Konyaspor'un neden transfer yasağı aldığı ortaya çıktı. Recep Çınar yazdı

Konyaspor’un başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmez…
“Davet etmeselerdi ne işim vardı Konyaspor’da” diyen liyakatsız bir adam, koskoca şehrin kaderi ile oynadı, oynamaya da devam ediyor…
Kendisi gitti, enkazı kaldı yadigar!
Konyaspor’a yapmadığı kötülük kalmadı!
Basketbol takımını düşürdü, Pilot takımını düşürdü, birçok süper lig kulübünde olmayan Tatlıcak tesislerini sattı…
Futbol takımının içini boşalttı…
Bu futbolculardan ve tesislerden gelen paralara rağmen, kulübü borç batağına soktu…
Kendisi ve yönetici arkadaşlarının yaptığı “çürük, çarık” oyuncuları oynatmadığı için, İlhan Palut gibi başarılı bir teknik adamı kovdu…
Konyaspor kulübüne o kadar zarar verdi ki, deyim yerindeyse resmen “zulüm” yaptı…
Konyaspor’u itibarsızlaştırdı ve gelinen en son nokta da ise kulübü dünyaya rezil etti!
Getirdiği çöp futbolculara yapamadığı ödemeler nedeniyle Konyaspor’a 3 dönem transfer yasağı geldi…
İyi mi!
Konyaspor tarihinde görülmemiş bir yasak…
Daha önce gelmedi mi?
Elbette geldi…
Hiçbir dönemde böylesi gelmedi…
Bugün karşımızda duran fotoğraf şu; ligin alt sıralarında ve kümede kalma savaşı bir takımın adı Konyaspor ise bu Konyaspor’u bu durumlara düşüren adamın adı da Fatih Özgökçen’dir…
Ve Fatih Özgökçen yalakalarıdır!
xxx
Konyaspor’u sevenler dua etsinler de, kulüp bu lige tutunsun, aksi taktirde bir alt lige gider ve transfer tahtası kapanırsa, işte o zaman feriştahı gelse de, bu kulübü bu bataktan çıkaramaz…
Bu kadar net…
Kendi adıma konuşuyorum; bu takım bulunduğu ligde kalmalı, tahta açılmalı ve transfer yasağı bir şekilde kaldırılmalı…
Çünkü sonuçları ağır bedeller ödetebilecek gelişmelere gebe olabilir…
Bursaspor, Eskişehirspor, Malatyaspor, Karabükspor örnekleri ortada…
Bu takımlar bilindik hikayeler, daha doğrusu kötü yönetilmeleri nedeniyle futbol piyasasında, ya “figüran” rolündeler ya da “silinmek” üzereler!
Çünkü eldekiler yetmiyor, yetemiyor...
Dediğim gibi, Konyaspor bir alt kümeye giderse, aynı sorunları yaşaması kaçınılmaz…
Dolayısıyla da, kabuslarla uyanmak yerine uyanık kalmakta yarar var…
Bunun yolu da yarın Adana Demirspor’u mağlup etmekten geçiyor…
En azından tehlikeli bölgeden biraz daha uzaklaşıncaya kadar.
xxx
Evet…
Konyaspor’un FIFA’da 7 dosyası var…
Hangi başkanın döneminden?
Tabii ki Fatih özgökçen döneminden!
Kulüp başkanı Ömer Korkmaz, katıldığı bir televizyon programında da açıkladı zaten, “bunların ilk etapta ödenmesi zor” diye…
Haklı mı?
Sonuna kadar…
Adamın derdi, FIFA’daki dosyalar veya tahtanın kapanması değil, adamın derdi, Konyaspor’u bu ligde tutmak ve gemiyi limana sağ salim yanaştırmak…
Konyaspor başkanı Ömer Korkmaz, yeşil-beyazlı kulübün bazı oyunculardan dolayı FIFA’da 7 dosyası olduğunu ve bunların ilk etapta ödenmesinin kolay olmadığını söyledi.
Benim kafama takılan bir mevzu ise Konyaspor Kulübünün Basın Sözcüsü Yunus Derebağ, “Bu ceza sportif bir ceza değil. Daha önceki dönemlerde oyuncuların FIFA’ya açtıkları davalar bugün FIFA tarafından onandı ve bizim önümüze geldi. Bu olay abartılacak tarzda bir olay değil” buyurmuş…
Af buyur!
Ne demek “bu ceza sportif bir ceza değil” demek…
FIFA, “kasabın ya da manavın parasını neden ödemiyorsunuz” diye değil, “oyuncularınızın parasını neden ödemiyorsunuz” diye, transfer yasağı getirmiş!
Sizden önceki başkan ya da yönetim, transfer ettiği çöp oyuncuların akitlerini yerine getiremediği için, o oyuncular UEFA’ya ya da FIFA’ya gitmişler…
Dolayısıyla da, FIFA oyuncunun haklarını korumaya çalışmış…
Daha acayip olanı da, Yunus Derebağ, “bu olay abartılacak bir olay değil” diyerek de, işi hafife almaya çalışmış…
FIFA’lık olmuşsun, transfer tahtan kapanmış ve sen çıkıp, “bu olay abartılacak tarzda değil” diyorsun…
Bilader, boru değil 7 dosyan var adamların elinde...
Neyse…
Tekrar ediyorum; Konyaspor’un başına gelen en büyük “felakat” ne diye sorarsanız; “davet etmeselerdi ne işim vardı Konyaspor’da” diyen adam ve yancılarıdır…
“Konyaspor’un FIFA’da 7 dosyası var” diyen başkan Ömer Kokmaz’ın da, “bu ceza sportif bir ceza değil” diyen Basın Sözcüsü Yunus Derebağ’ın da tek düşünceleri, şehrin kulübünün “itibarını” tekrar kazandırmak olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları