Son birkaç aydır en çok duyduğum iki şey:
Birincisi coin alınır mı?
İkincisi ev alınır mı?
İlk soruya hep aynı yanıtı verdim: Bilmiyorum ve hiç anlamam. Çünkü coin yani sanal para gerçekten çok farklı bir olay. Aslında benim şahsi görüşüm bunun bir nevi kumar olduğu. Hatta kumardan da tehlikeli bir şey. Olmayan bir şeyi satın alıyorsun ve bir iki günde ya paranı katlıyorsun ya da sıfırlıyorsun.
Öyle garip bir şey ki!
Eskiden sadece Bitcoin vardı. En azından onun hareketlerini takip ederdim. Şimdi sayısını bile bilmediğim sanal paralar çıktı.
Geçen gün Adıyaman'dan bir tanıdığım aradı ve kendisine çok özel bir bilgi geldiğini ve bilmem hangi coinin en az 5 bin dolar olacağını söyledi. Şimdi kaç dolar dedim 21 dolar dedi. Kaç dolardan çıkmış? 1 dolardan.
Mesleğin nedir diye sorduğumda emekli olduğunu öğrendim.
Adıyaman'da bir emekliye uluslararası bir sanal para ile ilgili çok özel tüyo geliyor ve büyük bir zenginlik vaat ediyor.
Güler misin ağlar mısın?
Olayın vahametini anlatmak için sadece şunu söyleyeyim: Şu an Türkiye'den evini, arabasını ve dolarını satıp bu coinlere yatıran yüzbinlerce insan var.
Yine bir başka yorum: Remzi Bey, bizim borsa bitti. Şimdi coin alma zamanı. Ona göre, borsa çok yükseldi ve parayı coine yatırmak lazım. Ucuz dediği mesela Bitcoin 1 dolardan 60 bin dolara yükselmiş.
Gerçi borsa da gerçekten artık risk teşkil ediyor. Çünkü batık şirketlerin hisseleri bile yüzde bin prim yaptı. Artık bu seviyeden alan hayrını görür mü bilemem.
Ancak bu coin işi çok kötü patlayacak! Yatırımcıları uyarıyorum.
Gelelim konut işine
Elinde para olan da soruyor, olmayan da.
Kredi faizleri olmuş aylık yüzde 1,6. Adam hâlâ kredili konut almayı düşünüyor.
Türkiye'de insanlar bankadan kredi çeker, hiçbir zaman da faizi hesaplamaz. Yüzde 90'ını banka kredisi ile almış.
Böbürleniyor: 300 bin liraya aldım, evin fiyatı şimdi 450 bin lira.
Peki ne kadar kredi çektin? 250 bin lira. Kredi maliyetin ne kadar?
Bilmiyor! Çünkü o parayı bedava sanıyor. 10 yıllık faizi hesapladığında evin kendisine maliyeti 650 bin liraya geliyor ama onun hesabını yapmıyor.
Hemen savunmaya geçiyor. Kira öder gibi taksit ödüyorum.
Hesapladığın zaman aylık taksit 4 bin 500 lira çıkıyor. Sen 300 bin liralık evden 4 bin 500 lira kirayı nasıl alırsın?
Herkes aptal bir sen mi uyanıksın?
O zaman herkes kira ödeyeceğine gider bankadan o krediyi çekip evi alır sana da kira ödemez.
Bütün bunları geçip, soruya gelince: Henüz Türkiye'de insanlar konut konusunda uyanmadı. Artık o dönem bitti ve kısa sürede de konut çılgınlığı gelmeyecek. Daha yıllar önce bitmişti ama geçtiğimiz yıl hükümetin faizleri ülkeyi mahvetme pahasına aşağı çekmesi satışları patlatmıştı.
Hükümet yeniden öyle bir çılgınlığı yapar mı?
Bu soruya ben değil siz yanıt verin:
Kasası, 61 milyar dolar ekside olan bir ülke yeniden faiz çılgınlığı yapar mı?
