KOBİ'ler için ne yapılmalı?

Küçük sanayici, bayiler ve esnaf, halk üzerinde etkili kesimdir..
Bu kesim her zaman topun ağzındadır. Ekonomide bir sorun olunca maliyetine önce bu kesim katlanıyor. Bugüne kadar bu kesim için elle tutulur bir şey yapılmadı. Tersine, hipermarketler, alış veriş merkezleri Esnaf ve sanatkarın ekmeğini kesti.
2001 yılından bugüne kadar uygulanmakta olan dalgalı kur politikası, bağlı olarak sıcak para girişi, kur baskısı yarattı. TL değerlendi. Bu gün de yine yüzde 15 dolayında değerlidir. Bu nedenle de küçük sanayici ve KOBİ’ler zora girdi. Çünkü bunların ürettiği ara malı ve hammaddeyi ithal etmek daha ucuza ve cazip geldi. Ara malı üreten iplik fabrikaları gibi birçok fabrika ve KOBİ işletmesi kapandı.
Bir bakıma büyük oranda KOBİ’lerin oluşturduğu orta sınıf kalktı. İkili piyasa oluştu...
Birisi alıcı olarak, gelir düzeyi yüksek olanların, spekülatif kar edenlerin ve devletten yüksek reel faiz alanların olduğu, satıcı olarak da lüks mallar üreten, lüks mallar ithal eden, lüks konutlar üretenlerin hakim olduğu bir piyasa.
Diğeri, alıcı olarak gelir düzey düşük olan ve tüketimi gerileyen çoğunluğun olduğu, satıcı olarak da bu düşük gelir gruplarına mal ve hizmet üreten esnaf ve küçük sanayici ve çiftçilerin yer aldığı ikinci bir piyasa.
Lüks konut ve villaların daha çok satılması, buna karşılık ucuz ve halk tipi konutların satılmıyor olması, bu ikili yapıyı gösteriyor.
Öte yandan, İkinci piyasa için mal ve hizmet üreten Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) bir yandan finansman diğer yandan düşük kur nedeniyle ucuz ithalat malı karşısında rekabet sıkıntısı içindeler.
Her şeyden önce, KOBİ’lerin ürettiği ara malları, ithal aramalı ile rekabet edebilmelidir. Bunun için de dalgalı kur politikası yerine, kur dengesini sağlayacak kontrollü kur politikası uygulanmalı ve sıcak para girişleri kontrol edilmelidir. Sıcak para yerine sıfırdan yabancı yatırım sermayesine daha çok teşvik verilmelidir.
KOBİ’lerin, üretim maliyetlerini düşürmek ve pazarlama sorunlarının çözümünde kooperatifleşme bir çözüm yolu olarak önerilebilir. Özellikle pazarlama kooperatifleri, vergi muafiyeti veya kredi vermek için öncelik sağlama yolu ile teşvik edilmelidir.
KOBİ’lerin kuruluş yerleri olan, Organize Sanayi Bölgeleri de mevcut imar ve bürokratik sorunlar içindedir. Hükümet isterse yaşanan bu sorunu kararnamelerle çözebilir.
KOBİ’lere verilen Ar-Ge destekleri hem yetersiz ve dağınıktır. Hem de bu desteklerde siyasi ve ideolojik amaçlar gözlenmektedir. Söz konusu yardımlar objektif kriterlere bağlanmalıdır. Ayrıca Çin gibi Türkiye’nin de KOBİ’lerin uluslararası pazarlara açılabilmeleri için, fuarlar ve sergilere katılmalarının özendirilmesi, kısa vadeli ihracat kredileri ve ihracat sigortasından yararlandırılmaları sağlanmalıdır.
KOBİ’ler, Ar-Ge faaliyetlerinde, personel ve finansman açısından desteklenmelidirler. Özellikle KOBİ’lerin, üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde, üniversitelerin bilgi birikiminden yararlanmaları sağlanmalıdır. “Teknoparklar” ın kuruluşu ve KOBİ’lerle ilişkilerinde bürokratik engeller kaldırılmalıdır.
Uzun süredir tartışılmakta olan Anadolu Mahalli KOBİ borsaları kurulmalıdır. Anadolu’da küçük şehirlerde halk KOBİ ortaklarını yakından tanımaktadır. Güvendiği KOBİ hisse senetlerini veya KOBİ tahvillerini daha kolay alır. Hem KOBİ’ler daha dikkatli olurlar, hem de piyasa canlanır. Tasarruf artar.

Yazarın Diğer Yazıları