Kızının katilini aramak nasıl 'siyasi menfaat' olur?

Okuyacaklarınız ne bir film ne de bir tiyatro senaryosu.

Tamamı Türkiye gerçeği...

Olay Giresun'un Eynesil ilçesinde yaşanıyor.

11 yaşındaki Rabia, evinin önünde ağır yaralı halde bulunuyor. Hastaneye kaldırılıyor ama ne yazık ki kurtarılamıyor.

Olay yeri inceleme ekipleri yaptıkları inceleme neticesinde Rabia'nın evinin çatısından atladığına kanaat getiriyor.

Baba Şaban Vatan ile görüştüm. Kızı Rabia'nın intihar etmediğini, öldürüldüğünü iddia ediyor ve bunu ispatlamak için adeta dedektif gibi çalışıyor.

Anlattıklarını aktarıyorum;

"12 Nisan 2018 günü kızım Rabia 16.30'da okuldan çıkıyor, kırtasiyeye uğruyor ve eczanede çalışan annesinin yanına gidiyor. Sonrasında eve gitmek üzere annesinin yanından ayrılıyor. 11 yaşındaki kızım Rabia Naz Vatan, 17.15 civarında evinin önünde komşusu Mürsel Küçükal tarafından yaralı halde bulunuyor.

17.20'de ambulans geliyor. Bir ayağı bilekten ağır yaralı, bir ayağı kırık, bazı yerlerinde de yara ve çizikler var. Ne tesadüf ayağındaki yara bu kadar ağır olmasına rağmen yerde kan izi yok. Yaraları ve kan izleri temizlenmiş. Kızımın üzerinde de kereste talaşı ve saman gibi maddelerin olduğunu gördüm.

Olay Yeri İnceleme ekipleri 18.30'da olay mahalline gelmiş. 18.50 civarında da inceleme yapmaya başlamış. Önemle altını çiziyorum incelemede video kaydı alınmadı. İncelemeyi yapan ekibin başında S.A vardı. Yapılan inceleme bittikten sonra S.A. hastaneye gelip Rabia'nın üzerindeki kıyafetleri aldı ve Adli Tıp yerine emniyete götürdü. Emniyette polis memuru R.K. kıyafetleri S.A'dan alıyor. Verdiğim dilekçe ve ısrarlarım sonucunda kriminal incelemeye gönderildi.

Benim evimin önünde 4 metrelik veranda var. İtfaiye 21.00 sularında inceleme yapmaya başlıyor. İnceleme bittikten sonra tüm gün her yerde aranan kızımın okul çantası bir anda 3 kişi tarafından çatıda bulunuyor. O sırada daha önce inceleme yapan ama sonra hastaneye gelen polis memuru S.A olay yerindeydi. Çanta bulununca S.A, R.K ve Giresun Emniyetinden gelen bir sivil memur çatıya çıktılar. Kızımın çantası hemen kapı girişinde duruyormuş. Sivil polis çanta üzerine hemen sandalye koyuyor ve resimlerini çekiyor."

Baba Şaban Vatan kızının ölümünden sonra şüphelendiği durumları sorgulamaya başladı. Adeta bir dedektif edası ile kızının ölümünü aydınlatmak için canla başla çalışmış.

Şaban Vatan, emniyet birimlerine bir siyah Doblo marka aracın bir kız çocuğuna çarpıp kaçtığı ile ilgili ihbarı öğrenmiş. İlçedeki araç sahiplerini araştırmış. Oto yıkamacılarını dolaşmış ve bir yıkamacıya olayın yaşandığı saatlerde bir siyah Doblo'nun geldiği ve şoförünün şüpheli tavırlar sergilediğini öğrenmiş.

Aracın sahibini de ve akıbetini de öğrenmiş. Ardından kızının üzerindeki talaş ve saman parçalarını araştırmaya koyulmuş. Evinin yakınında ahır olarak kullanılan bir yeri bulmuş. İnceleme yaptığında ise aynı maddelerin orada olduğunu ve iki adet peçetenin kan ve bir sıvı ile bulandığını görmüş. Delil olarak almış.

Tabii bu durumlar yaşanırken Adli Tıp da kararını verdi.

Baba Şaban Vatan anlatıyor:

"Kızımın kesinlikle düşerek ölmediğini bir çarpma sonucu sürüklendiğini tespit ettiler. Ben ulaştığım her delili savcıya götürüp verdim. Savcı benimle asla görüşmüyor. Kalemi aracılığı ile haber veriyor.

Kızımın olduğunu düşündüğüm üzerinde DNA kalıntıları bulunan peçeteleri DNA tespiti yapılması için Savcılığa verdim ama aylardır sonuç alamadım. Olay yerinin incelenmesini istedim. Aylar sonra karar çıktı. Ne hikmet ise yıllardır atıl duran ahır için kararın çıktığı gün Belediye tarafından yıkım kararı verildi. Aslında taksici olan yıkımı yapacak arkadaşı aradım bir gün beklemesini söyledim ama kabul etmedi. İnceleme yapılamadan binayı yıktılar.

