Krizin neresindeyiz?
Bitti denildiği an şiddetini biraz daha arttırarak kasıp kavuran bir kriz yaşanıyor.
Bu kriz bütün dünyayı etkisi altına aldı.
Sadece Amerika değil, Almanya gibi sanayi devi ülkeler bile kağıttan kuleler gibi yıkılıyor darmadağın oluyor.
Dün gazetelerin birinci sayfalarında yer alan bir fotoğraf Amerika gibi büyük bir ülkenin yaşadığı felaketi gözler önüne seriyor.
“Amerikan Rüyası Bitti” başlığı ile verilen bu bu fotoğrafta evleri icra yolu ile satılan insanların sokaktaki yaşamları anlatılıyor.
Amerika’dan hemen Avrupa’ya geçtiğimizde onların biraz daha rahat olduklarını görüyoruz. Girmek için uğruna milli kimliğimizi bile feda ettiğimiz Avrupa Birliği birbirine düşmüş durumda.
Daha düne kadar tek Avrupa sloganı ile gövde gösterisi yapan Avrupa’da geçtiğimiz hafta yapılan toplantıda “herkes başının çaresine baksın” mesajı çıktı.
Bu mesajı veren Almanya Başbakanı Merkel.
Kadın haklı.
Tek Avrupa diye kalkıp Macaristan’ı, Yunanistan’ı dahası bir çok ülkeyi finanse etmek zorundalar mı?
Elbette değiller.
Almanlar şu anda sadece ve sadece kendi başlarının çaresine bakma peşindeler.
Merkel, Mercedes’i, BMV’yi en önemlisi Volkswagen’i kurtarma peşinde.
Amerika’da iflas edeceğini açıklayan GM’nin akıbetinin bu şirketlere sıçramasından korkuyorlar.
Eğer Avrupa’da bu üç şirket batarsa Avrupa batar.
Tıpkı 2. Dünya savaşından çıktıkları güne geri dönerler.
İşte böyle bir kasırgada Türkiye ne yapıyor?
En önemli soru Türkiye bu krizin hangi noktasında.
Türkiye her konuda olduğu gibi bu krizde de geç uyanmıştır.
Bu da bizdeki yaranın daha da büyük olabileceğini ifade ediyor. Şu an için görünenler sadece duyulanlar.
Gerçek hasar tespiti için 2009 yılının 6.ayından sonrayı görmek lazım. Bankaların şu ana kadar açıkladıkları kârlarda 2008 yılının çok büyük etkisi vardı. Şimdi 2009 yılındayız ve krizin en şiddetli olduğu dönemde. Bu yılın 3 aylık bilançoları 2 ay sonra gelecek. Tabii gerçek hasar dediğim gibi 6. aydan sonra ortaya çıkacak.
Bu Türkiye’nin gerçek durumunu anlatacak.
Hani bir hikaye vardır. İnsan ölünce öldüğünü anlamazmış. Tabii mezara girince ve herkes gidince kendisi de gitmek istermiş ve kafasını küt diye vururmuş. İşte o zaman eyvah ben ölmüşüm der.
Bizim krizdeki durumumuz da bu hikayedeki gibi.
Ortalıkta bir şeyler var ama biz farkında değiliz.
Farkında olduğumuzda ise her şey bitmiş, iş işten geçmiş olacak.
Hükümet krize yönelik şu ana kadar hiçbir gerçek tedbir almadı.
Aldığı tek tedbir borsada vergileri sıfırlamak oldu.
Zarar eden, hatta rekor seviyede düşen bir borsada siz zaten vergi alamazsınız ki. Vergiyi düşürmek komediden başka bir şey değil.
Dolar 2 liraya koşuyor. Bugün yarın bu seviyeleri test edebilir.
Türkiye’den hızla sıcak para çıkışı var.
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, dövizi soran gazetecilere fırça çekiyor.
Adam haklı.
Ne krizi ne dövizi?
Burası Türkiye... Burada her şey güllük gülistanlık. Her şey güzel ve daha güzel olacak!