Siirt'te teröristlerin yola kurduğu kahpe tuzağın gündüz gözüyle patlatılması ve 8 yiğidimizi şehit verdiğimiz günün (Çarşamba) acı gecesinde -saat 23.31'de- Bingöl'ün Genç ilçesinden kahredici bir haber daha aldım. Oldukça güvenilir olan kaynağımın mesajı şöyleydi;
"Jandarma Komutanlığı nizamiyesinde sıkıntılı, sıkıntılı olduğu kadar acı bir bekleyiş var... Teröristler arazide değil... İlçe merkezinde... Yoğun bir saldırı bekliyoruz. Nerede olduklarını da iyi biliyoruz. Verilen talimat gereği savunmada bekliyoruz. Operasyon yapmamıza izin vermiyorlar. Daha da acısı girdiğimiz çatışmalarda savcılar teröristlere ait boş kovan arıyorlar. Boş kovan bulunmadığı takdirde ilk ateşi açan asker ise derhal soruşturma açılıyor."
Günlerdir itinalı bir şekilde, cümlelerime çok dikkat ederek, eğer PKK'nın kökünün kurutulmasında kararlılık varsa neden hâlâ güvenlik güçlerimizin savunma pozisyonunda bekletildiğini sorgulayıp cevap bulmaya çalışıyorum. Çünkü çıplak gözle bile çok kolay fark ediliyor gerçekler. "Terörle mücadele" deniyor fakat hep PKK saldırıp biz şehit verdikten sonra güvenlik güçlerimiz mukabelede bulunabiliyor. Hangi terör uzmanı ile konuşsam şunu söylüyor; "Savunmada kaldığımız sürece bizim zayiatımız artar. Karşı atağa geçmediğimiz sürece bu böyle devam eder gider. Güvenlik güçlerimiz karşı etkin operasyonlara bir an önce başlamalı. Burada da şehit vermemiz kaçınılmaz ama bu sayı savunma pozisyonundan çok çok aşağıda kalır. Bu süreçte de maalesef bunlara katlanmak kaçınılmaz."
Evet!.. Yıllardır "çözüm süreci" adı altında tezgahlanan kahpe bir oyunun acı faturasını ödüyoruz. Saltanatları uğruna baldıran zehrini bize içirttiler. Şimdi soracaksınız; "Sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Güvenlik güçleri operasyon yapıyor. Onlar boşa mı" diye.
Yarım yapılan operasyon hiçbir zaman başarılı bir operasyon değildir. Açıklamalara dikkatle bakın; binlerce silahın, patlayıcıların depolandığı, yolların tuzaklandığı ilçelerde 2 av tüfeği, 3 roketatar ele geçirilmiş... Yüzlerce teröristin barındığı yerlerde 4-5'i öldürülmüş. Örneğin; Silvan'a operasyondan sonra yapılan açıklamalara internetten girin bir bakın. Söylemesi çok acı ama komedi gibi. Silvan'ı şöyle bir sallasan binlerce silah ve patlayıcı kendiliğinden ortaya dökülür.
Diyarbakır Belediye Başkanı "özerklik" tehdidi yapıyor. PKK'nın siyasi uzantıları yurt dışında kulis atıyor. Yakında bu faaliyetler uluslararası zeminde daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacak. Vakit Türkiye'nin aleyhine işliyor. Bizim siyasiler içeride koalisyon, erken seçim görüntülü kayıkçı kavgası ile meşgul. Aklın yolu bir; profesyonel birliklerce, en kısa zamanda oldukça etkili eş zamanlı geniş karşı operasyonlarla PKK/KCK'nın şehir yapılanmaları çökertilmezse daha büyük ve farklı acılar yaşamamız kaçınılmaz olacak.
Bakın!.. Siirt'te 8 şehit verdiğimiz kara yoluna kurulan bombalı tuzak ile ilgili kahpe saldırıya bir kez daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Gündüz vakti, hainler devriye gezen zırhlı aracımızı yola döşedikleri bombayı tam bin 300 metre uzaktan patlatıyorlar. Yani, hainler düz arazide bomba yerleştirdikleri yerden öteye tam bin 300 metre kablo döşemişler. Sivil kıyafet içindeki kanlı katiller bombayı patlattıktan sonra da ellerini kollarını sallayıp gittiler. Dünya standartlarındaki zırhlı aracımızın içindeki kahraman Türk evlatları, büyük patlamanın etkisi -basınç- yüzünden şehit oldu. Güvenlik kaynakları, yollara kurulan bombalı tuzaklar hakkında dehşete düşüren bilgiler veriyor. Bu yollara yerleştirilen bombaların kablolarının 300 metreden başladığını ve çok yüklü olduğunu kaydediyorlar. Gelin şimdi siz sorun, başta istihbarat olmak üzere tüm zafiyetlerin hesabını ve sorumlularını!..
Gelelim; kamuoyunda son zamanlarda ısrarla sorulan "Kandil'e yapılan ağır hava bombardımanı neden durdu", " yoksa bir yerlerden TSK'ya ambargo mu uygulanıyor" sorularına. Görüştüğüm güvenilir kaynaklar, 23 Temmuz gecesinde başlayan Kandil ve civarına yapılan ve yapılacak hava operasyonları kararlılığında hiç bir değişiklik olmadığına, bölücü hainlerin inlerinin yüzde 85 oranında yerle bir edildiğine işaret edip şu bilgiyi verdi;
"Kandil ve civarına Hava Kuvvetleri'nin keşif uçuşları aynı yoğunlukta devam ediyor. Bölücülerde yeni bir yapılanma var mı? Toparlanıyorlar mı? Sürekli gözlüyoruz. Elde ettiğimiz bilgiler çerçevesinde kafalarına her an ineriz. Herhangi bir ambargo yok. Söz konusu bile olamaz."
Bu arada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uygulamaya geçireceği yeni bir konseptten haber vereyim. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 5 komando tugayının sayısı artırılıyor. Bunlara ilaveten 11 yeni komando tugayı kuruluyor. Hali hazırdaki seçilen bazı tugaylar daha aktif hale getirilerek komando tugaylarına dönüştürüldü. Tüm hazırlıklar tamam.
Öte yandan, başta ilan ettiği özerklik bölgeleri olmak üzere terör örgütü PKK erken seçim çalışmalarına başladı. İstihbarat birimlerinden ulaştığımız bilgilere göre, terörist gruplar ev ev gezerek masum sivilleri; "Seçim olacak. Sizden bu seçimde de aynı tavrı bekliyoruz. Kameralarla hepinizi tek tek takip ediyoruz" diye tehdit ediyor.
Dananın kuyruğu kopacak da!.. Ne zaman?..
Zaman, yaratacağı sonuçlar açısından çok çok önemli!..
