KKTC'de kritik kader seçimi
Nisan 2020'de, KKTC'de kritik bir kader seçimi var. Ya içinde hiçbir milli hedef ve fikir barındırmayan, federasyoncu, Rumla birleşme sevdalısı, emperyalist batının kuklası, son 5 yılda başarısız olmuş Akıncı'yı veya aynı paralelde hareket eden Enosisçi AKEL'in KKTC'deki acentesi CTP Genel Başkanı Erhürman'ı seçecek ya da 'yeter artık' diyerek, milli Kıbrıs davamıza, anavatanımıza bağlı, devletimiz KKTC'yi koruyan kollayan ve gelişmesini, uluslararası alanda tanınmasını sağlayacak, Türklüğü ile övünen onurlu bir vatan evladına bu görevi verecektir…
Halihazırda birçok aday yanında, KKTC Meclisi'nde en çok sandalyeye sahip Ulusal Birlik Partisi lideri Başbakan Ersin Tatar, Akıncı'nın karşısına çıkıp seçimi zaferle göğüsleyecek öne çıkan en güçlü isimdir. Tatar milli davamıza ve Anavatan'a bağlıdır, yukarıda sıraladığım tüm milli nitelikler kendisinde fazlasıyla vardır. KKTC'nin gelişmesi ve tanınması hedefidir. Tatar, Başbakan olarak sahadadır ve neredeyse günün önemli bir bölümünde halkın arasındadır.
Ne var ki sağ kesim dediğimiz milli çizgideki muhtemel adaylar arasında gizli bir 'savaş' başlamıştır ki bu da milli davamıza zarar verebilecek niteliktedir. Sağın çatı adaylığı için kıyasıya bir mücadele vardır. Başta fiilen siyasette olan HP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, UBP'den Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Oğuzhan Hasipoğlu, Dışişleri eski Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı gibi milli çizgideki birbirinden değerli siyasetçilerimizin isimleri adaylık için geçmektedir.
Akıncı görev süresince sırf federasyon olsun diye verdiği ödünlerle, tavizlerle başarısız olmuştur. Akıncı kendi kafasına göre, Meclis'e, Hükümet'e, Türkiye'ye ve halkın iradesine rağmen siyaset yürütmüş ve duvara toslamıştır. Barış Pınarı Harekatı için yaptığı iğrenç açıklama ise sonunu getirmiştir. Anavatanına bağlı, kahraman Mehmetçiğine bağlı mukavemetçi Kıbrıs Türkü, Akıncı'yı görmek, adını duymak dahi istememektedir.
***
KKTC Cumhurbaşkanı'nın ülke yönetiminde sorumluluğu yoktur; Cumhurbaşkanı geleneksel olarak müzakereleri yürütmektedir. Yukarıda da belirttiğim üzere, Kıbrıs sorununun geldiği aşamada milli Kıbrıs davamıza sahip çıkacak ve bunu savunacak lider olarak sağın en şanslı ve güçlü adayı Ersin Tatar'dır.
Medyada son günlerde özellikle de Ersin Tatar'ın adaylığını sabote etmeye çalıştıklarını ibretle ve üzüntüyle izlemekteyim. Bu milli davamıza zarar vermektedir. Tatar'ı abuk subuk iddialarla karalama gayretleri ancak sadece Tatar'ın baş rakibi federasyoncu Akıncı'nın eline koz verebilir.
Tatar'ın yıllar önce Londra'da çalıştığı işadamı Asil Nadir'e ait Polly Peck firmasında bazı suistimallere adını karıştırarak, Tatar'ın İngiliz Polisi ve Adaleti tarafından arandığını ve Tatar'ın bu nedenle de İngiltere'ye gidemediğini iddia ederek mesnetsiz çamur atmalar yapılmaktadır. Bu iddialar daha yakın zamanda, KKTC ve Anavatan Türkiye düşmanı birtakım Rum sevici sendika ağaları tarafından Tatar'ı yıpratmak için ortaya atılmış ancak Tatar'ın kesin bir dille ve sert açıklamalarıyla ters tepmiştir. Rahmetli Denktaş'ın yaktığı meşaleyi taşıyan, O'nun izinde giden bir lidere çamur atarak özellikle Akıncı'ya hizmet edeceklerini bilmelerini isterim… Milli davamıza zarar verdiklerini öğrenmelerini isterim. Yazıktır ve bunlar Kıbrıs Türküne zarar vermektir. Başbakan Ersin Tatar yaptığı açıklama ve belgelerle bunu bir kez daha yalanlamış ve bu iddia ve iftiraları ortaya atanlara gereken cevabı vermiştir.
Gün, milli çizgideki tüm güçlerin birleşmesi günüdür.