Türk Milliyetçisi ve eğitimci bir annenin, "vatanına milletine hayırlı bir evlat" olarak yetiştirdiği, iyi eğitimli, edep sahibi, devletine sadakatla bağlı, "Türk ülküsü"nü benimsemiş, milliyetperver oğlu…
Çalmamış, çırpmamış, dolandırmamış, kimsenin malına, mülküne, canına kast etmemiş, kimsenin hakkını-hukukunu çiğnememiş, adı yüz kızartıcı hiçbir eylemle yan yana gelmemiş; "tivit" atmış sadece. Üç "tivit"; üçünü de okudum.
İkitelli'de, Suriye uyruklu olduğu söylenen kişilerin bir çocuğu (daha) taciz ettiği iddiaları ve sonrasında yaşanan olayları takip ederken "İkitelli'de başlayan olayların kısa sürede komşu mahallelere de yayılması ve ilçe geneline yayılma ihtimalinden" duyduğu endişeyi paylaşmış.
"Ne yazık ki" demiş; "bu daha başlangıç". Ve izah etmiş; "hükümetin yanlışları, mültecilerin kontrolsüzlüğü, eğitimsizliği ve aşırı fazlalılığının tahammül edilemez duruma gelmesinin, başka yerlerde de benzeri olaylara yol açabileceği"nden duyduğu kaygıyı ifade etmiş.
Bir de…
İkitelli olaylarının sosyal medyada "İyi ki varsın Erdoğan" ve "Suriyeliler Yalnız Değildir" etiketleriyle tartışılmasını "garip bulduğunu" belirtmiş.
Suçlama ve ifade tutanaklarını inceleyen avukatlara da sordum;
Hakaret yok. Aşağılama yok. İftira yok. Hedef göstermek yok. Kindar bir söylem yok. Düşmanlık belirtisi yok. Provokatif bir dil, ifade, yönlendirme yok.
Buna rağmen…
Ne olduğunu, nasıl olduğunu anlayamadan emniyette "ifade" verirken bulmuş bir anda kendini.
Sonra, "mevcutlu olarak" çıkarıldığı mahkemede, hakim karşısında;
"Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik" hakkındaki suçlama!
"Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu"nun talebine uyan mahkeme, "kuvvetli suç şüphesinin varlığına" kanaat getirmiş ve "delillerin toplanmakta olduğunu nazara alarak" yurt dışına çıkış yasağı da koyarak, adli kontrol şartıyla salıverilmesi kararı vermiş hakkında; yargılanacak daha!
Yasalarda öngörülen cezası "1 yıldan 3 yıla kadar hapis" olan bu suçla ilgili yargılama teamülüne hakim olan hukukçuların yüzüne oturan kekremsi ifadeyi görür gibiyim.
Dosyayı inceleyen avukatlara göre beraat etmemesini olanaksız olan, "konjonktür"e bağlı olarak ceza alsa bile yatarı olmayacak bir Türk evladına "potansiyel suçlu" muamelesi yapan sistemin, Gaziantep'te yaşayan bir gencimizin, evinin önünde boğazı kesilerek öldürülmesi olayına karışan 30 küsur Suriyeli "olağan şüpheli"den ikisini yargılamaya bile dahil etmeden sınır dışı ettiğini, kalanların da büyük çoğunluğunu tutuksuz yargılanmak üzere tahliye ettiğini, bu hunhar linç ve akabindeki cinayet olayına karışan onlarca Suriyeli'den hali hazırda tutuklu bulunanların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini de hatırlattıktan sonra sormak isterim:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kendilerinin, ailelerinin ve ülkelerinin geleceğine dair duydukları makul kaygılar mı sevk eder halkı "kin ve düşmanlığa" yoksa sistemin yukarıda örneğini verdiğim orantısız uygulamaları mı?
ABD, ABD'liğini yapıyor Asıl, size ne demeli?..
Vay, vay, vay, vay…
"Bir terör örgütü mensubunun yazısının yayımlanması, büyük bir skandal"mış. "Terör propagandası yapmak"mış. "Bir terör örgütünün başını Kürtlerin temsilcisi gibi göstermek önce Kürtlere yapılmış bir hakaret"miş.
Ben dün duydum; iktidar sahipleri meğer mevzuuya böyle bakıyormuş!
Madem öyle…
E kendiniz niye seçim arifesinde aynı terör örgütünün başına, Kürt seçmenlere hitap eden mektup yazdırdınız o zaman?
Bu Kürtlere yapılmış bir hakaret olmadı mı?
Kendiniz niye, aynı terör örgütünün başının mektubunu, üstelik de Kürtçe ve Türkçe olarak, üstelik de PKK paçavralarının dalgalandırıldığı bir alanda üstelik de birçok yerli ve yabancı televizyon kanalının naklen yayınlamasına izin vererek, okutturdunuz?
Kendiniz niye Kandil'e "gazeteci" kılıklı "ulaklar" yollayıp sonra da günlerce bu ülkenin gazetelerinde yayınlattınız aynı terör örgütünün yöneticilerinin mesajlarını?
Kendiniz niye, aynı terör örgütünün yöneticisine TRT mikrofonu uzattırdınız?
Bunlar "skandal" yahut "terör örgütü propagandası" değil miydi?
Siz, o terör örgütü tarafından varlığına, birliğine, bütünlüğüne kast edilmiş, o terör örgütünün kahpe pusularına binlerce evladını şehit vermiş bir ülkenin yönetenleri olarak bunları yapabildikten sonra, zaten o terör örgütünün hamisi durumundaki bir ülkenin, bir gazetesinde bir terörist makalesinin yayınlanmasına mı celalleniyorsunuz sahiden?
