Kıyamet bilişimden kopacak
Tam 20 yıl önce Türkiye’nin internet ile yeni yeni tanıştığı bir dönemde Amerikalı bir bilişim uzmanı “Kimse kıyameti gökten beklemesin! Kıyamet bilişim ile kopacak” demişti.
Aradan geçen bunca yıl gerçekten bilgisayar ve internetin hayatımızı ne kadar etkilediği ne kadar bağımlı olduğumuzu yavaş yavaş ortaya çıkarttı.
İnsanlar her şeyi ile bilişimin esiri olmuş durumda.
Düşünün internetin bir gün çalışmadığını yahut bilgisayarların birkaç gün bozulduğunu.
Amerika’nın en büyük korkusu bilişim ağının çökmesi.
Bilişim ağı çökerse Amerika çöker.
Peki Amerika’nın çöktüğü bir dünyada Türkiye ne olur demeyin. Sonucu herkes biliyor.
Türkiye bilişim dünyasında nerede?
Daha düne kadar kusursuz gördüğümüz bilgisayarların Türk insanı tarafından nasıl dejenere edildiğini gördük.
Birkaç yıl önce bilgisayara inancımız tamdı. Bilgisayardan çıkan her şeyi kusursuz görürdük.
Bilgisayarın yaptığı hesaplama, bilgisayarın yaptığı kur’a bize hep yüzde yüz hilesiz ve sağlam olarak lanse edildi. 2010 yılına gelindiğinde Türk insanının bilgisayara olan inancı kayboldu.
İlk olarak Kamu Personeli Sınavı (KPS) patladı.
Hemen arkasından Türkiye’yi ayağa kaldıran üniversite sınavı. Her ikisinde de baş suçlu bilgisayar. Bilgisayardaki programı yazanlar o kocaman programa küçücük bir kot ekleyerek istediği şeyi yaptırabiliyor.
Yani ÖSYM’nin bilgisayar sistemine müdahale edebilen bir kişi 3 yıl sonra yapılacak sınavda istediği kişiye torpil yaptırabilir. Üstelik o komut tam 3 yıl mışıl mışıl uyur.
Ya da Milli Eğitim Bakanlığı’nın “tamamen âdil” gördüğümüz bilgisayar kurası ile öğretmen atamalarına müdahale edilebilir. Programı yazan kişi ya da sonrada müdahale etme imkanı bulan kişi 2 yıl sonraki çekilişte hangi adayın hangi ile düşeceğini belirleyebilir.
Aynı olay polis, asker atamalarında ve daha bir çok hizmette.
Bu komutun resmi makamların bilgisayar programına ulaşması imkansız demeyin.
Bilişimin ana yurdu Amerika’da Dış İşleri Bakanlığı’nın dahası CIA’nın bilgisayarına girebilenler, ihaleyle bilgisayar ve yazılımlarını alan Milli Eğitim Bakanlığı’nın, ÖSYM’nin mi bilgisayarına giremeyecekler?
Ağ güvenliği artık dünyanın en büyük sorunu.
En güvenli bilgisayar tanımı fişi çekilen olarak yorumlanıyor.
Yani bilgisayarınızın fişi çekiliyse güvendesiniz. Aksi takdirde güvende değilsiniz. O halde dünya güvenlik için geriye gitmek zorunda.
Özellikle Milli Eğitim ve benzeri kurum atamalarında kuralar mutlaka bilgisayarla değil de noter huzurunda torbadan yapılmalı.
Bu yapılmadığı zaman göreceksiniz ki, atamalarda da büyük skandal kopacak.
İngiliz söylediğini söylemiş.
Kıyamet bilişimden kopacak!