KKTC'de siyaset yapmak ateşten gömlektir. Merhumlar Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş neler çekti!..
1974 Kıbrıs harekatı öncesinde ve sonrasında siyaset de değişen tek şey seçim öncesi "Türkiye aleyhtarlığı" yapmak. Sol partiler ile "Rum sevicileri", "Milli unsur"larla baş edebilmenin formülünü bulmuşlar. Üzerine bir de "adalı-kara sakallı" ayrımı yapılınca, başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin desteği ile en önemli makamları işgal edebiliyorlar. Avrupa rüyası ile "Yes be annem" diyenler referandumu kazanmıştı. Kıbrıs'ta Türk varlığı tehlikede iken Rumların "Hayır" demesi ile rahat nefes alabildik.
Siyaset adına Türkiye düşmanlığı yapanlar, Türk askerinin işgalci olduğunu söyleyecek kadar işi azıttı. Bir de "Türkiye içişlerimize karışıyor" mavalı var ki seçim öncesinde prim yapıyor. KKTC'nin kuruluşundan bu yana ekonomisini ayakta tutan Türk askeridir... 30 binden fazla asker, aileleriyle çok önemli katkı sağlıyor. Son 20 yılda üniversitelerin artışı ile 100 binden fazla öğrenci var. Bunların 30 bini dünyanın çeşitli ülkelerinden geliyor. Gerisi yine Türkiye'den. Turizm geliri de küçümsenmez. Yatırımcıların yanında gelen turistlerin yüzde 80'i Türkiye'den. Elektrik sıkıntısı jeneratör ile çözüldü ve çok pahalı. Türkiye'den bağlanan su borusu ile su sorunu çözüldü açıklamaları fiyasko. KKTC ile Türkiye arasında suyun dağıtım parasının paylaşımı neticelenmiş değil. Çok sayıda kumarhanenin müşterilerinin ezici çoğunluğu Türk... Adı üzerinde kumar. Ne kadarı denetleniyor şüpheli. Ülke ekonomisine katkısı da tartışılıyor zaten.
Yazının başında "KKTC'de siyaset zor" demiştim. Sonuç da adada herkes birbirini tanıyor. Lefkoşe'de hapşırsan, Girne'de duyuluyor. Siyasilerin, yönetici ve iş adamlarının sabah nerede, kiminle kahvaltı yaptığı, akşam kimlerle fotoğraf çektirdiği anında duyulur. KKTC'de son yıllarda "sanal bad" denilen internet üzerinden yasadışı kumarda had safhaya gelmiş durumda. Geçtiğimiz hafta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "KKTC'deki sanal bad mafyasını yok edeceğiz" açıklaması yapmıştı. Hemen ertesi günü KKTC Başbakanı Ersin Tatar, "Öyle bir şey yok. Olsa benim haberim olurdu" açıklamasında bulundu.
KKTC'nin emniyet kayıtlarında 700'den fazla "sanal bad" vakasının dosyası var. Bu suçtan 300 kişiden fazla da tutuklu var. Adayı terk edip arananların sayısını düşünün!İnterpol'ün bütün dünyada peşinde olduğu "sanal bad"ın KKTC'ye yerleşme girişimleri de yeni değil. Ermenilerin etkin olduğu bu aleme Çinlilerde giriş yaptı. Çin hükümeti affetmiyor. Hatta Çinlilerin çok sayıda turist ve çalışan getirip yatırım yapma girişimlerinin altında "sanal bad"ın yattığı biliniyor.
