Kirlenen ülkenin temizliği başkentten başlar
Bu cümle, “balık baştan kokar” ın tersinden okunuşudur. Bugün kötü kokular öylesine yoğunlaştı ki, ülke nefes alamaz hale geldi. Artık saçımızdan tırnağa temizlenmemizin vaktidir. Bu durumda ne yapılabilir? Temizlik o kadar kolay mı? Bunun cevabını hemen verelim. Evet kolay, hem de zannedildiğinden çok daha kolay. Bu rejim, bu demokrasi, herkese bu imkanı veriyor. Yeter ki, kendimizi küçümsemeden gereğini yapalım.
Peki bütün ülke bu kadar kirlenmişken, bir seçimle, birden temizlenebilir mi? O kadar aceleci ve kolaycı olmayalım. Ama bilelim ki, bir seçimle yol açılır ve devamıyla bütün ülke temizlenir. Hele işe başkentten başlanmışsa.
Hiç şüphe yok ki, her il ve ilçe, hatta belde çok önemlidir. Ama, bütün ülkenin temizlenmesinden bahsediyorsak, bunda başkentin tılsımlı bir gücü ve anlamı vardır. Bu öylesine bir mesaj taşır ki, “Ey Türk Milleti ayağa kalk, kurtuluş başladı” etkisi yapar. Ankara temizleniyor denilince, bu Türkiye için işaret fişeği olur.
Bizim Milletimizde, “Baş başa, baş da şeriata (hukuka) bağlı” diye bir söz vardır. Bunun için herkesin gözü kulağı hep Ankara’dadır. Çünkü Ankara baştır. Ayrıca hiç unutulmaması gereken husus, Ankara sağlam sosyal ve kültürel yapısıyla da, Türklüğün özünü temsil eder. Bu bakımdan bütün Türkiye Ankara’dan gelecek sese bakar.
Ankara’nın ülke için önemini anladık da, temizlenmesi nasıl olacak? 29 Mart’ta görevi kime vereceğiz? Bu belli değil mi? İşte Mansur Yavaş, kolları sıvamış yola çıkmış. Temiz mi temiz, dürüst mü, dürüst, başarılı mı, başarılı. Daha ne isteyebiliriz?
Seçildiği zaman görülecek ki; “Hizmet etsin de, ziyanı yok çalsın” diyen vebal yüklü sakat anlayış yıkılacak. Bir takım fetvacıların yaydığı, “Efendim bu millet bozulmuş, namusu olan oyunu satıyor” gibi haksız iftiraların kökü kazınacak. Çalmadan da hizmet yapılabilirmiş; dürüst ve başarılı aday çıkarsa bu millet itibar edermiş, bunlar ispatlanmış olacak.
İtirazı olanlar varsa soralım. Peki Mansur Yavaş’ın milletin vicdanında kolayca yer etmesinin, bu iki özelliğinden; dürüst ve başarılı olmasından başka neyi var? Para-pul, kömür, koltuk, bulaşık makinesi mi dağıtıyor? Ankaralı, Mansur Yavaş’ı Belediye Başkanı yapınca, Başşehir her türlü kirden arınmaya başlayacak; haram, vurgun, soygun ve haksızlıktan kurtulacak. Kaynaklar, halkın hizmetine harcanarak şehir ciddi bir hizmete kavuşacaktır. Kısaca Başkent kurtulacaktır.
Bu örnek; başarı ve dürüstlüğe susamış, namus erbabı, ülkesini seven, milliyetçi, hizmet aşkına sahip herkese ümit ve cesaret kaynağı olacaktır. Başka bir ifade ile, ülkenin kurtuluşu için, yine ülkenin gerçek sahipleri harekete geçecektir. Atıl duran böyle bir enerji harekete geçirildiğinde ise, çok şey değişecektir. Unutmayalım ki, bir kıvılcım, bir büyük kurtuluşun habercisi ve kaynağı olabilir.
Türkiye tablosu
Terör başarıya yaklaşmış olmalı ki, vatanın bölünmesi üzerine açıktan pazarlıklar yapılıyor. Bölücüler, iç-dış unsurlarıyla devlete ve millete alenen meydan okuyor. Silahsızları TBMM’ye girmiş, egemenliğimize ve bütünlüğümüze karşı bayrak açıyor. Borç batağındaki ekonomi hızla çöküşe girmiş. Ülke tarihinde emsali görülmeyen intiharlar, cinayetler, cinnet getirmeler, iflaslar artarak devam ediyor. Organize vurgun-soygun dayanılmaz boyutlara ulaşmış. Vatandaşın mahremi kalmamış, her yerde dinleniyor, ülkeyi korku sarmış. Cezaevleri rekor seviyede doldurulmuş. Sokak güvenliği bozulmuş. Demokrasi ve hukuk devleti her gün katlediliyor. Devlet otoritesi ve kamu düzeni zaaf içinde. Devletin kurumları birbirine düşürülmüş, ortak akıl ve ortak karar alma mekanizması iyice zayıflamış. Millet kamplara bölünmüş, birliğimiz ve kardeşliğimiz her gün biraz daha eriyor. Kıbrıs, Ermenistan, Irak’taki kukla yönetim, Patrikhane, Ege gibi varlığımızı ilgilendiren meselelerde gerileme çok tehlikeli noktalara gelmiş. Bütün bu olumsuzluklar, Haçlıların kuşatması ve güdümünde yürüyor.
Bu iç karartıcı tabloyu değiştirmek milletin elindedir. Moralimizi bozmadan, düşman icadı, “Bize bir şey olmaz” tuzağına düşmeden, milli bir ruh ve azimle harekete geçip sandığa koşmalıyız.
Yarın geç olabilir düşüncesiyle, mukaddes görevimizi dosdoğru yapalım..