Ambulansın önünde kamera vardır. Kamera görüntülerini istedim. Görüntülerin silindiğini öğrendim.

Bu iddialarım ve sesimi duyurma gayretim sonucunda İçişleri Bakanlığı'ndan bir müfettiş ekibi geldi. Olay yerinde kızımın ağırlığında bir çuvalı çatıdan attılar. Çıkan ses 300 metre uzaklıktan dahi duyuldu. Ancak kızımın öldüğü gün hiç kimse bir ses duymamış."

"Üzeri örtülmeye çalışılıyor"

Şaban Vatan, çocuğunun ölümünün cinayet olduğunu ve üzerinin birileri tarafından örtülmeye çalışıldığını, kızının ölüm nedeninin düşme değil araba çarpması sonucunda gerçekleştiğinden emin olduğunu söylüyor.

Ulaştığı tüm bilgi ve delillerin Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu'nun oğlu üzerinde yoğunlaştığını, Milletvekili Cemal Öztürk'ün ve Bakan Canikli'nin de işin içinde olduğunu ve olayı örtbas ettiklerini iddia etti.

Baba Şaban Vatan anlatıyor:

"Bu delilleri ve ulaştıklarımın tümünü savcı hanıma ilettim. Kendisi benimle görüşmek istemedi. Davada hiçbir ilerleme kaydedilemiyor.

Olay yeri inceleme ekibindeki polisin tayininin başka yere çıkması şüpheleri artırıyor. O polisin yargıdaki bir akrabası başka bir yere atandı ve kıdem aldı. Bu iddialarımın hepsini yazılı olarak sundum.

Konu ile ilgili Müge Anlı'ya ulaştım. Gelip çekim yaptılar ama yayınlamayacaklarını söylediler.

Çatıda kızımın çantasının resimlerini çeken kişiler resimleri dava dosyasına sunmamışlar. Kızımın yaralarının temizlendiği yerde bulduklarım hakkında DNA incelemesi halen adli tıpta yapılmış değildir.

Ben kızımın katilinin bulunmasını istiyorum. Kızım zamanında hastaneye yetiştirilmiş olsa idi şu anda yaşıyor olacaktı. Benim kızıma bir araç çarptı kızımı hastaneye götürmek yerine olayı saklamak için yaraları temizlendi ve intihar süsü verilmek için sokak ortasına bırakıldı."

Babanın iddiaları gayet ciddi.

Başsavcı açıklama yaptı

Olayın ortaya çıkmasının ardından Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan, 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan'ın ölümüyle ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada, "Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporlarda 'ölümün yüksekten düşmeye bağlı genel beden travması neticesinde meydana gelmiş olabileceği' yönünde mütalaa verilmiştir. Soruşturma kapsamında birçok kişi dinlenmiş, olay mahallinde keşif icra edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Küçük Rabia'nın ölümüyle ilgili intihar ve yüksekten düşme dahil her türlü ihtimal titizlikle araştırmaya devam edilmekte olup, yargı delillere ve oluşacak vicdani kanaatine dayalı olarak kararını verecektir" ifadeleri kullanıldı.

Bir açıklama da Canikli'den

Konu hakkında eleştirilenlerden biri olan Bakan Nurettin Canikli Odatv'ye bir açıklama yaptı "Baba Şaban Vatan'ın yönlendirildiğini ima ederek kendi isminin bu olayla anılmasında aday belirlenme sürecinin etkili olduğunu, olayın bir siyasi hesaplaşma olduğunu düşünüyorum" dedi.

Yazıyı hazırlarken bir açıklama da Twitter'dan yapan Canikli, "Bir kez daha ve çok net olarak söylüyorum: Bu olayla ilgili olarak en ufak bir müdahalem söz konusu değildir. Buradan soruşturmayla ilgili tüm kurumlara sesleniyorum. İlgili bakanlıklar ve yargıya sesleniyorum: Tüm bu iddiaları araştırıp, soruşturun ve gerçek ne ise kamuoyu ile paylaşın" diyerek tepki gösterdi.

Peki...

İyi güzel müdahaleniz yok da sayın Canikli!

Bir baba evladını kaybetmiş nasıl bir siyasi hesaplaşma içerisinde olabilir?

Sunduğu deliller göz ardı edilemeyecek şeyler barındırıyor. Açıklamanız emin olun acılı aileyi daha çok üzmüştür.

Baba siyasi bir menfaat istemiyor. İstediği sadece adaletin yerini bulması. Kızının ölümü ile ilgili gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Hukuki yönden bir sonuç alamayınca AKP ilçe teşkilatı yetkililerine gidip yardım dahi istemiş. Sesini duyurabilmek için ulaşabildiği herkesten yardım istemiş.

Bunun neresinde bir "siyasi menfaat" vardır Sayın Canikli?

Yazarın Diğer Yazıları