Beşiktaş ve Hatayspor maçlarında sıfır çeken Konyaspor, milli aradan sonra, bu ligin en zayıf halkalarından Pendikspor karşısına galibiyet için çıktı…
Bu maçtan kazanılacak 3 puanla, Konyaspor’daki bazı olumsuzluklar halının altına süpürülecekti…
Alınacak bir galibiyet, bir anlamda da “pansuman tedavi” görevini yapacaktı Konyaspor’da…
Ama olmadı.
x
Pendikspor ise bu lige tutunmak için, teknik ekipte kan değişikliğine gitti…
Osman Özköylü ile yollarını ayıran Pendikspor yönetimi, takımı Portekizli Ricardo Abreu Vieira’ya teslim etti…
Pendikspor, tarihinde ilk kez yer aldığı en üst ligin 8 karşılaşmasında galibiyetle tanışmayan, 4 mağlubiyet ve 4 beraberlikle ve yeni bir teknik adamla Konyaspor karşısına çıktı…
Potansiyel olarak, bu ligin takımı olmadığı bir gerçek…
Ama, “umut fakirin ekmeği” hesabı asılıyorlar küreklere…
Ve Pendik takımı, ilk galibiyetini de Konyaspor deplasmanında alıyor!
x
Konyaspor’un Sırp Hocası Aleksandar Stanojoviç, ilk kez ideale yakın bir 11’le çıktı Pendik karşısına…
Kalede Paul Bernardoni, savumada Ahmet Oğuz, Adil Demirbağ, Calvo, Guilherme, ön liberoda Soner Dikmen-Nzonzi, orta üçlüde Louka Prip, Cicaldau, Marlos Mareno, ileride de Sokol’a görev verdi Sırp Hoca…
Sistem konusunda da 2-3 hafta kafası karışan Aleksandar Stanojeviç, doğruyu buldu ve eski sistemine, yani bilindik oyununa geri döndü…
Sistem konusunda kafasını kim karıştırdıysa artık!
x
Müsabakanın cumartesi ve erken saatte oynanması, özellikle de Fatih Özgökçen’in seyirciyi tribünden uzaklaştırma gayreti, bu maçta da görüldü…
Konyaspor’a gönül verenler, tribünlerden uzaklaştırılıyor!
Taraftarlarla derdi ne?
İnanılacak gibi değil…
Konyaspor için tribünlerin boşalması ciddi bir tehlike…
Konyaspor’u değil, Konya’yı yönetenler bu konuda kafa yormalılar.
x
Mücadelenin ilk 45’in de seyir keyfinden uzak, cansız, heyecansız ve golsüz bir oyun izledik…
Maçın başlarında kapanan Pendikspor ve konuk takımın savunmasını açmak için çırpınan bir Konyaspor vardı sahada…
Marlos Moreno’nun kişisel gayretleri de yeşil-beyazlı ekibin golü bulmasına yetmedi…
Özellikle maçın başlarında Marlos’un, devrenin sonlarında da Cicaldau’nun vuruşlarında Pendikspor kalecisi Erdem Canpolat sahne aldı ve Konyaspor’un öne geçmesini önledi.
İKİNCİ 45 VE ÇÖKÜŞ
İlk yarıda etkili olan Marlos, 49’da Konyaspor’u öne geçiren golü attı…
Marlos mu attı, kaleci Erdem Canpolat mı yedi, bilemem, ama Konyaspor bu golle kendine gelirken, konuk takım Pendik ise oyunu daha önde kurarak, en azından bir gol atmanın hesaplarını yaptı…
Muaffak da oldu…
Pendik takımına bu anlamda en büyük kıyağı da, Adil, Calvo ve kaleci Paul yaptı…
Bu üçlünün birleşik hatasında Erencan Yardımcı cezayı kesti…
89’da da Diaby attığı golle, Pendikspor’un Süper Lig’deki ilk galibiyetine de imza atmış oldu…
Konyaspor’da oyuna girenler, oyundan çıkanlar, hocanın hamleleri hepsi hikaye…
Gerçek olan şu; Konyaspor’da hem mali, hem de sportif çöküş başladı!
Kötü olan Pendik yenilgisi değil, kötü olan çöküşün başlaması…
Kısacası maçın kırılma noktasını Adil-Calvo-Paul üçlüsünün hatasından gelen Pendik golünde değil de öncesinde aramak daha doğru bir yaklaşım olur.
