​​​​​​​Medya akbaba ordusu mudur?

Kendisine kitap gönderildiğini iddia eden hatta bu kitabı da yayınlayan İskender Evrenosoğlu'nun cenaze törenine üç bin kişi katıldı. Cenaze namazı da kılındı ve Evrenosoğlu İslami usullere göre defnedildi!

Türkiye'de İslam davası güdenlerden tek bir kişi bile Evrenosoğlu'nun yaptıklarına karşı sesini çıkarmadı. Bu konuyu halkın bilgisine sunmak, Evrenosoğlu'nu sorgulamak işini, Atatürk'ün yolunda yürüyen Hulki Cevizoğlu yapmıştı biliyorsunuz.

Türk Milleti'ne veya Atatürk'e hakaret edenler konusunda da İslam davasını güdenlerden ses çıkmaz.

***

Orhan Pamuk, Nobel ödülünü alabilmek için "Türkler bir milyon Ermeni'yi ve 30 bin Kürt'ü katletti" demişti de yine İslam davasını güdenlerden ses çıkmamıştı.

Emmy ödülü verilen, FETÖ'nün dizisi olan Ezel'de, Atatürk'ün başına kurşun sıkılması gibi hastalık derecesine ulaşmış bir düşmanlığı oynayan, yine "Varlığım Türk varlığına neden armağan olsun, Atatürk'e tapmayı artık bırakalım" gibi kendi iç dünyasını yansıtan laflar eden Haluk Bilginer ile ilgili gerçeği hatırlatmak da yine Atatürk'ün yolunda yürüyen aydınımız Nihat Genç'e düştü... Türkleri Ermeni soykırımı yapmakla suçlayan bir kişiye İstanbul Büyükşehir bütçesinden danışmanlık ücreti verilmesini eleştiren de Nihat Genç...

AKP yetkilileri, "AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk" dediğinde veya cumhuriyeti 90 yıllık reklam arası olarak gördüklerini açıkladığında da yine Atatürk'ün yolundan yürüyenler, durumu Türk Milleti'nin bilgisine sundu!

İslam davasını güdenlerden yine hiç ses çıkmadı. Hani, Türk Milleti İslam'ın kılıcıydı?

***

Türk olan her şeye nefret duymanın sebebini, yıllar önce Erol Güngör, çok net bir şekilde teşhis etmişti:

"İslâmcılık şimdiye kadar hep hâkim milliyete karşı hoşnutsuzluğunu doğrudan doğruya belirtemeyen etnik azınlıkların ideolojisi olmuştur. Bunların amacı İslam ülkeleri arasında birlik sağlamaktan ziyade kendi yaşadıkları ülkede milliyetçi politikayı etkisiz duruma getirmektir. Bu azınlıklar ayrılıkçı bir politika takip edecek kadar kalabalık ve güçlü olduklarını hissettikleri an kendi istikametlerinde bir milliyetçilik hareketi açıklamaktan hiç geri kalmazlar; böyle bir güce erişemedikleri müddetçe İslâm davasının şampiyonu olarak görünürler."

İşte AKP iktidarında, bu cüreti buldukları için milliyetçiliği ayaklarının altına almayı telaffuz edebildiler. Gerçi sonradan oy kaybettikleri için bu politikaları uygulamada terk etmiş görünseler de yaptıklarından pişman olmuş değillerdir. İlk fırsatta yine eski politikalarına dönerler.

***

Şimdi yeni parti kuracak olan Ali Babacan, kuracağı kadrodan ve kullandığı söylemden anlaşıldığı kadarıyla AKP'nin görünürde terk ettiği küreselci politikaları savunacak. Hatta doğrudan ademi merkeziyetçilik uygulayacaklarını da söylüyor.

Çünkü Türklüğe hakaret edenlere ödül veren Batı'nın düşünce merkezleri böyle istiyor. Özellikle Londra!

Washington'da ise Şükran günü dolayısıyla "hindi affı" töreninde siyasi espriler yapan ABD Başkanı Donald Trump, İngilizce'de "Turkey" kelimesinin hem hindi hem Türkiye anlamına gelmesinden faydalanarak "Demokratlar beni Türkiye'ye çok yumuşak davranmakla suçluyor." dedi.

Buradan da belli ki AKP iktidarı, halen ABD desteğiyle ayakta duruyor. Fakat Halkbank davasında ve malvarlığı soruşturmasında her an şalteri indirebilirler!

Trump, affedilecek Bread ile Butter adlı hindilerden bahsederek, konuyu azil soruşturmasındaki tanıklara da getirdi ve "Bunlar, önceki tanıklardan farklı, çünkü biz gerçekten tanışıyoruz." diye laf attı. Medyaya da "Bu affın medyada çok popüler olmasını bekliyorum. Ne de olsa hindiler akbabalarla yakın ilişkili" diye sataştı.

Türkiye de de medya, büyük ölçüde "iktidarın akbaba ordusu" gibi çalıştırılıyor ama hiçbir zaman kartal olamayacaklar. Çünkü hareket noktaları temelinden yanlış... Türk vatanında Türklüğe karşı mücadele etmeye çabalıyorlar!

Yazarın Diğer Yazıları