Kılıçdaroğlu, bir iki yıl içinde ne bekliyor?

Yeniçağ olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşmamızda öncelikli konu, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, 25-26 Haziran 2009'un gece yarısı AKP'li vekillerin imzasını taşıyan ve asker kişilerin askeri mahalde işlediği suçlara özel yetkili mahkemelerin bakmasını sağlayan yasanın Meclis'ten geçirilmesinin tamamen FETÖ ile ilgili olduğunu söylemesi idi.

Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan'ın isteğiyle, o yasada imzası olan milletvekillerinin suç duyurusuna bulunması hakkında, "Korkudan mahkemeye veriyorlar. Gece saat 01.00'de Erdoğan'ın görüşü alınıyor, yasa ondan sonra geçiyor. O önergeyi kim hazırladı? Kaleme alan kim? Bu önergenin hazırlanması için kim talimat verdi? Komisyonlardan neden gizlendi? Yangından mal kaçırır gibi gece yarısı neden yasa geçiriyorlar?" dedi.

***

Kılıçdaroğlu, "Türkiye Avrupa Birliği'nide yürürlükte olan bütün sigorta çeşitlerini biri hariç olmak üzere kabul etmiştir. Kabul edilmeyen sigorta sistemi bizim seçim beyannamelerinde yer verdiğimiz ve üzerinde ayrıntılı olarak durduğumuz aile sigortasıdır. Bu sigorta kabul edildiğinde, belli bir geçim standardının altında kalan her aileye, o standarda ulaşacak kadar nakit destek verilir. Her aile için farklı miktarda bir destek ama yakacak yardımı, yiyecek yardımı şeklinde değil… Devlet, ailenin eksiğini nakit olarak tamamlıyor ve aile de bu yardımı devletten aldığını biliyor. Bizde ise yardımları devlet değil kendileri veriyormuş gibi bir algı oluşturdular. Aile sigortasını kabul etseler, yoksulluğu belli seviyede ortadan kaldırmış olacaklar ama bunu yapmıyorlar. Çünkü yoksulluğu önlemek değil yoksulluğu kontrol etmek istiyorlar." dedi.

Kılıçdaroğlu, Kızılay'ın aracılık ettiği vergiden kaçınmak olayı sorulduğunda da "Büyük bir kirliliğe bulaşmış durumdalar. Devletin bütün arazileri ile ilgili kararları bizzat kendisi veriyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama yoktur. Şimdi savunma sanayisine de girdiler. Kızılay üzerinden alınan para rüşvet midir? Bu konu araştırılmalıdır. Suudi Arabistan'da bir vakıf senin vakfına niye 100 milyon Dolar verir? Dünyanın en pahalı adası olan Manhattan'da öğrenci yurdu mu yapılır? Bunlar, iktidardan düştükten sonra kendi ailelerinin güvenliğini sağlamak için devleti kullanıyorlar. Devlete vergi vermemek için paravan şirket de kurmuşlardı. Devleti yönetenlerin devleti soyduğu bir sistem bu…" diye konuştu.

***

Kılıçdaroğlu'na bekçilere polis yetkisi verilmesi konusunu da sorduk. Bekçilik kadrosuna yüksek lisans yapanların da alınmış olmasının emniyet teşkilatıyla ilgili bir hazırlığı gösterdiğini söyledi. Bağlı olarak sorduğumuz "Halk arasında 'Bunlar seçim kaybetseler bile gitmez' endişesi var" konusunda ise özetle "2023 seçimlerinden sonra Türkiye demokratik parlamenter sisteme geçecektir. Belki gitmek istemezler ama…" dedi ve Türkiye'nin o noktaya gelene kadar çok büyük sıkıntılar yaşayacağını da hissettirdi.

Kılıçdaroğlu ayrıca, "Erdoğan, Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığına devam ediyor. Suriye'nin parçalanmasını ABD ve Rusya'dan önce İsrail istiyor. Peki sana hangi akıl oraya (Suriye'ye) gir dedi?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu, dünkü İstanbul İl Kongresi'nde konuşurken de "Bir milyon Suriyeli daha gelecek. Onların yanında eli silâh tutan terörist gruplar da gelecek. Asıl karmaşayı o zaman yaşayacağız" diye konuştu.

***

"Sohbetin bütününden ne anladın?" derseniz; bana göre Kılıçdaroğlu, bir iki yıl içinde veya daha kısa vadede Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı sorunların katlanarak büyüyeceğini öngörüyor, halkın ise sorunların nereden kaynaklandığını göreceğini, dolayısıyla iktidarın ayakta kalamayacağını o gün için hazır olmak gerektiğini düşünüyor. Tekrar edeyim; bu, benim izlenimim.

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları