Mansur Yavaş gerçeği...
6 milyonluk Ankara Büyükşehir Belediyesini yöneten Mansur Yavaş'ın, başkentin sınırlarını aşıp bütün Türkiye'nin takdirini kazanmasının sihirli bir formülü yok. Yavaş'ın "Duruş, düşünce ve davranış"larını bilenler için söz konusu yükseliş hiç de sürpriz değil.
Dilerseniz önce Mansur Yavaş'ın Beypazarı'ndaki başarılarından sonra Ankara Büyükşehir'e adaylığını hatırlayalım. İlk önce MHP'den aday oldu. Partisinin oyunu ikiye katladı. AKP'nin iktidar imkanları ile yoğun baskısı sonrasında ipi göğüsleyemese de seçmenin hafızasına duruşu ile kazındı. MHP'nin "İyi yönetilmediğine" dair düşüncelerini seslendirdiği için dışlandı. MYK üyesi olduğu halde toplantılara çağırılmadı. İhracı istendi. Gençlik yıllarından beri mücadelesini verdiği hareketin yıpranmaması adına kenara çekildi. Ve Ankara sevdasını sürdürerek yaşadığı kente hizmet etmenin yollarını aradı. Ankara imkanlarının nasıl yandaşlara peşkeş çekilişinin takipçisi oldu. 1994 yerel seçimlerinden gereken dersi çıkaran CHP, mevcut örgütün dışında kalan seçmenin de oylarını alabilecek "Güçlü aday" arayışının adresi olarak Mansur Yavaş'ı tesbit etti... "Radikal sol unsurları"nın itirazına rağmen Melih Gökçek'i yenebilmek için Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nunn talebi ile 2014 yerel seçimlerinde CHP adayı oldu...
***
Farklı bir kampanya yürüterek aslında seçimi kazanmıştı. AKP'nin bakanları gece yarısı YSK'ya adeta baskın yaptı. Günlerce sandıklar yeniden sayıldı. Taşra ilçelerinden hukuksuzca getirilen çuvallara doldurulmuş oylar ile Melih Gökçek galip sayıldı. CHP örgütü seçim sonuçlarına yeterli tepki göstermedi. Buna rağmen Mansur Yavaş ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki hukuk bozulmadı. CHP'nin genel merkez kurultaylarında MYK üyeliği teklifini kabul etmeyen Yavaş, hemen akabindeki genel seçimlerde milletvekili adaylığını da geri çevirerek, Ankara halkına verdiği sözü hatırlattı. CHP içerisindeki parti içi mücadele de "Taraf" olmamak için Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşerek istifa ederek, yerel seçimler için hazırlıklarını sürdürdü. Başkente dair düşünce ve çalışmalarını tüm kesimlerle devam ettirdi. Sandıktaki oyların gaspı ile "Ankara'yı parsel parsel satmaya devam eden Melih Gökçek'in yaldızlarının dökülmesi ve bizzat R.T. Erdoğan'ın talebi ile istifaya zorlanması başkent için yeni aday" arayışına sebep oldu. Gökçek'in yerine vekaleten görevlendirilen Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna'nın, Gökçek'in ekibini tasfiye etme girişimleri de AKP Genel Merkezince engellendi. Genel Sekreteri, Daire Başkanları, Genel Müdürler yine AKP Genel Merkezince belirleniyordu. Ankara'yı kaybedeceğini anlayan AKP, Mansur Yavaş'ın kapısını çalıp "Aday"lık teklif etti. Hiç düşünmeden teklifi kabul etmeyen Yavaş, belediye başkanının "Şehrül emin" yani, "Şehrin emin kişisi" olduğunu belirtip, "Atatürk'ün başkenti partili bir başkan ile yönetilemeyecek kadar önemli" diyerek, "Ankara halkının ortak adaylığı söz konusu olması durumunda görevden kaçmayacağını" vurguladı.
***
Genel seçimlerde oluşan "Millet İttifakı"ndan ciddi sonuç alınması üzerine Ankara için "Mansur Yavaş" ismi öne çıktı. Hatta Mansur Yavaş'ın İYİ Parti adayı olacağına dair iddialar vardı. Kamuoyu araştırmalarından CHP seçmeninin, İYİ Parti adayı Yavaş'a tam destek vermeyeceği ortaya çıktı. CHP adayı olması durumunda, "Milliyetçi-muhafazakar seçmenin Yavaş'a oy vereceği" verilerinin masaya yatırıldığı günlerde CHP tabanından çatlak sesler yükselmeye başlandı. Sayın Kılıçdaroğlu, Parti Meclisinde: "Siyaset bilimine inanıyor, anket sonuçlarına inanıyorsanız; çıkan sonuçlara ben de itiraz etmeyeceğim. Siz de edecek misiniz!" deyince üyeler siyaset bilimine saygı duyacaklarını beyan ettiler. 5 ayrı kamuoyu araştırmasında en önde Mansur Yavaş'ın çıkması üzerine Sayın Kılıçdaroğlu na tam yetki verildi. "Seçim işbirliği" görüşmelerinde il ve ilçeler masaya yatırılmış, CHP ve İYİ Partili yöneticiler kıyasıya tartışırken Ankara'nın İYİ Parti'ye verileceği gündeme geldi. Sayın Meral Akşener bu konuda özveride bulunarak "Sonuç almak için CHP'den adaylığını destekleriz" diyerek düğümü çözdü. Ankara derin bir nefes aldı. Zira Mansur Yavaş seçmen gözünde yabancı olmadığı gibi en yakın kişi avantajına sahipti. AKP telaşa düştü. MHP bu durumdan çok rahatsız olup, "Kayıtsız-şartsız destek" vereceğini beyan edip AKP'nin adayının gerekirse Gökçek olmasını bile teklif etti. Erdoğan bunu reddedince, Kayseri'de Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıp, Şehircilik Bakanlığına getirilen Mehmet Özhaseki apar-topar aday ilan edildi. Üstelik geçmiş yıllarda ülkücü hareket içinde hasbelkadar görev yapmış olan bir takım "Eski" isimler AKP adına seferber oldu. Trilyonluk minibüs ve halk otobüsü hattı, işlek yerlerde büfe ve hatta tuvalet işletmeciliği adına Özhaseki'nin yanında poz verenleri ülkücü seçmen bir kenara not etti. Bu arada CHP içerisinde "Parti rozetim olmayacak" diyen Yavaş'a karşı çatlak sesler yükseldi. Kimi sol gruplar "Oy vermeyiz" derken son 10 günde açık farkla önde giden Yavaş için sandık başında beklediler...
***
31 Mart sonuçları için Ankara'da beklenen olmuştu. İstanbul itirazına yoğunlaştı millet... Gösterişten, reklamdan uzak göreve başlayan Yavaş'tan kimileri "Çok ciddi tasfiye" bekliyordu. Gökçek ekibi aylarca direnip "Bilançoyu-demirbaşı" bile vermediler. "Personel kayıtlarını" sakladılar. "Yavaş gardaşım yavaş" sloganı ile yola çıkan Mansur Bey'den kırıp-dökmesi beklenemezdi. Sabırla bekleyip, "Öz kaynaklar, verimlilik ve tasarruf"u işaret eden Yavaş bugünün "Corona ortamında" bu ülke ile henüz kadrolaşmasını tamamlayamamasına rağmen; "Duruş, düşünce ve davranış"ları ile sadece Ankara'nın değil tüm Türkiye'nin gönlünü kazandı.
Devam edeceğiz...