Bankacılık sektörü ile ilgili her haber ilgi görüyor. Aldıkları komisyonlar, masraflar dahası akla mantığa sığmayan ücretlerle hep gündemde.
BDDK son birkaç yıldır bu konuda oldukça disiplinli çalışıyor.
Daha önce aman istikrar bozulmasın diye bankalara kimse ses seda çıkartmıyordu.
Bankalar kafasına göre ücret tahsil ediyordu.
Hele bir ücret vardı ki, başka ülkede olsa bu parayı alan banka yöneticileri en az 30 yıl hapis cezası alırdı.
Bu ücretin adı BHG'ydi. Onlar hesap hareketlerinde kesilen paranın karşılığında bunu yazıyorlardı. Sanki devlete ait bir ödemeymiş gibi. BSM yani banka ve sigorta vergisi gibi.
Banka şube personeli her ayın son günü saat 6'dan sonra başlıyor hesabında para olan müşterilerden tahsilata. Senin hesabında 50 lira mı kalmış hemen alıyordu. 1 lira ile 100 lira arasında paraları BHG olarak alıyordu. Yani bankacılık hizmet geliri. Resmen hesabındaki parayı çalıyorlardı.
Sonra bizim defalarca uyarımız ve belgelerle ispatımızdan sonra bu yasaklandı. Ancak bankaların aldığı BHG'ler yanlarına kar kaldı.
Daha aklınıza dahi gelmeyecek yüzlerce kalem masrafı aldılar. BDDK en son 1200 kalem masrafı 50'ye düşürdü.
Bir de bazıları çıkıp, BDDK'nın sınırlama kararına siyasi dedi.
Bırakın bankalar vatandaşı soymaya devam etsin der gibi.
İşte şu günlerde bankalar şimdi de üst yönetim ödemeleriyle gündemde.
Ekonomist Erol Taşdelen, banka bilançolarını çok farklı yönüyle ele alan bir analist.
Erol Taşdelen banka bilançolarının açıklandığı şu günlerde ilginç bir konuyu gündeme getirdi. Banka CEO ve üst yönetiminin aldığı primleri. Şube personeline yüzde 3-5 zam veren üst yönetim konu kendi olunca kesenin ağzını açıyor ve yüzde 100'e yakın ödemeleri arttırıyor.
Öyle ki, karın yüzde 10'unu bile alan banka üst yönetimi var.
Banka bilançosunda bu ödemeler kilit yöneticiler olarak gösteriliyor.
Kim bu kilit yönetici?
Banka CEO'su, genel müdür yardımcısı ve bir altı.
Yani kaymak tabaka demiyorlardı kilit yönetici diyorlar.
Çoğu halka açık şirket olan bankaların üst yönetim ödemelerine halen bir sınırlama getirilmedi. 2 yıl önce Hazine Bakanı tarafından bu dile getirildi ama sonrası gelmedi.
BDDK'nın banka üst yönetim ödemelerine mutlaka bir sınırlama getirmeli.
2000 ve 2008 krizlerinde AB Ülkelerinde ve ABD'de Kamu otoritesi Banka Üst Yönetici / CEO ödemelerine ciddi sınırlamalar getirmişti. Türkiye'de henüz bu yönde bir adım yok. Olmalı mı kesinlikle olmalı. Karlılıkta sonda yer alan 12 bankanın toplam Net Karlılığı kadar bir prim tutarını tek banka Üst Yönetime ödeme yapıyor ise BDDK seyirci kalamaz. Banka üst yöneticilerinde halen çalışıp villalar yaparak müteahhitliğe soyunacak kadar paralar elde edenler var bu ülkede. 2000 ve 2008 krizlerinde AB Ülkelerinde ve ABD'de Üst Yöneticiler ile ilgili soruşturmalar derinleştikçe bunların kirli işleri / ilişkileri ortaya saçılmış içlerinde tutuklananlar ve istifa edenler olmuştu. En iyi olasılıkla kurtulan aldıkları primlerden vaz geçenler ve iade edenler olmuştu. Bizim gibi sadece bankalara ceza kesip işi bitirmiyorlar, sorumlulardan da hesap soruyorlar.
Şimdi sıra Türkiye'de...
BDDK'nın vicdanlı ve Allah korkusu olan yöneticilerinden adım atmalarını bekliyoruz.
