Koray Aydın, 'İktidar için' sloganını belirledi; 'Yönetimde Değişim, Fik
MHP’de demokrasi şöleni, yarın saat 13.00’te, Ankara Türk Ocağı caddesinde bulunan Anadolu Gösteri Merkezi’nde, Trabzon Milletvekili Koray Aydın’ın 4 Kasım’da yapılacak kurultayda genel başkanlığa aday olduğunu açıklaması ile büyük bir coşku içinde başlayacak.
Koray Aydın ve ekibi yarınki programın tüm detaylarını titizlikle tekrar ve tekrar gözden geçirdi. Tüm Türkiye’den toplantıya büyük bir katılım talebi geldiği için hazırlıklar ona göre yapıldı. Yarınki adaylık açıklaması için Ankara’ya çeşitli illerden 150’den fazla otobüs ve 2 bini aşkın özel araba ile Ülkücülerin gelmesi bekleniyor. Toplantıya çok sayıda delegenin yanı sıra MHP’li il, ilçe başkanları, belediye başkanları, diğer teşkilat yöneticileri ve yan kuruluşların temsilcileri de katılacak. Burada çok dikkat çeken bir husus; Van, Ardahan, Bitlis, Muş, Bingöl, Urfa gibi Doğu ve Güneydoğu illerinden oldukça kalabalık bir katılım olacağı bilgisinin Ankara’ya ulaşması.
Adaylık açıklaması ve bundan sonrası için yapılan takım çalışmasına baktığımda Koray Aydın’ın yarınki konuşmasında açıklayacağı ve değineceği bir çok hususun, yalnızca MHP camiasında değil tüm siyasi cenahta bomba etkisi yaratacağı görüşündeyim.
Koray Aydın konuşmasında, iktidar vurgusunu öne çıkaracak. MHP’nin temel fikirlerine bağlı kalarak önemli projelerini sıralayacak, yönetim, siyaset tarzı ve tüzük ile ilgili önerilerini anlatacak. Belirlenen bazı sloganlar ise şöyle;
“Yönetimde değişim, fikirde öze dönüş”.
“Ülküde birlik, Ülkede birlik”.
“Milletin partisi siyasetin merkezi”.
“Umut var, hareket var, bereket var”.
“Gelenekten geliyoruz geleceği seçiyoruz”.
“Şimdi hareket zamanı, şimdi iktidar zamanı”.
Koray Aydın’a konuşmasının flaşını sordum, “Birlik beraberlik duygusu içinde neler yapacağımı anlatacağım. Gelin, izleyin, görün” dedi.
Çiçek’in AKP’deki misyonu bitti mi?
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “teröre karşı ulusal mutabakat” metni Tayyip Erdoğan’ın gardını bozmaya yetti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de de bu çıkış sıkıntı yarattı ama şu anda kulak hastalığı(?), (!) gündemde olduğu için hastaneden pek ses gelmiyor.Yalnızca tarafındaki gazeteciler inceden dokunduruyorlar.
Tayyip Erdoğan başta olmak üzere üst düzey AKP’lilerin tam kadro saldırdıkları Cemil Çiçek hakkında önce bazı hatırlatma notları sunalım.
Cemil Çiçek, Refah Partisi’nin kapatılması ardından kurulan Fazilet Partisi’ne katıldı ve orada da milletvekilliği yaptı. Çiçek, AKP’nin de kurucular kadrosundaydı. O zamanlar, “AKP vitrininde neden çok ANAP kökenli isim olduğunu” sorduğumda Abdullah Gül’ün ağzından çok ilginç değerlendirmeler dinlemiştim. Gül, tek tek isimleri sıralayarak onların özelliklerini ve kendilerinden nasıl istifade edileceğini (bunlar mahrem konuşmalar değil. Zaten ileriki satırlarda da değineceğim hususlar AKP’nin kilit noktalarında konuşuluyordu-aht-) sıralamıştı. Abdullah Gül, Cemil Çiçek için de, “Devleti çok iyi tanıyor. Genelkurmayla ...........’larla arası ve ilişkileri çok iyi.” demişti. Gül, devlette bazı hassas noktalarda ilişkileri milli görüşten gelen kadrolara bırakamayacaklarını belirtip kapatılan partilerindeki örnekleri sıralamıştı. Cemil Çiçek’i kimlerle görüştürdüklerini ve elde edilen “olumlu” sonuçlar hakkında da kısa kısa değerlendirmeleri Gül’ün ağzından dinlemiştim. Yani; AKP ve lider kadroları o zamanlar “köprüyü geçene kadar ayıya dayı” deme anlayışı içinde bazı isimlere ihtiyaç duymuştu.
O günlerden bu günlere geçelim..
Her ne kadar “siyasi hayatımda dolmuşa binmem” dese de Cemil Çiçek’in gönlünden Çankaya Köşkü geçtiği konusu uzun süredir Ankara’da konuşuluyor. Bu yeni bir hadise değil. Cemil Çiçek ile Tayyip Erdoğan arasındaki gizli çekişmenin en somut noktası ise yeni anayasa çalışmalarının başlangıcıdır. Tayyip Erdoğan, kendi anayasa metni cebinde olduğu için TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun göstermelik olmasını istedi fakat Cemil Çiçek öyle yapmadı ve işe tüm gövdesi ile yüklendi. Cemil Çiçek ile Pazartesi günü yaptığımız kahvaltılı toplantıda ağzından ilk kez “Komisyon yavaş çalışıyor. Hızlanmamız lazım” sözlerini duyunca hayret ettim. Çünkü basına açık hiç bir toplantıda Meclis Başkanı çalışmalara o güne kadar toz konduracak en ufak bir imada bile bulunmamıştı. Nedeni konusunda ufak bir araştırma yaptım. CHP’li ve MHP’li kaynaklar AKP’li üyelerin işi nasıl ağırdan aldığını anlattı. CHP’liler, “AKP’liler komisyonda uzun konuşup bir şey söylemiyorlar” dedi. Bir MHP’li, “Türklük ve bunun gibi çok tartışmalı konularda bize geliyorlar, ‘çok iyi yapıyorsunuz devam edin arkanızdayız’ diyorlar komisyona gelince sus pus oturuyorlar” dedi. Çiçek, “yavaşlama” uyarısını son toplantılarda çok sık yapmış.
Anlayacağınız!..
“Muhtıra” krizi daha çok su kaldıracak.