Kirli internet

AKP’liler hükümete interneti belirli süre kapatma yetkisi veren yasayı yeniden Meclis’e taşıdılar.
Tepkiler alabildiğine yüksek. İfade özgürlüğüne büyük darbe vurulduğu iddia ediliyor.
Peki gerçekten Türkiye’de internet, özgürlüğün bir parçası mı? İnternet dünyasının en büyük ve neredeyse tek arama motorunda son 10 günde nelerin arandığını araştırınca, Türklerin interneti ne amaçlı kullandığını çok iyi anlıyor insan.
İlk arama araştırmasını yaparken, Türkiye tarihinin en büyük siyasi olaylarından olan, 4 bakanın Yüce Divan oylaması olayının olduğu güne ve ertesi güne baktım. İlk sırada Milli Piyango sonuçları var. Hemen arkasından Aydın Nazilli’de bir öğretmenin kendi gibi öğretmen olan eşini öğrencisi ile ilişki sırasında yakalaması var. Adana Demirspor, Fenerbahçe, Altınordu ve art arda TV dizileri. Sonraki ve diğer önceki günlerde de arama şekilleri hep aynı. TV dizileri, çıplak görüntüleri sızan oyuncular, böyle gidiyor.
Yine Türkiye’de en fazla trafik alan, diğer adıyla tıklanan sitelere baktığınızda, 4 gazetenin internet siteleri ilk sırada yer alıyor. Gazetelerde en çok tıklanan haberler ülke gündemine yönelik olanlar değil. Cinsel içerikli manşetler, merak uyandıran aptalca bilgiler ve yine dizi oyuncularının yaşamlarından kesitler. Yine Meclis’teki oylama günü en çok tık alan haberler arasında cinsel içerikli ve aldatmaya yönelik olanlar açık ara önde.
Gazetelere ait internet sitelerinin tek amacı, insanlardan bir tık daha fazla alabilmek. Ne kadar çok tık, o kadar çok reklam demek. İnternet trafiğinin yüzde 60’a yakınını elinde tutan bu sitelerin haberleri ülkeyi adeta gündemden bambaşka bir aleme almış götürmüş.
Peki ülke gündemi ile ilgilenen internet kullanıcıları hiç mi yok? Elbette var ama bunların sayısı yine o tıklamalara bakınca maalesef yüzde 20’ye bile ulaşmadığını görüyorsunuz. Özetle Türkiye’de çok az kişi, interneti yaşadığı ülkenin gidişatını öğrenmek için kullanıyor.
Yine sosyal medya trendine baktığınızda orada da içler acısı bir durum var. Hükümet aleyhine veya Türkiye’nin sorunlarına yönelik yazılan çizilen yüzde 20’lik bir trafik var. Youtube’yi dizi ve müzik klibi izlemek için, Facebook’u ne yediğimizi, ne içtiğimizi ve nerede ne yaptığımızı başkalarına göstermek için kullanıyoruz. Gelelim hükümetin en büyük korkusu Twitter’a. Orada da durum içler acısı. Mesela Türkiye’nin gündem trendi: Gökten Kadın Yağsa, Yüreğimi Sızlatıyor, Gibi Sevdik ilk sırada. Meclis’teki oylama ve çıkan sonuçlara yönelik trendler alt sıralarda yer alıyor.

Neden böyle oldu?
21. Yüzyılın en büyük iletişim aracı internet, Türkiye’de neden böyle?
İnsanlar neden yaşadıkları ülkenin sorunlarından bu kadar kopuklar?
Bence bu da bir projenin ürünü. Tıpkı yıllar önce Sovyetlerin insanları uyutmak ve uyuşturmak amacıyla hayatlarına soktukları votka gibi. Ruslar, Sovyetler döneminden beri düğünlerinde, cenazelerinde, bayramlarında, yaslarında kısacası her anlarında votka içiyorlar.
Sonuçta ekonomik olarak alev alev yanan bir ülkeden haberleri olmayan, okumuş, eğitimli ama sarhoş bir insanlar topluluğu ortaya çıkıyor. Ayık olanlar ise maalesef feryatlarını bu çoğunluk arasında duyuramıyorlar. Duyurmaya çalışan ise yok olup gidiyor.
Türkiye’de de durum aynen buna benziyor. Ülke demokratik olarak 30 yıl geriye gidiyor, ülkenin tüm ekonomik değerleri bir bir yabancılara peşkeş çekiliyor, yolsuzluk ve rüşvet almış başını gidiyor, biz hâlâ Aydın Nazilli’deki öğretmenin, eşini öğrencisi ile nasıl aldattığını detay arayarak öğrenmeye çalışıyoruz.
Hükümetin interneti engellemek için yasa çıkartmasına zaten gerek yok. Kirli internet tıpkı virüs gibi hızla yayılıyor. Böyle giderse bir kaç yıl içerisinde, popüler bir futbol takımının oyuncusunun eşinin gizli aşk hayatı, ülkenin bölündüğü haberinden daha çok ilgi çekecek.

Yazarın Diğer Yazıları