Lozan için ne dediler?
Değerli okuyucularım dünkü makalemde Lozan''ın önemini belirtmiştim. Bugün de Lozan hakkında özellikle yabancı devlet adamlarının söylediklerini, belirtmek istiyorum...
İngiliz Devlet Adamı Churchill, Lozan için şunları söyler: "Türklerin yeniden Avrupa''ya girmeleri Müttefikler için en kötü aşağılanmadır. Müttefiklerin zaferi hiçbir yerde Türkiye''deki kadar tam olmamıştı. Şimdi galibin gücü, hiçbir yerde Türkiye''deki kadar gösterişli bir şekilde aşağılanmamıştır. Ve sonunda başarılı bir savaşın bütün meyveleri, uğrunda binlerce askerin yaşamını verdiği Gelibolu, Filistin, Mezopotamya başarıları, bunların hepsi bir utanç içinde sona ermiştir." Churchill, Lozan''a hezimet diyenlere bu şekilde cevap verir…
İngiltere Başbakanı Lloyd George, itiraf etmek zorunda kalır: "Lozan uygarlığın başarısızlığıdır. Her şey sona erince İsmet''in gülümsemesine şaşmamalıdır. Ankara''dan alınan haberlere göre barış orada büyük bir Türk zaferi olarak karşılanmıştır ve gerçekten de öyledir." Lozan''ı başarısız görenlere, Llyod George daha ne desin…
ABD''li diplomat, James Gerard: "Lozan''da Hristiyan medeniyeti çarmıha gerilmiştir." der. Sevr''i görmeyen, Lozan''ı eleştirenlere kısa bir cevap vermiş…
İngiliz Diplomat Sir Andrew Ryan: "Lozan''da onursuz bir barış imzaladık. Bu İngiltere''nin şimdiye dek imzalamış olduğu anlaşmaların en uğursuzu, en mutsuzu ve en kötüsüdür." diyerek Türkiye''ye hakkını verir.
İngiliz tarihçi Arnold Toynbee: "Lozan''da müttefikler, Türk ulusçularının yaklaşık olarak bütün taleplerine boyun eğdiler. Yenilgiye uğratılmış ve görünürde yıkılmış olan bir ulus, yıkıntıların üzerinden yükselerek, kesinlikle eşit koşullar içinde dünyanın en yüce uluslarının önüne çıkarak hemen hemen her ulusal dileğini kazanmıştır." ifadesiyle tarihe not düşer.
TIME Dergisi: "Lozan Antlaşması, yüz yıldan fazla süredir İngiliz diplomasisinin ilk göze çarpan başarısızlığıdır. Neticede Lozan Antlaşması, Türkiye''yi yaka paça Avrupa''dan atmak yerine Avrupa''yı Türkiye''den atmıştır." diyerek Türklerin başarısının altını çizer. Lozan''ı eleştirmenin mutluluğunu yaşayanlara, TIME Dergisi tarihî gerçeği belgeler…
İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Lozan''da kaybetmiş olmanın ezikliğini şu sözlerle dile getirir: "Bütün bu reddettiklerinizi bugün cebime koyuyorum. Yarın birer birer çıkarıp sizlere ödeteceğim." Belli ki İngiltere Dışişleri Bakanı, Türklerin Lozan başarısını içine sindirememişti…
Fransız Robert Lambel''e göre, "Türkiye artık Osmanlı İmparatorluğu değildi" der ve yeni Türk Devleti''nin elde ettiği zaferi, "Mustafa Kemal''in dinamizmiyle başından beri coşturduğu Ankara''daki milliyetçilerin başa çıkılmaz iradesine borçluydu." diye tanımlar.
