Kıyamete beş kala (14 Ekim 2013)

Amerika son yılların en sıkıntılı günlerini yaşıyor. Devlet maaş ödeyemez duruma düştü. Binlerce kamu çalışanı zorunlu izine çıkartıldı.
Amerika tam bir kabus yaşıyor.
Bu Amerika’nın bir yüzü.
Diğer yüzü ise bol bol para basıp Türkiye gibi çok sayıda ülkeye para satan bir Amerika var. Amerikan Merkez Bankası -FED-, krizden çıkmak için QE adını verdiği yani parasal genişleme projesini hayata sokmuştu. Peki bol keseden para dağıtan bir ülke, neden kendi memuruna da dağıtmıyor.
İşte Amerika’yı büyük devlet yapan bu sistemidir. Amerika kendi ülkesinde dolaşımda olan her kuruşun karşılığını ayırır.
O bol keseden basılan dolarlar ise Amerika içine değil, bizim gibi ülkelere sürülür. Bir gün döviz büfesinden değil de bir bankadan 5-10 bin dolar aldığınızda paranın neredeyse mürekkebinin bile kurumadığını görürsünüz. Tabii ki bu işin esprisi ama yepyeni hiç el değmemiş ve seri numaraları birbirini izleyen milyonlarca doların ülkemizde dolaşımda olduğunu görürsünüz. Bu nedenle parasal genişleme, daha önce de anlattığım gibi Amerika’nın dünya ülkelerini sömürme sistemidir.
Amerika şu anda yaşanan krizine rağmen parasal genişlemeden her an çıkabilir.
Bunun Türkçe izahı, Amerika her an tahsilata geçebilir. Son beş yıldır dünyaya yaydığı o paranın temettülerini kendi ülkesine vergi ve yatırım olarak geri çağıracak. Geçen ay bu beklenti ile aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülke ekonomileri adeta allak bullak oldu.
Piyasalar bayramı iki gün önceden karşıladılar. FED’in yeni başkanının düşük faiz politikası benimseyeceği yolundaki beklentileri, gelişmekte olan piyasalarda olumlu etki yarattı. İnsanların unuttukları bir şey var. FED’in başkanı kim olursa olsun, Amerika’nın çıkarlarını savunacaktır. Şu anda mevcut konjonktüre göre de Amerika’nın çıkarları parasal genişlemeden çıkmaya dayalıdır.
Amerika, yıllarca bizim gibi ülkelere neden dolar pompaladı? Bizi çok sevdiğinden mi?
Tabii ki değil. O bol para bize bankalar aracılığı ile yüksek faizle satıldı. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en az tasarruf dönemini yaşıyor.
Her şey tüketime dayalı. Amerikalının 1 sentlik kağıda basıp bize yolladığı 100 dolar için biz, en az 20 dolar faiz ödedik. Bu faiz için ise daha çok çalıştık daha çok varlığınızı sattık.
Amerika’nın bir kaç hafta içerisinde, bilemediniz en fazla iki ay içerisinde parasal genişlemeye son vereceği bekleniyor.
İşte bizim kıyametimiz de o zaman başlayacaktır. Milyarlarca doların yönü bir anda Amerika’ya çevrilecek. Amerika’nın 5 koyduğu dolarlar tabii ki 10 olarak geri dönecek. Bu para Amerikan halkına refah ve mutluluk getirirken bize ise fakirlik ve mutsuzluk getirecektir.
Hükümet bu korku ile kredi kartlarını frenlemeye çalışıyor. Haklı da! Ancak atı alan Üsküdar’ı geçti. Dolaşımdaki kart sayısı 55 milyonun üzerinde. Bu saatten sonra kartları sıkı takibe alsan ne yazar ki! Zaten bu ülkenin yüzde 80’i borç batağına saplanmış durumda. Hükümet kartlarla ilgili tedbirleri bugün değil, tam 5 yıl önce almalıydı. Yani bugünden sonra alınan tedbirinin ne Türkiye’ye ne de vatandaşa bir faydası olacaktır. 2014 yılının ilk günlerinden itibaren oldukça sıkıntılı bir dönem bizi bekliyor.
Allah, bankalara borcu olanlara yardım etsin. Çünkü en çok onların işi zor!
Twiter: @remzi_ozdemir

Yazarın Diğer Yazıları