Medyadaki zalimler!

ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin basınında çıkan haberler, anında dünya gündemine oturuyor. Dolayısıyla bütün dünya bu ülkelerin gündemini konuşuyor. Bazılarımız zannediyor ki medya, dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’deki kadar mesleki değerlerini kaybetmiş değildir. Hayır, bahsettiğimiz ülkelerde medya, en az 100 yıldır ya tamamen kapitalizmin boyunduruğu altında ya da istihbarat servislerinin kontrolündedir. Türkiye, vahşi kapitalizmi benimsedikçe medyası da aynı onlar gibi bozulmuştur.
İndependent gazetesinde dünyaca ünlü bir gazeteci var. Adı Robert Fisk... Orta Doğu olaylarını yerinde incelemesi ve somut tespitler yapması ile tanınır. Çoğunlukla doğruları savunur gibi görünür. Fakat 10 doğrunun içinde birkaç yanlışı ustalıkla gerçekmiş gibi kabul ettirir.
Son olarak Suriye’ye saldırması durumunda ABD’nin, tarihinde ilk defa El Kaide ile aynı saflarda savaşıyor olacağını yazdı!


***


Neresini düzeltelim?
El Kaide, zaten ABD, İngiltere, Suudi Arabistan, İsrail ve Pakistan ortak yapımı bir organizasyondur. ABD, ya El Kaide saldırısını bahane ederek Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi İslam ülkelerine askeri müdahalede bulunuyor, ya da Libya ve Suriye’deki gibi askeri müdahaleye zemin hazırlamak için El Kaide’yi kullanıyor.
İşte Suriye’deki El Nusra örgütü, El Kaide’nin bir koludur; ABD planlaması ve Türkiye’nin lojistik destek sağlaması ile Suriye’yi kan gölüne çevirmiştir...
ABD, kimyasal silâhı kimin kullandığı belli olmadan Suriye’yi vurmak istiyor. İngiltere ve Fransa’nın Başbakanları, Dışişleri Bakanları, kendi halklarına yalan söylüyorlar. Hele İngiltere Başbakanı, müdahalenin, çatışmaların yaygınlaşmasını önlemek için yapılacağını söyleyebiliyor! Halbuki, müdahale ile El Kaide’nin Suriye ordusu ile denk duruma gelmesini hedefliyorlar. Ya onlar da kontrolden çıkarsa diye bir endişeleri yok. El Nusra, başına buyruk hareket ederse, terör örgütü diye ortadan kaldırmak daha kolay...
Robert Fisk ise İngiltere halkına doğrusunu açıklamak yerine klasik bir eleştiri yapıyor ve İngiltere Başbakanı Cameron için, “Amerikalılar ne yaparsa yapsın alkış tutar” diyor. İyi de daha önce Tony Blair de Bush’un fino köpeği olarak karikatürize edilmişti de bunun ne faydası oldu...
Burada sorun, İngiltere’nin Amerika’ya fino köpekliği yapıp yapmaması değil ki... Sorun, basının ve politikacıların yaydığı yalanları gerçek gibi kabul ettirerek bir ülkeye daha askeri müdahaleye zemin hazırlanmasıdır.
Robert Fisk de alenen yalana başvuruyor ve “ABD’deki İkiz Kuleler saldırısını gerçekleştiren El Kaide ile El Nusra şimdi Esad’ı devirmek için savaşıyor” diyor. Oysa İkiz Kulelere saldırı, ABD’nin Afganistan ve Irak’ı işgal edebilmek için El Kaide markası ile planladığı bir istihbarat operasyonu idi... Tıpkı Japonya’ya saldırmak için Pearl Harbor baskınını tezgâhladıkları gibi...
“El Kaide, bir İslami örgüt ise niçin İsrail’e saldırmıyor” diye sorgulamıyor
bile...


***


Robert Fisk gibi adamlar, Türkiye gibi ülkelerin gazetelerinde, kendilerine çok yer buluyor. Çünkü o bir rol modeldir. Türkiye’deki meslekdaşları da aynı yalanları utanmadan sürdürüyor. Neden? Çünkü aksini yazsalar, işlerinden, yani çıkarlarından olacaklar. Bazıları, vicdan muhasebesi yapacak gibi oluyor, hemen uyarılıyor. Bazıları da “Allah zalimlerin üzerine zalimleri gönderir” gibi uydurma hadislerle, durumu hem kendi vicdanlarında hem halk nazarında meşrulaştırmaya çalışıyor.
Zalim olmak illa da zulmü bizzat uygulamak değildir. Siz zalimlere hizmet ediyorsanız, Müslümanın Müslümanı kırmasına, bu yetmemiş gibi Hristiyan’ın Müslüman’ı kırmasına meşruiyet kazandırıyorsanız, zalimin ta kendisi sizsiniz...
Ayetle açıklamak gerekirse; Allah zalimleri sevmez!

Yazarın Diğer Yazıları