Kim doğru söylüyor?
Son günlerde, olaylar, hızlı gelişiyor. Birini anlamadan, başkası, patlak veriyor. Sanki anlaşılmamak, kafaları daha da karıştırmak için. PKK konusuna, girmek bile istemiyorum. Zaten o gelişmeler, beni şaşırtmadı ve şaşırtmıyor. Hep beklenen ve bilinen şey. Ama eminim, gelişmeler kamuoyunu şaşırtıyor. Televizyonlarda, değerlendirmeleri izliyorum. Akıllara seza. Başım dönüyor. Bir denilen, bir denilene uymuyor. Her yerde, her şey farklı. Beni rahatsız eden, desteksiz atış.
Kusura bakmayın, bunlara, emekli bazı asker açıklamalarını da ekleyeceğim. Amerikan televizyonlarını taklit ediyoruz ya. Onlarda da, çatışma zamanı, operasyonları emekli askerler değerlendirir. Gerçi bugüne kadar, bir tanesi bile doğru çıkmadı. Bizimkilerde, aynı. Geçen gün, bir TV programı başında, emekli bir general, olayı değerlendiriyor, “Suriye’de uçuşa kapalı, korunmalı bir koridor kurulmasını, ABD istedi” demez mi, çözüldüm. Ya, son, gelişmelerden habersiz, ya da, kasten yapıyor. Amerika, başından beri, Ankara’nın ve saraylıların, her türlü ısrarına karşı, koridor fikrini kabul etmemişti.
Sonra, yeniden, basını taradım. Erdoğan-Obama telefon görüşmesinin, Beyaz Saray tarafından yayınlanan “readout” denen açıklaması, gazetelerde yok. Olanlar, asparagas, abartı, bir kısmı ise hiç anlaşılmamış. Yalnız basını da suçlamamalı. Mesela, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu kalkıp, uçuşa yasak bölge konusu, mutabakatta var, bütün operasyon kararlarını, ABD ile birlikte alıyoruz diyor. Farkında mı bilmem ama tercümesi, “ABD talimat veriyor biz uyguluyoruz”. Sizlere, bir önceki yazımda değindiğim, açılış bölümü oynanıyor. Amerikalılar, Obama’nın, İŞİD özel temsilcisi emekli General Allen’de, yok öyle koridor falan diyor. Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüleri de, başka havadan, çalıp, söylüyor. Ama kimsenin ağzında, Ankara havası yok. Ankara tek başına halay çekiyor. Geçmişte de, bizimkilerin, olayları çarpıtmasına tanık olmuştuk. Yakında kokusu çıkar.
Dış politika konusunda, bize ustalık yapan, tecrübeli bir ağabeyim, dış politika da her şey, açıklamaların, satır aralarında gizlidir, satır aralarında olmaması gereken şeye, dikkat edin ve birkaç kez okuyun, demişti. Yıllar, onu haklı çıkardı. Anlaşılan, yeni nesil gazeteciler, bırakın satır arasını, satırları bile okumuyor.
Gelelim, Beyaz Saray açıklamasına. Doğrudan okursanız, öylesine bir açıklama. Açıklamada, ince, ipuçları var. Ben, bizim gazeteler anlatır diye, geçen yazımda, ayrıntıya girmedim. Ama son günlerdeki gelişmeler, o ipuçlarını doğruladı. Mesela, geriden gidelim. Beyaz Saray sözcüsü, İncirlik konusunda, hiç yorum yapmamış, soruları cevaplandırmak istemediğini açıkça vurgulamış.
Tabii ki askeri operasyon ayrıntıları, kamuoyu ile paylaşılmaz, belli açıklamalar yapılır. Ancak belli ki, mutabakatta, kamuoyunun duyması istenmeyen, şeyler var. Bu görüşmede, konunun yalnız İncirlik olmadığını da açıklama ortaya koyuyor. Görüşme ve sonrası mutabakatta, ABD, bölge politikalarının, mutlak hâkimi. Eğer bir pürüz olsa, Afganistan, Irak Kürt bölgesi ve Irak başkentini ziyaret eden, yeni ABD Savunma Bakanı, Ankara’ya da uğrardı. Bu da, Ankara’nın PKK politikasının ve yapılan son saldırıların, göstermelik olduğunu kanıtlıyor. Yani HDP ve İmralı açıklamaları, tünelin ucundaki ışık.
Beyaz Saray açıklamasında, Suriye krizi, askeri değil, siyasi çözülür diyor, ama askeri operasyon yapmak isteyenleri de, eğitip donatıyor. Esat yönetimini, askeri operasyonla devirmek istemediğini vurgulayan, ABD’nin, Ankara ile politikaları, 180 derece ters. Ya Erdoğan takımı, politika değiştirdi veya ikili oynuyor. Uçaklarımızın, Suriye hava sahasında, uçup uçmadığını bilmiyoruz. Dikkatinizi çektiyse, uzun süredir, Suriye üzerinde, savaş uçağı uçamıyor. Amerikan uçakları da, Şam ile varılan mutabakat ve izinle önceden bildirerek uçuyor. Eğer bizim uçaklar, Suriye hava sahasına girdiyse, belli ki izin alındı. Ama Ankara, izin almadık diyor. Anlayabilene aşk olsun. Suriye hava sahasını, Ruslar koruyor. Biz şansımızı denedik, hatırlarsanız evlatlarımızı kaybettik.
Bu arada, AKP ile koalisyon görüşmeleri yapan CHP, kucağında, çatışmaların yarattığı, alevden bir top buldu. AKP’ye ortak olurlarsa, savaşın faturası onlara da çıkacak. Faturada, ekonomik çöküş ve siyasi düşmanlık da var. Bu görüşmeler ve savaş, AKP’yi kurtaracak mı, yakında göreceğiz. Daha önce de yazdım, Sevr’de olduğu gibi, bizim dışımızda, ülkemizi parçalıyorlar. Ama Iphone mu, Mercedes veya BMW’mi almaya karar veremeyenler, doğal olarak farkında değil ve hayrete devam ediyorsunuz.