Kendisi muhtacı himmet bir dede
Yunanistan’ın dış borçlarını ödeme zorluğuna girmesi Türkiye de farklı yankılar doğurdu. Dışişleri Bakanı, Yunanistan’a borçları konusunda yardımcı oluruz diyor. Ekonomi Bakanı, Yunanistan’ın borçlarını Türkiye ödesin diye sorulan bir soruya, “teklif gelirse değerlendiririz” dedi.
Yunanistan’la ekonomik ilişkilerde, turizm sektöründe, Türkiye tek taraflı fedakârlık edebilir. Etmesi de gerekir. Ancak borçlarının ödenmesine Türkiye istese de yardımcı olamaz. Çünkü bizzat kendisi dış borç sorunu yaşıyor.
Gaziantepli divan şairi Ali Rıza Erhan diyor ki;
Kendisi muhtacı himmet bir dede
Nerde kaldı ki gayrıya himmet ede...
Öte yandan, Hükümet üyeleri Yunanistan’ın borçlarını ödeyelim derken DEİK “Yunanistan’a ihraç ettiğiniz malların parasını peşin alın” diyor. TÜRSAB da “Yunan Konsolosluğunda memurlar işi yavaşlattı, sistem bozuk Yunanistan’a vize alamıyoruz” diyor.
Yunanistan’ın dış borcu toplam 323 milyar Euro’dur. Bu borcun yüzde 60’ı Euro Bölgesi’ne, yüzde 15’i devlet tahvillerine, yüzde 10’u IMF’ye, yüzde 8’i Yunan bankaları ve yabancı bankalar başta olmak üzere diğer kreditörlere, yüzde 6’sı Avrupa Merkez Bankası’nadır.
Avrupa Birliği’nin bir üyesinin borçlarını ödeyelim demek, Avrupa’dan daha fazla döviz gelirine ve döviz stokuna sahibiz demekle eş anlama gelir. Avrupalı borcunu ödeyemiyor, biz onların borcunu ödüyoruz... Keşke öyle olsaydı... Ancak Yunanistan’ın borçlarını ödemek isteyen bakanların her şeyden önce aşağıdaki tabloya iyi bakmaları ve tahlil etmeleri gerekir.
1. Merkez Bankası uluslararası yatırım pozisyonunu açıkladı. Nisan 2015 verilerine göre ekonominin 394.1 milyar dolar döviz açığı var. Türkiye’nin döviz, her zaman yumuşak karnı olmuştur.
2. Türkiye’de stok olarak 176.1 milyar dolar sıcak para var. Sıcak para ne zaman çıkacağı belli olmayan kısa vadeli dış borç demektir. Zaten geçmiş yıllara göre de sıcak para çıkışı yaşıyoruz. Söz gelimi 2014 yılında 192.5 milyar dolar olan sıcak para stoku bu sene nisan ayında 176.1 milyar dolara geriledi.
3. Bir yıl ve daha kısa vadeli dış borç stoku, 186.3 milyar dolardır. Bu borçları ödemek imkânı yoktur. Borcu borçla kapatmamız, yani bu borçların çevrilmesi gerekir. Ne var ki Türk ekonomisi dünyanın en kırılgan ekonomisi ilan edildiği için bankalar ve özel sektör kısa vadeli dış borçları çevirmek için uluslararası faiz oranlarından daha yüksek faizle ancak dış kredi buluyorlar. Dış borçlarımızın faiz maliyeti artıyor.
4. Türkiye’nin toplam dış borç stoku 394.1 milyar dolardır. Bu borçların ortalama vadesi on yıldır. Oysa ki dış borçlarda vade dünya ortalaması olarak 20-30 yıldır. Kaldı ki dış borç stoku içinde kısa vadeli dış borçların payı da, dış borç standartlarına göre çok yüksektir.
5. Özel sektörün bir yıl ve daha kısa vadeli olan dış borcu 111.1 milyar dolardır. Her ne sebeple olursa olsun, kur artışları özel sektörü zora sokmaktadır.
6. Merkez Bankası’nın (MB) döviz rezervi, 122.9 milyar dolardır. Yurt dışına döviz çıkışı olduğu ve yurt içine gelen yabancı sermaye azaldığı için, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri de azalıyor. Geçen sene 127.3 iken bu sene 123.9 milyar dolara geriledi. Kaldı ki bu rezervlerin büyük bölümü bankaların mevduat için yatırdıkları munzam karşılık ve MB nezdindeki döviz hesaplarıdır.
Yani MB döviz stoku yetersizdir.
Bu şartları nasıl düzeltiriz diye düşünmek yerine kabadayılık etmek galiba bizim genlerimizde var.