Meclis üyesi kaçak havuz yaptı ibibik kapattırdı. Datça'da bir ilginç olay
Biliyorsunuz, İbibik vermişti haberi.
Datça Belediyesi'nde müteahhit meclis üyelerinden Volkan Karacaoğlu satmak için yaptığı 3 katlı villanın yanına bir de kaçak havuz koymuştu.
Sonra da meclis toplantısında "Datça'nın su sorunu" ile ilgili gündeme evet oyu vermişti.
Belediye, imar komisyonunun başında bulunan kendi meclis üyesinin yaptığı bu kaçak havuza karşı çıkmamış, adeta göz yummuştu.
Yanlış.
Vatandaş yapsa tepesine binerler, kendilerini görmezden geliyorlar.
Oysa büyük su sorunu yaşayan bu güzelim yarımadada kim yaparsa yapsın, havuza izin verilmemeli.
Bizim İbibik bugün Mesudiye semalarındaydı.
Telaşlı ve şaşkın bir halde geldi.
"Ne bu halin İbibik" diye sordum.
"Hani o kaçak havuz var ya, o kaybolmuş" dedi.
Koskoca havuz nasıl kaybolur arkadaş?
Yer yarıldı da içine mi girdi!
"Hokus pokus, yok oldu kaçak havuz" misali.
Biraz araştırdım.
Meclis üyesi kardeşimiz hatasını anlamış.
Kaçak havuzu toprakla doldurmuş.
Yakında üstünü betonla kapatıp tamamen yok edecekmiş.
Volkan bizim köyden.
Sevilen de bir genç.
Umarım birilerinin sözüyle "seçimler yaklaştı, geçmişimizi temizleyelim" diye yapmamıştır.
Umarım "seçilirsem havuzu tekrar açarım" diye düşünmemiştir.
Umarım vicdanının sesini dinlemiştir.
Keşke kaçağa, kanunsuzluğa hiç yanaşmasaydı.
Keşke İbibik haber vermeden o havuzu yok etseydi.
Yine de, hatasını anlayıp düzeltmesi bile alkışa değer.
Bravo.
Kendi hatasını kendisi onardı.
Tebrik ediyoruz.
Volkan Karacaoğlu'ndan şimdi aynı duyarlılığı limanda işlettiği iş yerinin neden olduğu müzik terörüne karşı da göstermesini bekliyoruz.
Örnek olmalı.
Vatandaşa "balık baştan kokar" dedirtmemeli.
Bir açıklama yaparsa seviniriz.
Noktasına, virgülüne dokunmadan yayınlarız.
İbibik bu işin de peşinde olacak.
Bildiğiniz gibi bu İbibik partisi, makamı fark etmeden kim bir yanlış, hata yaptıysa görüyor, gelip anlatıyor.
Biz de araştırıp yazıyoruz.
Yazmaya devam edeceğiz.
Şunu bir kez daha vurgulayalım.
Ulusal ya da yerel siyasi rekabetle işimiz yok.
Herkese aynı yakınlıkta, herkese aynı uzaklıktayız.
Bu yüzden kimse bizi bir tarafa çekmeye çalışmasın.
Bizim tarafımız Datça.
Bir hatamız, yanlışımız olursa kendimizi tekzip etmeyi, hatta özür dilemeyi de biliriz.
Gerisi laf-u güzaf.