki, bu adeta büyük bir sektör olmuş, anten reklamları televizyonların markasının bile önüne geçmişti.
Çubuk sayısından tutun da metal bileşimine kadar çeşitli özellikleri ön plana çıkartılıyor ve en iyi çekimin bu antenlerle yapılacağı iddia ediliyordu.
Dedim ya koca koca televizyon markaları bile bu anten markalarının gerisinde kalmıştı.
Tüm bu çılgınlıkta ilginç bir reklam filmi çekildi.
"Zorlamayın antenleri, sınırlıdır yapacakları" diye. Söz konusu reklamda sinyallerin zorlu coğrafyada antenlere ulaşmakta zorluk çektiği belirtilip, bunun için sinyal yükseltici gerektiği anlatılıyordu.
Yani o sinyali alıp güçlendirecek bir yükseltici yok ise anteniniz isterse 30 metre olsun para etmez diyordu.
İşte bizim Merkez Bankası''nın da şu anki yaptığı o dönemdeki televizyonlarımızda kullandığımız çatı antenine benziyor.
Merkez Bankası''ndan çok şey bekliyoruz.
Enflasyonu düşürsün, Türk parasının değerini korusun ve en önemlisi istikrar sağlasın.
İyi de Türkiye gibi bir coğrafyada bu ne kadar mümkün olabilir ki?
Siyasi partilerin ekonomi programına bakmadan futbol takımı tutar gibi lider tutan ve ona oy verilen bir coğrafyada Merkez Bankası''nın ne önemi olabilir ki?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası şu an Türkiye''nin gündeminde.
Herkesin gözü kulağı Merkez Bankası''nın her ay yaptığı Para Kurulu toplantısında.
Buradan ne mesaj verecek? Faizleri Saray''a rağmen yükseltecek mi? Yoksa Saray''ın etkisi altında kalıp düşürecek mi? Döviz rezervini eksiden artıya geçirecek mi? Enflasyon beklentisini düşürecek mi yoksa yükseltecek mi?
Tüm bu sorulara Türkiye coğrafyasında yanıt aranıyor.
Yanıt var mı?
Yok! Çünkü Merkez Bankası''nın özgül ağırlığı yok bu ülkede. Her ne kadar bağımsız bir kurum gibi görünse de başkanı bir gecede görevden alınabiliniyor.
Ya da siyasi bir lider "Başkanı çağırdım bu faizleri düşürün dedim" diyebiliyor.
Sonuç olarak 1 dolar 8.500 TL seviyesinde. Enflasyon ise 17.55. Bir gün sonra temmuz ayı enflasyonu açıklanacak.
Merkez Bankası şimdiden yerini yaptı ve enflasyon beklentisini yükseltti.
Bunun açıklaması şu: Burada işler karışık! Biz bir şey yapamıyoruz, enflasyon yükselecek haberiniz olsun.
Evet haberimiz var!
Çünkü bir vatandaş olarak bunu her markete gittiğimizde hissediyoruz. Hem de fazlasıyla.
Şimdi bir başka soru gündeme geldi.
Temmuz ayı enflasyonu yüksek çıkacağına göre, Merkez Bankası ağustos ayında yapacağı toplantıda faizleri artırır mı yoksa Saray''ın isteği doğrultusunda düşürür mü?
İşte bu sorunun yanıtı o televizyon anten reklamında gizli.
Siz siz olun Merkez Bankası''ndan çok şey beklemeyin.
Gözünüz kulağınız Merkez''de değil, Saray''da olsun.