23 Temmuz 1923 günkü Tevhid-i Efkâr gazetesinde muhafazakâr gazeteci Ebuzziya Zade Velid Bey, imparatorluk topraklarının kaybından üzüntüsünü belirtirken, Lozan''ı şöyle tanımlar: "Delegelerimiz siyasi ve iktisadi istiklalimiz açısından mevcudiyetimizi ve millî inkişafımızı sağlayacak bütün esasları kurtarmaya muvaffak oldular." Lozan Barış Antlaşması''nın özeti işte bu cümledir…
LOZAN''DAN NEFRET EDENLER
Görüldüğü gibi, Birinci Dünya Savaşı''nın galipleri, ünlü siyaset adamları ve tarihçileri Lozan''ı kendileri açısından bir yenilgi; Türkiye için de bir galibiyet olarak kabul ediyor. Yazılı tarih, Lozan Antlaşması''nı Mustafa Kemal Paşa''nın, İsmet İnönü''nün bir başarısı olarak kaydeder. Demek ki Lozan''a taraf olanlar Lozan Antlaşması''nı Türkiye''nin bir zaferi; kendileri için de bir yenilgi olarak kabul ediyorlar.
PKK bölücü terör örgütü, bağımsız bir Kürdistan kurulmasını engellediği için Lozan''a öfkelidir. Doğuda Ermenistan kurulmasını önlediği için, Küçük-Büyük Ağrı Dağı''na sahip olma hayalini yaşayanlar Lozan''ı nefretle anarlar. ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan Sevr çöpe atıldığı için yaşadıkları hayal kırıklığını unutmazlar; bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk''ü sevmezler.
BÜYÜK BİR DİPLOMATİK BAŞARI
Osmanlı''nın idam fermanı Sevr Antlaşması hükümleri ve İngiliz desteğindeki Yunan ordusunun Ankara''ya kadar olan bölgeyi işgal ettiği dikkate alındığında, Türkler''e Anadolu''nun dörtte biri kadar, 200 bin kilometrekareden daha az toprak bırakıldı. Millî Mücadele sonrası, 24 Temmuz 1923''te imzalanan Lozan Antlaşması''yla, Türkiye''nin elde ettiği toprağın yüzölçümü ise 736 bin kilometrekaredir. Hatay''ın katılmasıyla, Türkiye''nin yüzölçümü 783 bin kilometrekarenin üstüne çıktı.
Lozan Barış Antlaşması, askerî zaferi taçlandıran muhteşem bir diplomatik başarıdır. Son iki yüz yılda, Türklerin Avrupa''ya karşı kazandığı tek siyasi başarıdır. Hem silahın hem de siyasetin zaferidir. Sevr''in çöpe atılmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti''nin tapusudur.
Atatürk, Lozan Antlaşması için Nutuk''ta şöyle der: "Lozan Antlaşması, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması''yla tamamlandığı zannedilmiş, büyük bir suikastın yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı devrine ait tarihe eşi geçmemiş bir siyasi zafer eseridir."
Tarih, stratejik körlük ve kişisel ihtiras uçurumlarıyla, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluk zirveleri arasında dolaşan kanlı savaşların öyküsü gibi. Lozan Barış Antlaşması; tarih bilgisi, vatan-millet sevgisi, stratejik öngörü ve diplomatik olgunluğuyla Atatürk''ün, İsmet Paşa''nın ve o kahraman kadronun eseridir…
Lozan''ın gizli bir maddesi yoktur. Lozan Barış Antlaşması''nın 100 yıllık olduğu ve 2023''te sona ereceği söylentileri gerçek dışıdır. Tarihî gerçeklere rağmen, Lozan Barış Antlaşması ile ilgili kimilerinin "hezimet" söylemleri son döneme özgü bir cehalet durumunu yansıtıyor. Türkiye''ye özgü bu cehaletin artık bilinçli bir tercih olduğu gerçeğiyle yüz yüzeyiz. İkra (oku) emrine rağmen, tercih edilen bir cehalet…
Fakat, tarih nankör değildir, bir hizmeti asla unutmaz… Ama nankörlüğü de kaydeder…
.......................
Kaynakça:
(1) İbrahim Artuç, Kurtuluş Savaşı''nın Zorlu Yılları, 1988, s.35; Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, 1995, s.3.
(2) Sabahattin Selek, Anadolu İhtilali, 1973, s. 80-83.
(3) Turgut Özakman, Şu Çılgın Türkler, 2005, s. 22.
(4) Sina Akşin, İç Savaş ve Sevr''de Ölüm, İstanbul, 2010.
(5) Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, C.3, Ankara, 1995.
(6) Hamza Eroğlu, Türk İnkılap Tarihi, Ankara, 1990; Temuçin Faik Ertan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Ankara, 2011.