"Meclis'te yeni Anayasa yapılıyor" mu dediniz!..
Kafa kırılıyor, gözler morartılıyor... Uçan tekmeler... Boşa düşmeyen yumruklar... Gün yüzü görmemiş küfürler...
Sonunda bir ilke, tarihe geçecek başarıya da (!) imza atıldı. Kadın vekiller saç saça, baş başa birbirine girdi. Maşallah, toplumsal kontratımız gümbür gümbür milletin önüne geliyor. Referandum sürecinde, inşallah, imam-cemaat ilişkisini yaşamayız!..
Bu satırların yazıldığı an itibarıyla Meclis'te anayasa değişiklik teklifinin 2'nci tur oylamaları bitmemişti. Son dakika sürprizi olmazsa sandık göründü. Anayasa değişikliği, koalisyon rüşvetleri derken, gözler Meclis arenasına kilitlenmişken Ankara'da başka şeyler olmuyor mu?..
Neler oluyor neler!..
HSYK'nın Perşembe günü akşam yayımladığı sürpriz 16 kişilik adli yargı kararnamesinden başlayalım. Kararnamenin flaşı; Ankara'daki "FETÖ" soruşturmasını yürüten Başsavcı Harun Kodalak'ın Yargıtay'a düz savcı olarak gönderilmesi. Bu tenzil-i rütbenin, savcının kendi isteği olmadığını Ankara'da herkes biliyor. Kulislerde, Kodalak soruşturmayı yürütürken "sıkıntıları" çokça konuşuluyordu. Kapatılan Deniz Feneri davasıyla AKP'de çok sevilen Harun Kodalak'ın görevden alınması hiç sürpriz olmadı. Kodalak da görevden alınmayı bekliyordu fakat rütbelerinin söküleceğini tahmin etmiyordu. Sarayın gözünden düşmüştü. Bu kritik görevden almayla ilgili olarak Ankara'da alt alta pek çok neden sıralanıyor. Ancaak!.. Adalet Bakanlığı ile saray koridorlarında en mühim etken üzerinde konuşuluyor. Şöyle; "Kodalak'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile çok samimi olması." Vee!.. "Melih Gökçek ve adamlarının Ankara Adliyesinde çok dolaşmaları ve etkin olmaları"...
Azıcık da, Kodalak'ın yerine getirilen isimden bahsedelim. Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel Kocaman. 1998-2001 yıllarında Pınarhisar Cumhuriyet Savcısı'ydı. R. Erdoğan'a çok canı gönülden bağlı bir isim olarak biliniyor.
Anlayacağınız HSYK kararnamesinin Ankara Başsavcılığı kısmı başkentte bazı kesimlerde çok sıkıntı yarattı. Hatta uykuları kaçıracak cinsten de diyebiliriz!..
Sarayda iki damat mukayesesi
Bir süredir mecbur sebeplerden dolayı ara vermek durumunda kaldık. Biliyorum, çok merak ediyorsunuz saray kulislerini. Başbakan Binali Yıldırım'ın bile bilemediği R. Erdoğan-Doktor Devlet Bahçeli mutabakatları falan filan... Onlardan bahsetmeyeceğim.. O cephede, işler yolunda her şey planlandığı gibi tıkır tıkır gidiyor.
Sarayda Erdoğan'ın ekipleri arasında kıyasıya bir kapışma var. Başbakanlıktan azledilen Ahmet Davutoğlu döneminde Başbakanlık danışmanları ile saray danışmanları birbirlerini yerdi. Şimdi sarayda, iç odalardan çok yoğun kapışma haberleri alıyoruz. Madde madde gidelim;
* Sarayda, R.Erdoğan'ın yakın adamları "Amerikancılar", "AntiAmerikancılar" olarak ikiye bölündü. Birbirlerini yok etme savaşı içine girdiler.
* Başbakan Binali Yıldırım ile damat Enerji Bakanı Berat Albayrak arasındaki soğukluk hâlâ devam ediyor. "Berat Albayrak hâlâ Binali Yıldırım'ı dinlemiyor. Kendi başına işler yapıyor" deniyor.
* Sarayda iki damat mukayesesi yapılıyor. Berat Albayrak'ın her işe karışıp müdahale ettiği konuşulurken yeni damat (Sümeyye Erdoğan'ın eşi) Selçuk Bayraktar'ın hiç ortalarda gözükmediği, etliye sütlüye karışmayıp sadece kendi işleri ile meşgul olduğu söyleniyor. Ama ekleniyor; "Sümeyye Hanım her işe müdahil olmaktan geri durmuyor..."
* Yukarıda, "Amerikancılar" ile "AntiAmerikancılar" demiştik. Bu kapışmada, "Amerikancı" olarak nitelendirilen Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın başta olmak üzere bazı üst düzey bürokratların saraydan tasfiye edileceği ileri sürülüyor. Kalın'ın yurt dışı bir göreve atanacağı iddia ediliyor. Söylentiler arasında son zamanlarda büyük tepkiler alan özel kalem müdürü Hasan Doğan'ın da gidici olduğu var. Doğan'ın, Erdoğan'ın eski gözdelerinden Ankara milletvekili Ali İhsan (Mücahit) Aslan'ın adamı olduğu ve bu yüzden uzaklaştırma alacağı konuşuluyor.
* Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'ya da gidici gözüyle bakılıyor. Efkan Ala ekibinden Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alpaslan'ın yıldızı parlıyor. Bu göreve getirilebileceği söyleniyor.
* R. Erdoğan-Doktor Devlet Bahçeli'nin ittifakı ile sarayda MHP tandanslı bürokratlara da yer açılacağı kulisler arasında. Sarayın taşeronlara devrettiği hizmetler de dahil...
Sarayda başka karışıklıklar da var ama hepsi bir günde olmaz. İleriki yazılara... Yeri geldiğinde!..
